Soylu, 12 Eylül 2010 Pazar günü yapılacak olan referandum öncesi yaklaşık 16 gündür Anadolu'daki bir çok ilde sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelip konferanslar düzenliyor. Soylu, 'Demokrasi Bulaşmaları' adı altında İzmir'den başladığı Türkiye gezilerine bu akşam Bursa'nın İnegöl ilçesinde devam edecek. İnegöl'de işadamları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek olan soylu, referandumda 'evet' için toplantı yapacak ve konferans verecek. İzmir'de bir konferanstan dönerken öğle saatlerinde Balıkesir'e uğrayan Soylu, Zağnos Paşa Cami'nde Cuma namazını kıldı. Daha sonra partililer ile bir araya gelen Soylu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İl Disiplin Kurulu Başkanı Barış Atikbay'ın işyerinde basın toplantısı düzenleyen Soylu, referanduma kadar Türkiye'yi gezip halktan 'evet' için destek isteyeceğini söyledi. "DARBELER SİYASETİ ALT ÜST ETTİ" 1961 ve 1982 anayasasının Türkiye'de siyaset düzenini alt üst ettiğini ifade eden Soylu, darbelerin Türkiye'de iki yüzlü bir siyaset dönemi başlattığını vurguladı. 12 Eylül akşamından itibaren iki yüzlü siyaset dönemi biteceğine dikkat çeken Soylu, "Halk ya millet ya vesayet sistemini oylayacak. Türkiye'de sadece hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlükler ve demokrasinin güçlendirilmesi değil aslında. Bana göre en önemli meselelerden bir tanesi halkın kendisini temsil etmesinin en önemli aracı olarak görülen siyaset 12 Eylül'den sonra kendine ait yeni bir süreci başlatacaktır. Siyaset için yeni dönem başlayacaktır. Çünkü 12 Eylül siyaseti daraltmıştır, aslında akılları hapsetmiştir." diye konuştu. Referandumda 'evet' oyu kullanacağı için DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk tarafından disiplin kuruluna sevk edilen Soylu, parti yönetimine sert tepki gösterdi. "1971- 1980 darbesi ve 28 Şubat'tan sonra çektiklerini kendi tabanına reva görmek doğru bir yaklaşım değildir." diyen Soylu, 28 Şubat post modern darbesiyle Cindoruk ve yanındakilerin kimyalarının alt üst olduğunu kaydetti. 28 Şubat'ta Demokrat Türkiye Partisi ile birlikte darbeye payanda olanların darbeci bir anlayışla zehirlendiklerini söyleyen Soylu, "Maalesef vücutlarından bu zehri atamamışlar. Yıllar önce DP misyonunun gördüğü baskıyı bugün kendileri parti tabanına uyguluyorlar. DP misyonuna sahip çıkanlara uygulanan bu muamele çağ dışı bir muameledir. Bir engizisyon muamelesidir, bunu kabul etmek mümkün değildir. Ben dahil bir çok arkadaşımız süratli bir şekilde disipline sevk edildi. Türkiye'de darbe yanlılarına bu kadar hevesle yaklaşan bir zihniyeti hayal etmek bir mümkün değildi. Üzülüyorum bu arkadaşlara. Elbette 12 Eylül'e kadar ellerinden geleni ardına koymayacaklardır. Ama 12 Eylül akşamı millet bu baskıcı anlayışı tasviye edecektir." diye konuştu. Soylu, kendileri hakkında alının tüm kararların anayasa, siyasi partiler kanunu ve parti tüzüğüne aykırı olduğunu dile getirdi. Yargıtay'ın anayasal değişikliklerde bu tür baskıların yapılmaması için çok sayıda içtihatının bulunduğunu hatırlatan Soylu, uygulama ile DP tabanını sindirilmek istendiğini sözlerine ekledi.