Bingöl'de 33 erin şehit edilmesiyle ilgili yapılan
soruşturma sonunda 8.
Kolordu Komutanlığı
Askerî Mahkemesi'nde
dava açıldı. Askeri Mahkeme,
Elazığ İl Jandarma Komutanı Jandarma
Albay Hüseyin Yılmaz ve Bingöl İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Özcan Yarat'ı “büyük zararlar veren emre itaatsizlik suçunu” işledikleri gerekçesiyle 1,5 yıl
hapis cezasına mahkum etti. Askeri Mahkeme, diğer sanıkların ise
beraatine karar verdi.
Bu kararın temyiz incelemesini
Askerî Yargıtay 4. Dairesi yaptı. Askeri Mahkeme'nin beraat eden sanıklar hakkındaki kararını onayan Daire, iki albayı hapse mahkum etmesine ilişkin kararı ise bozdu. Daire, iki albayın suçsuz olduğu gerekçesiyle beraat etmeleri gerektiğine hükmetti. Bu karara Askerî
Başsavcılık itiraz etti. Başsavcılığın itirazını Askerî Yargıtay Daireler
Kurulu görüştü. Kurul, iki albay hakkındaki hapis cezasını bozdu. Kurul, iki sanığa “büyük zararlar veren emre itaatsizlik suçu” yerine daha hafif cezalar öngören “görevi
ihmal” suçundan ceza verilmesini istedi. Bunun üzerine
dosya tekrar Askeri Mahkemeye gönderildi. Ancak Askeri Mahkeme 1999'da, iki sanığın da beraatine karar verdi. Böylece 33 askerin öldürülmesi olayı ile ilgili ceza alan hiçbir asker olmadı.
Askeri Yargıtay kararında 33 asker olayı
Askeri Yargıtay'ın 9 sayfalık karar metninde ise olayın meydana geliş şekli detaylarıyla yer aldı. Kararda, PKK'lıların Bingöl ve çevresindeki yollarda
eylem yapacaklarının
jandarma tarafından 4 gün önceden bilindiği anlatıldı:
“İl Jandarma Komutanlığı'na gelen istihbarat raporlarında 1993 yılı yaz döneminden itibaren
terör örgütü tarafından stratejik bir konumda olan Bingöl ili ve çevre illere bağlantıları bulunan karayollarında yoğun eylemler planlandığı, amaçlarının bu yolların üzerinde kontrolü ele geçirmek olduğu...”
“Tedbir alınmadı”
Kararda birliklerine sevki yapılan silahsız askerlerin korunması için gereken
tedbirlerin alınmadığına ilişkin şu çarpıcı satırlar yer aldı: “İmkanlarına göre eskort vererek ya da
araçların içine silahlı
personel de yerleştirmek suretiyle bunları gidecekleri yere sevk ettirmesi gerekirken ilave hiç bir tedbir almadığı, bu hususta kendisine bağlı ast birliklerine de herhangi bir emir vermediği, dolayısıyla da yolun teröristlerce kesilip büyük bir katliama sebebiyet verilmesine yol açıldığı kanaatine varılmıştır.”
“Zırhlı araç talebi reddedildi”
Kararda askerlerin korunması için zırhlı araç talep edilmesine rağmen bu talebin de kabul edilmediği de şöyle belirtildi: “
Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanlığı'nın 17.3.1993 tarihli
mesaj emri ile yol emniyeti için 'açık ve zırhlı koruması olmayan araç gönderilmemesi'emri üzerine, İl Jandarma Komutanı Albay Özcan Yarat tarafından Bingöl İl
Güvenlik Komutanlığı'ndan zırhlı araç isteğinde ve yol emniyeti için önerilerde bulunulduğu, bu isteğe, İl Güvenlik Komutanlığı tarafından olumsuz
yanıt verildiği...”
VATAN