İstanbul,
Tekirdağ,
Bursa,
Balıkesir,
Çanakkale ve
Edirne illerindeki 40
sivil toplum örgütünün oluşturduğu
Marmara Çevre Platformu (MARÇEP) üyelerinden oluşan bir grup,
Manyas Kuş Cenneti ve Kuş Gölü'nde incelemelerde bulundu.
TEMA Vakfı Balıkesir İl Temsilcisi Mansur Toprak'ın Kuş Cenneti Milli
Parkı alanında karşılayarak bilgilendirdiği MARÇEP üyeleri, Bereketli ve Kuş Cenneti köylerini de gezdi.
Gölde Sazan, Yayın, Turna, Tatlı Su Kefali ve Istakoz avlayarak geçimini sağlayan Bereketli köylüleri, yetersiz yağış ve göl sularının
Karacabey Ovası'nın sulanmasında kullanılması nedeniyle gölün kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını öne sürerken,
ekonomik açıdan zor günler geçirdiklerini,
bölgedeki 8 köyün de aynı sıkıntıları yaşadığını söylediler.
''ARITMA TESİSLERİ ÇALIŞTIRILMIYOR''
MARÇEP adına konuşan dönem sekreteri Çevre Yüksek Mühendisi Didem Yılmaz, kuraklık yanında Manyas Kuş Gölü'nü tehdit eden faktörlerin başında bölgedeki sanayi kuruluşlarının yüksek enerji maliyetleri nedeniyle arıtma tesislerinin çalıştırılmamasının geldiğini savundu.
Yılmaz, Manyas Gölü'nün en büyük kaynağı Sığırcı Deresi'ne,
beyaz et sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin günde 200 ton artık bıraktığını iddia ederek, bunun bölgedeki
doğal yaşamı olumsuz etkilemesi yanında yok etme noktasına getirdiğini ileri sürdü.
''BAKANLIĞIN PROJELERİNE DESTEK''
Manyas Kuş Cenneti'ni besleyen Kuş Gölü'nün
kirlilikten kurtarılması ve
ekolojik dengenin yeniden sağlanması amacıyla Çevre ve
Orman Bakanlığında iki projenin hayata geçirilmesinin olumlu bir adım olduğunu dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:
''Son dönemlerde Kuş Cenneti'nde barınan kuşların yaşam alanlarını da tehdit eden kirliliğe karşı savaş açan Çevre ve
Orman Bakanlığı, Manyas Kuş Gölü'nde 'Ekolojik Risk Analizi ve Yönetim Programı' ile 'Manyas Kuş Gölü Havzası
Atıksu ve Katı Atık Yönetimi' projelerini hayata geçirdi.
Her iki proje sayesinde, optimal
arazi kullanımını sağlayan alternatiflerin belirlenmesi, doğal su rejiminin korunması için su
yönetim planının hazırlanması, su kuşlarının kuluçka alanlarının rehabilite edilmesi ve
atık su sorununun çözümü hedefleniyor.
Bakanlığın bu projelerini
desteklediğimiz gibi, doğal arıtma yapılarak, uygun bitkilerin ekilmesini sağlayıp biyolojik bir temizleme metodunun seçilmesini ve sanayi kuruluşlarının atıklarının yasal yollarla denetim altına alınmasını istiyoruz.
Projelerin takipçisi olacağız. Manyas Kuş Gölü'nü çöle dönüşmüş sulak alanlar sınıfına dahil ettirmemek için elimizden geleni yapacağız.''
MARÇEP üyeleri, daha sonra Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı'ndaki gözetleme kulesinin önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.
RAKAMLARLA ''MANYAS KUŞ CENNETİ''NDE DURUM
DSİ 25. Bölge Müdürlüğü verilerine göre Manyas Kuş Gölü'nde sular yaklaşık 2 kilometre çekildi. Su derinliği gölün büyük bölümünde 50-60 santimetreye kadar düştü. 690 milyon 960 bin metreküp kapasiteli göldeki su oranı bugün itibariyle 92 milyon metreküp olarak ölçülüyor.
Öte yandan, Manyas Kuş Cenneti'nde yaşanan kirlilik, tahribat ve kuraklık nedeniyle 266 olan kuş türü sayısı 27'ye indiği, her yıl düzenli olarak göç esnasında Milli Parka uğrayan kuş türlerinin önemli bölümünün bölgeyi terk ettiği öğrenildi.
Bu arada, Manyas ve Karacabey ovalarına su verilmesi durdurulurken,
göle kıyısı bulunan Bereketli ve Kuş Cenneti köylerinde geçen yıl balıkların yüzdüğü alanlarda ineklerin ve
koyunların otlatılması dikkati çekiyor.
MANYAS KUŞ GÖLÜ
1939 yılında
Alman Profesör Curt Kosswig ve eşi Leonore Kosswig tarafından keşfedilen toplam 64 hektarlık alana sahip Manyas Kuş Gölü ve Cenneti, 1959 yılında
Bakanlar Kurulu tarafından Milli Park ilan edildi.
Ramsar Sözleşmesi kapsamında olan Manyas Kuş Gölü ve Cenneti, 1976 yılında
Avrupa Konseyi tarafından tabiatın en iyi korunduğu yerlere verilen ''A'' sınıfı diploma ile ödüllendirildi. Her 5 yılda bir yenilenen Kuş Cenneti'nin diploması, 2001 yılında
çevre kirliliği nedeniyle askıya alındı. Çevre ve Orman Bakanlığı ile diğer kuruluşların gerekli önlemleri alması sonucu diploma 2005'te yenilendi.