Türkiye, kişi başına düşen 1.500 litrelik suyla 'su azlığı yaşayan'
ülkeler sınıfında.
Hızla artan enerji maliyetleri siyasi alanda petrol kaynaklarını
kontrol etmeye yönelik mücadeleleri artırıyor. Ancak bu yıl biri
Meksika ve diğeri de İsveç'te olmak üzere düzenlenen iki ayrı toplantı dünyanın petrolden çok daha büyük bir sorunla karşı karşıya olduğunu gösterdi.
Ağustos sonunda Stockholm'de düzenlenen "Dünya Su Haftası" toplantısında su sorunu bu yıl ikinci kez masaya yatırıldı. 140 ülkeden bin 500 uzmanın katıldığı etkinlikte ortaya konan rakamlar tüyler ürpertici. Uzmanlar su sorununun petrol sıkıntısından çok daha önemli olduğuna dikkat çekerek, "
Petrolün alternatifi var ancak suyun yok" dedi. Türkiye ise kişibaşına düşen bin 500 litrelik yıllık su miktarına göre "su azlığı" yaşayan bir ülke durumunda. Devlet
İstatistik Enstitüsü'ne (Dİ- E) göre önümüzdeki 25 yılda ülke nüfusunun 100 milyona yaklaşmasıyla birlikte kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı da 1000 metreküp seviyesine gerileyecek.
TARIMDA SU KAYBI ÇOK
Dünyanın yüzde 72'si suyla kaplı. Bunun yalnızca yüzde 0.4'ü içilebilir nitelikte. Dünyada ortalama her üç insandan biri, diğer bir ifadeyle 1.1 milyar insan
temiz su bulamıyor. 2.6 milyar insan ise sıhhi tesisattan mahrum yaşıyor.
Tarımda kullanılan yanlış teknikler dünya üzerinde gözlemlenen toplam
su kaybının yüzde 80'ini oluşturuyor.
Araştırmalar toplam kayıp içerisinde sanayinin payının yüzde 18 seviyesinde olduğunu gösteriyor. Bunun nedeni ise dünya üzerinde sanayileşmiş ülke sayısının çok olmaması. Sanayide harcanan suyun miktarını belirlerken, bir
ürün için başlangıç safhasından tüketiciye ulaşana kadar geçen süre inceleniyor. Örneğin bir kilo buğdayın üretimi için 500 litre su harcanıyor. Bu hesapta tarlada yapılan sulamadan ambalajlama safhasına kadar tüm harcamalar bulunuyor. Bir dilim ekmek için 40 litre su harcanırken yalnızca bir adet hamburgerin
servis edilebilmesi için 2 bin 400 litre su kullanılıyor.
1 trilyon dolarlık 'su'dan
pazar
DÜNYA üzerinde üretilen toplam içme suyunun yüzde 60'ı bozuk altyapı yüzünden kaybediliyor.
İngiltere,
Fransa ve
İtalya gibi gelişmiş ülkelerde bile yıllık su kaybı yüzde 30 seviyesinde. Toplantılarda alınan kararlara göre 1.6 milyar insana su ve kanalizasyon hizmeti sağlamak için harekete geçilecek. Bu yatırım dalgasından özellikle su işiyle uğraşan ve yeni teknolojiler geliştiren şirketlerin kârlı çıkması bekleniyor. Dünya üzerinde bulunan su kaynaklarının yüzde 90'ı kamunun elinde. Özel şirketler suyun dağıtımı ve yeniden değerlendirilmesi gibi konularda para kazanıyor. Global olarak su işiyle uğraşan şirket sayısının 750 olduğu belirtiliyor. Bu şirketlerin toplam piyasa değerleri ise 1.5 trilyon dolar. Dünya Bankası'nın araştırmasına göre dünya üzerinde yalnızca temel su ihtiyacının karşılanabilmesi için ülkelerin her yıl toplam 80 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor. Dünya su pazarının büyüklüğü 1 trilyon doları geçmiş durumda. Bu pastayı ise 3
sektör paylaşıyor: Suyu şehirlere taşıyan, su konusunda teknolojik altyapı geliştiren ve şişeleme yoluyla tüketiciye ürün sağlayan şirketler. SABAH