Hrant Dink'in eşi Rakel, kızları Sera ve Delal, oğlu Arat ile kardeşi Orhan Dink'in
avukatları,
soruşturmayı yürüten Beşiktaş'taki adliyeye gelerek
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe verdiler.
Avukat Bahri Belen, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Dink'in mirasçılarının ve yakınlarının vekilleri olarak, cinayeti düzenlediğini
düşündükleri
örgütle ilgili araştırılmasını istedikleri konuları içeren dilekçeyi savcılığa verdiklerini söyledi.Belen dilekçede, Hrant Dink gibi bir kişinin öldürülmesi işinin
Trabzon'daki birkaç kişinin olamayacağını belirttiklerini ifade etti. Savcılığın, bu olayda sorumlu olabilecek
kamu görevlileriyle ilgili özel bir izin almaksızın soruşturma yapabileceğini savunan Belen, dilekçede bu konuyla ilgili soruşturma başlatılmasını da talep ettiklerini söyledi.
Belen şunları söyledi:
'Çünkü düşünüyoruz ki, eğer bu eylemin sorumluluğu, Trabzon'daki birkaç fakir
aile çocuğu, birkaç milliyetçi duyguyla bu işi yapan çocuk üzerine kalırsa, bu siyasal cinayetin gerçek boyutları ortaya çıkamaz. Hem Türkiye'de, hem de dünyanın her yerinde bu tür siyasi
cinayetler aydınlatılmazsa, o ülkede
demokrasi, o ülkede hukuk olamaz. Artık bu ülkenin geleceği için, gerçekten bu cinayetin temelindeki yapıl
anma ortaya çıkarılmalıdır.'
Bir basın mensubunun 'Nasıl bir örgüt olduğunu düşünüyorsunuz?' şeklindeki sorusuna Belen, 'Ortada silahlı bir örgüt olduğu açık. Bu örgütün amacı nedir diye düşünülebilir. Bize göre amacı, Türkiye'deki anayasal demokratik düzenin işlemesini engellemeye yönelik bir örgüttür. Yeni TCK'nın 309. maddesi kapsamında kalan bir örgüttür. Gizli bir örgüttür' şeklinde
yanıt verdi.
DİLEKÇEDEN
Dink ailesinin avukatları tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçede, soruşturmada alınan
gizlilik kararı nedeniyle bazı
belge ve
bilgilere ulaşılamadığı anlatılarak, eğer henüz toplanmamış ise dilekçeyle belirttikleri delillerin toplanması istendi.Dilekçede, olayla ilgili tutuklanan şüphelilerden Yasin Hayal'in boynunda hac olan bir kişiyi keser sapıyla dövdüğü iddiasına ilişkin Trabzon Cumhuriyet
Başsavcılığınca soruşturma yürütülüp yürütülmediğinin soruşturulmasını,soruşturma var ise evrakının İstanbul'a gönderilmesi talep edildi.
Rahip Santaro cinayeti ile Hrant Dink'in öldürülmesi olayının aynı özelliklere sahip olduğu savunulan dilekçede, 'Dosyamızdaki suç teşkil edilen
yapılanmanın anlaşılması için, bu dosyanın da bir suretinin de kanıt olarak celbini diliyoruz' denildi.
Katil zanlısı O.S'nin Samsun'daki görüntülerine ilişkin soruşturma dosyasının istenmesi, soruşturma açılmamış ise suç duyurusunda bulunulması talep edilen dilekçede, şu görüşlere yer verildi: 'Hrant Dink'in öldürülmesi eylemiyle ilgili ihbar ve istihbaratlarla bağlantılı olarak
sivil ve askeri görevlilerin
ihmal ve görevi kötüye kullanma fiillerini işlediklerine ilişkin Trabzon'da açılan soruşturma evraklarının istenmesini talep ediyoruz.
Çünkü, Dink'in öldürüleceği konusunda, bir tanesini ekte sunduğumuz 17
Şubat 2006 tarihli Trabzon Emniyetine yapılan, İstanbul
İstihbarat Şube Müdürlüğüne,
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığına iletilmiş 17 ihbar bulunduğu anlatılmaktadır. Bu bakımdan Trabzon'daki
emniyet ile jandarmada, ihbarda adı geçen şüphelilerle ilgili neler yapıldığının ilgili birimlerden sorulmasını, bu ihbarlara ilişkin belgelerin dosyaya konulmasını, tarafımıza birer örneğinin verilmesini talep ediyoruz.'
Dink cinayetinin münferit bir olay olmadığı, Trabzon dışında da bağlantılarının bulunduğu savunulan dilekçede, Meryem Ana
Kilisesi'ndeki anma töreninden sonra kilise avlusunda ateş edilmesi olayına ilişkin dosyanın da soruşturma dosyasıyla birleştirilmesi istendi. Dilekçede, Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili, kendilerine gönderilen istihbaratı zamanında ve gereği gibi değerlendirmediği iddiasıyla haklarında idari soruşturma yürütülen İstanbul'daki kamu görevlileri hakkında cezai soruşturmada yürütülmesi talep edildi.
Danıştaydaki saldırıya ilişkin yargılanan
Alparslan Aslan ile o davanın sanıklarından Erhan Timuroğlu'nun
hazırlık soruşturması sırasında alınan
ifadelerinin yer aldığı belgelerin de istenmesi, İstanbul'da yapacağını öne sürdükleri eylemlere ilişkin belgelerin istenmesi de talep edildi.