İç
Anadolu Bölgesi'ndeki yeraltı sularının 2002 yılı itibarıyla tamamen kuruduğunu söyleyen Güler,
Beyşehir,
Akşehir, Meke'yi kurtarmak için çalıştıklarını anlattı. Sulak alanların kurumasının barajlardan aktarılan su ile önlendiğini belirterek, bazı alanların ise hiçbir müdahale olmadan kuruduğunu aktardı. Yok olma tehlikesi yaşayan Hotamış Sazlıkları ile Sultan Sazlığı'nın kurtarılması içinse bölgedeki barajlardan yüzde 10'ndan az olmamak kaydıyla su verilmesi kararı alındı.
Bir uyarıda Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF)
Türkiye Genel Müdürü Filiz Demirayak,’tan geldi. Türkiye'de son 40 yıl içinde bir milyon 300 bin hektar sulak alanın, yani yaklaşık üç Van gölü büyklüğünde bir alanın geri dönüşü olmayacak biçimde kaybedildiğini bildiren Demirayak, sulak alanların kurutularak tarım, sanayi ve yerleşim alanlarına dönüştürüldüğünü açıkladı.Demirayak, su kaynaklarının tarıma bağlı olarak aşırı kullanılması, kaçak avcılık, balıkçılık, evsel ve endüstriyel atıkların sulak alanlara boşaltılması yüzünden sulak alanların yok olduğunu kaydetti. Açıklamada, Türkiye'de son 40 yıl içinde Amik,
Kestel, Gavur, Suğla, Eber ve Akşehir gölleri ile Hotamış, Yarma ve Eşmekaya sazlıklarının yok olduğu ya da sulak alan işlevini yitirdiği vurgulandı.