Anayasa değişiklik paketi referandumunda 'Evet' diyeceğini açıkladıktan sonra hakkında ihraç işlemi başlatılan eski Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Süleyman Soylu'ya parti eski yöneticileri destek verdi. Oluşturdukları Demokratlar Platformu ve Doğru Yol Platformu ile kararı kınayan yöneticiler, bu hareketin Adnan Menderes'in misyonuna yakışmadığı belirtilerek, "Darbelere maruz kalmış bir parti olarak, her türlü baskıya, teröre rağmen DP bu çizgisinden asla vazgeçilmemelidir." açıklamasında bulunuldu. Referandumda 'Evet' oyu vereceğini açıklayan Süleyman Soylu hakkında Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un talimatıyla toplanan DP İstanbul İl Disiplin Kurulu, ihraç işlemini başlatmıştı. Bu uygulamanın milletin vicdanını rahatsız ettiğini vurgulayan Demokratlar Platformu ve Doğru Yol Platformu yayınladığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Demokrat Parti, demokrasi ve milli irade vurgusu ekseninde kurulmuş adıyla müsemma demokrat ve özgürlükçü bir partidir. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 askerî müdahalelerine maruz kalmış bir parti olarak, her türlü baskıya, teröre rağmen bu çizgisinden asla vazgeçmemiştir. Demokratlığından asla taviz vermemiş bir partiye eski bir genel başkanını, partisinin tarihi ve misyonunun gereği olarak demokratik yeni bir anayasa yapılmasına ilk adım teşkil edeceği gerekçesiyle referandumda 'evet' oyu vereceğini açıkladığı için ihraç etmeye kalkması yakışmamaktadır. Bu yanlış ve insafsız karar, milletimizle partimiz arasında zaten geçmişteki yanlış politikalarla zayıflatılmış olan bağı tamamen kopma noktasına getirecektir." Anayasa referandumunda oy kullanmanın, siyasî parti üyeliğinin sınırlandıramayacağı kadar yüksek temel vatandaşlık görevlerinden biri olduğuna dikkat çekilen açıklamada; "Bir parti üyesinin önceliği, kendi partisine oy vermek ve bu istikamette tavır ortaya koymaktır. Buna aykırı davranışının disiplin suçu teşkil etmesi ise partisine olan sorumluluğunun gereğidir. Anayasa referandumunda oyununun şeklini ifade eden bir eski genel başkanın partisinden ihracı, parti üyelerinin hür iradelerinin baskı altına alınması ve bu temel vatandaşlık görevini yerine getirmelerine engel olunması manasını taşır. Şimdiki genel başkan Hüsamettin Cindoruk ve yönetiminin 'hayır' kararı ise tavsiye niteliği dışında hiçbir şekilde parti üyelerini bağlamamalıdır. Eğer mevcut yönetimin tavrı esas alınırsa, Süleyman Soylu'nun, genel başkanlığı devam etseydi 'hayır' diyen üyeleri ihraç etmesi gerekecekti. Partimizin tarihine, felsefesine, misyonuna uygun olarak "evet" kararını açıklayan Süleyman Soylu'nun ihraç talebiyle disiplin kuruluna verilmesini, hür irademize baskı ve tehdit olarak görüyor ve bunu Demokrat Parti'ye yakıştıramıyoruz. Anayasa değişiklik referandumunda 'evet' oyu vermeyi düşünen üyelerimiz üzerinde terör oluşturmayı amaçlayan bu hareket asla tasvip edilemez, kabul edilemez." ifadelerine yer verildi.