İlân ettiği
ateşkes kararının karşılık bulmadığını ileri süren
terör örgütü
PKK, fiili anlamda
eylemlerine devam ediyor. Şimdiye kadar sadece
savunmada kalarak eylem yapmadığını ileri süren örgüt, geçtiğimiz hafta
Cizre’de yaptığı saldırıyla “meşru savunmaya” geçtiğini bildirip ‘taarruz’ ilânı yaptı. Terör örgütü, ateşkes kararını bozarken bir yandan da bu zamana kadar hiç şahit olmadığı bir iç çatışma yaşıyor. Liderler arasındaki güç mücadelesinin, örgütteki farklı
ülke vatandaşları arasında kutuplaşmalara yol açtığı belirtiliyor. Bu
isyanda, örgütte etkin olan
Suriyelilerin başı çektiği aktarılıyor. K.
Irak’ın, örgüt
elebaşı Murat
Karayılan ile Suriyeli üst düzey ‘komutanlar’ arasında bir
iktidar savaşına sahne olduğu örgüt yazışmalarına da yansıdı.
Terör örgütüne uzun yıllar
hizmet ettikten sonra PKK’dan ayrılan Çekdar kod adlı Suriye vatandaşı Enver Abdela Heftar’ın
infaz edilmesi Suriyelileri iyiden iyiye kızdırdı. Çekdar’ın, 28
Kasım’da
Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (
PJAK) Koordinatörü Akif
Cuma tarafından organize edilen bir suikastla öldürüldüğü aktarılıyor. İnfaz kararı yine
Murat Karayılan tarafından verilmişti. İşin içine PJAK’ın karıştırılmasının ise Karayılan’ın
İranlıları kendi yanına çekme isteğinden kaynaklandığı kaydediliyor. İnfaz’ın PJAK tarafından yerine getirilmesi, ‘Suriyelilere gözdağı’ şeklinde yorumlandı. PJAK, PKK’nın İran’daki kanadını oluşturuyor ve militanların neredeyse tamamı İran kökenli Kürtlerden oluşuyor.
Son bir yılda PKK’dan ayrılan çok sayıdaki Suriyelinin öldürülmesi üzerine Çekdar’ın infazı büyük yankı yaptı. Örgüt içindeki Suriyelilerin kendi akıbetlerinden korkarak, barınmak için başka bir kampa taşındıkları belirtiliyor. Bütün bu hadiseler üzerine Murat Karayılan ile Suriyeli
terörist Fehman Hüseyin arasındaki ‘iktidar’ kavgasının kızışması da Suriyelileri hareketlendirdi. Fehman Hüseyin, Halk Savunma Güçleri (HPG) olarak adlandırılan PKK’ya bağlı silahlı grubun en önemli elebaşlarından biri. Karayılan’a göre Hüseyin, kafasına göre stratejiler geliştiriyor, eylemler yapıyor ve bu tavrı örgüte zarar veriyor.
Bu ayrılığın HPG’yi
tasfiye sürecine soktuğu da aktarılan bilgiler arasında. Silahlı kanadın tasfiyesi şüphesiz silahsızlanma anlamına gelmiyor; sadece
yönetim kadrosunun değiştirilmesi ve bu oluşuma yeni bir isim verilmesi, yeni komutanlar atanması anlamını taşıyor. Gelişen olaylar üzerine HPG’nin içinde olan ve bu teşkilatın yönetimini kontrollerinde tutan Suriyelilerin artık Murat Karayılan’dan emir almak istemediği haber veriliyor.
KARAYILAN: BENİ DİNLEMİYORLAR!
Kasım ayı ortasında Karayılan’ın yayımladığı örgüt içi bildiride Suriyelilerin niçin isyan ettiği net şekilde anlaşılıyor. Terörist Murat Karayılan, bildiride HPG’nin üst yönetiminin kendisinden beklenen ve örgüt için hayatî öneme sahip olan ideolojik, sosyal, kültürel sorumlulukları yerine getirmediği noktasında eleştirip olayın gerçek boyutunu satır aralarına sığdırıyor. Karayılan, HPG’nin PKK’dan bağımsız bir birim gibi hareket etmeye başladığını, kendisini dinlemediğini söyleyerek hizipleşmenin asıl sebebine vurgu yapıyor. Gelinen durumda Karayılan tarafını tutan Suriyeliler de yok değil. HPG’nin önemli komutanlarından ve şehir eylemlerini gerçekleştiren Kürdistan Özgürlük Şahinleri’nin (TAK) sorumlusu Suriyeli
Bahoz Erdal, terörist elebaşına
destek çıkıyor. Örgütteki Rus ve
Ermenistan uyruklular da Karayılan’dan yana tavır takınıyor.
Suriyelilerle iktidar mücadelesi dolayısıyla son bir ayda 10 kadar Suriye uyruklu teröristin PKK’dan kaçıp kendi ülkesine döndüğü belirtiliyor. Can güvenliği olmadığını söyleyen birçok Suriyelinin de
Cemil Bayık’tan
yardım istediği aktarılıyor.
PKK ile Suriyelilerin irtibatı çok eskiye dayanıyor. Suriyeliler her zaman PKK için önemli oldu ve üst düzey görevler aldılar. PKK’nın dağ kadrosunda 850 Suriyelinin olduğu, bu oranın genel toplam içinde yüzde 12’lik bir orana tekabül ettiği biliniyor.
AKSİYON