HSYK’ya verilen şikayet dilekçesinde Savcı İsmail Uçar’ın “Zekeriya Öz ve Muammer Akkaş gözaltına alınacak. Bana kalsa dozer gibi ezip geçerim” dediği iddia edildi. 17/25 Aralık yolsuzluk, rüşvet ve kara para soruşturmasında gözaltına alınan polislerin sorguları sırasında karşılaştıkları hukuksuzluklar HSYK’ya taşındı. 1 Eylül’de gözaltına alınan polisler, haklarında gözaltı ve tutuklama kararı veren hakimler ile soruşturmayı yürüten Savcı İsmail Uçar hakkında “gizliliği ihlal” , “görevi suistimal” ve “gizli bilgileri yetkisiz bir şekilde temin” ve “tarafsızlıklarını yitirdikleri” gerekçesiyle şikayetçi oldu.
Aralarında İstanbul Mali Şube eski müdürü Yakub Saygılı, amirler Kazım Aksoy ve Hüseyin Korkmaz’ın da bulunduğu emniyet mensuplarının verdiği dilekçede savcının polislere yönelik hakaret ve itham ifadeleri ile girdiği diyaloglar da yer aldı.
Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Murat Kaya verdiği dilekçede Savcı İsmail Uçar’ın sorgu sırasında soruşturma ile ilgili olmayan birçok soru sorduğunu ve töhmet altında bırakacak ön yargılı ifadeler kullandığını belirtti.
Bugün Gazetesi'nin haberine göre, Kaya şunları anlattı: “İsmail Uçar isimli savcıya sorgu esnasında; ‘Bizler polis olarak sadece savcı talimatları ve hakim kararlarını uyguladığımızı söyleyerek, burada sizin iddia ettiğiniz gibi bir suç var ise, savcılar ve hakimler de buna iştirak etmiştir. Bu sebeple birlikte yargılanmalıyız. Hatta HSYK Kanununa göre bizim hakkımızda da HSYK’dan izin istemeniz gerekmektedir’ dedim. Bunun üzerine savcı İsmail Uçar, ‘Bana bırakılsa dozer gibi geçerdim. Ancak onlarla ilgili ayrı soruşturma ve izin usullerimiz var’ şeklinde beyanda bulunmuştur. Zekeriya Öz hakkında ve Muammer Akkaş hakkında da birçok iftiraya varan sözler kullanmış ve onların da bir gün gözaltına alınarak hesap vereceklerini söylemiştir.”
"PKK’DAN FARKINIZ YOK"
Dilekçede, Savcı Uçar’ın soruşturma dosyasında herkesi sözde “paralel yapı”nın elemanı olarak gösterdiğine ve bu temel üzerine soruşturmayı yürüttüğüne dikkat çekildi. Sorgu esnasında soruşturma ile ilgili hiçbir soru sorulmayıp sürekli bir Cemaat’le ilgili yorum ve suçlamalarda bulunulduğu belirtildi. Dilekçede yer alan şu ifadeler oldukça dikkat çekici: “’DHKP-C terör örgütü ve PKK ile hiçbir farkınız yok’ şeklinde temelsiz, delilsiz ve tamamen iftira içeren bu sözü söylemiştir.”
"DARBE DEĞİL YOLSUZLUK"
Gözaltı kararındaki “casusluk” ve “darbe” suçuna atıfta bulunulmuştu. Darbe suçlamasına yönelik hiçbir eylemin gerçekleşmediği, 17-25 Aralık’ın bir yolsuzluk soruşturması olduğu, HSYK’nın müfettiş görevlendirmesi halinde bu suçlamalara yönelik dosyada delil olmadığının anlaşılacağı belirtildi. Bu nedenlerle soruşturma savcısının tarafsızlığını yitirdiği savunuldu.
HSYK’dan savcılara inceleme izni
HSYK, 22 Temmuz’da polislere yönelik operasyonda yaşanan hukuksuzluklarla ilgili Başsavcı Vekili Orhan Kapıcı, Savcılar İrfan Fidan, İsmail Uçar, Okan Özsoy ve Hâkim İslam Çiçek hakkında inceleme izni verdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın İzmir eski Başsavcısı Hüseyin Baş hakkında inceleme izni vermesiyle ilgili de emsal bir karara imza attı. Kurul AYM kararına atıfta bulunarak bakanın inceleme izni vermesini “yok hükmünde” saydı.