Site, bugün
Zaman Gazetesi'ne
iftira atan bir yoruma
imza attı. Hukuki sorumluktan kaçma amacıyla iftira ve yalanları isim gizleyerek yapan talihsiz
site alışkanlık haline getirdiği metodu Zaman'ın da kullandığını düşünmüş olacak ki yayınladığımız bir habere muhabirin ya da editörün 'ekleme' yaptığını iddia etmiş.
Ergenekon davasının 3.
iddianamesinde de öncekilerde olduğu gibi kamuoyunu yakından ilgilendiren pek çok bilgi ve
belge bulunuyor. Zaman da bir çok gazetenin yapması gerekeni yapıyor ve bu konuda okurlarını bilgilendiriyor.
Tutuklu
sanık Yarbay Mustafa Dönmez'in not defterinden
Beşiktaş'ın
kalecisi
Rüştü Reçber ve ailesi ile ilgili
fişleme bilgileri çıkmıştı. Biz de bu iddialarla ilgili olarak Rüştü'yü arayıp konuştuk ve iddianameden yola çıkarak özel haber yaptık. Rüştü bu konuda daha önce de
Soner Yalçın'ın benzer yazılar yazdığını söyledi, biz de yayınladık.
Yüz binlerce okurun doğru okuyup anladığı bu haberimizi Soner Yalçın'ın sahibi olduğu çete sitesi ya yanlış anlamakta ısrar etmiş ya da gocunmuş. Ve Zaman'a iftira atmış. Aşağıdaki linkte Rüştü'ye yapılan kısa görüşmenin ses kaydını yayınlıyoruz. Dinlesinler ve görsünler. Zaman, haberi çarpıtmaz, ilave yapmaz ve kendileri gibi yalan yazmaz...
İŞTE RÜŞTÜ İLE YAPILAN RÖPORTAJIN SES KAYDI
ZAMAN'DA YAYINLANAN HABER
Fişlenen kaleci Rüştü: Elhamdülillah Müslüman ve Türk'üm
Ergenekon davasının 3. iddianamesinde yer alan
tutuklu sanık Yarbay Mustafa a Dönmez'in not defterinden Beşiktaş'ın kalecisi
Rüştü Reçber ve ailesi ile ilgili fişleme bilgileri çıkması da dikkat çekti.
Mehmet Ali
Erbil, Demet Akbağ ve
Yılmaz Erdoğan gibi isimlerin de yer aldığı listede Rüştü'nün eşi ve çocuğunun isimlerinin baş harflerinin kullanılarak şu bilgilere yer veriliyor: "R.(Kaleci) karısının ismi I., kızının ismi T.'dir. T. Türk ismidir ancak İbrani'dir." deniliyor. Milli kaleci ise bu tür fişlemelerin niçin yapıldığını anlamadığını belirterek "Doğduğumuz köyün muhtarı benim sülalem ile ilgili yaklaşık 100 yıllık bir
arşiv oluşturmuş. Ben soyumun nereden geldiğini iyi biliyorum." dedi. Soner Yalçın'ın da benzer yazılar yazdığını bildiren Reçber, "Ben bunlara sadece gülüyorum. Elhamdülillah Müslüman ve Türk'üm." diye konuştu.
SONER YALÇIN'IN SİTESİNDE YAYINLANAN YORUM!
Kaleci Rüştü'yü kim oyuna getirdi?
100 yıldır tartışılan ve özellikle 1908'de İttihat ve Terakki'nin iktidara gelmesiyle
muhalifleri tarafından gündeme getirilen;
Cumhuriyet tarihi boyunca İslamcılar tarafından bir aşağılama vesilesi yapılarak yazılan Sabetayizm meselesi sanki son birkaç yılın olgusuymuş gibi iddianameye giriverdi.
Bunun yanıtını kuşkusuz mahkemede
Yalçın Küçük verir.
Ancak bu iddianame ortaya çıktıktan sonra
psikolojik harbin maşası bazı gazeteler ve gazeteciler son bir haftadır sabetayizm konusunda yazılar yazmaya başladılar.
Bu konuya ilk değinen Şamil
Tayyar oldu.
Odatv Haber Müdürü Ayhan Bozkurt'un yazdığı gibi muhbirlik edip, "Sabetayizm konusunda başkaları da yazdı" diye birilerini işaret etti.
Bu psikolojik harbe Beşiktaş Kaleci Rüştü Rençber de alet edildi.
Peki bunu kim yaptı; Zaman Gazetesi!
Zaman Gazetesi, iddianameden yola çıkarak Rüştü'ye sorular yöneltti.
Kaleci Rüştü de Müslüman ve Türk olduğunu açıkladı.
Ama Rüştü bunu söylerken Soner Yalçın da benzer yazılar yazdığını söylemişti!
İşte olayın hassas noktası burası.
Rüştü gerçekten böyle bir söz söyledi mi?
Hayır! Rüştü, Soner Yalçın adını geçirmemişti. Zaman muhabiri ya da
masa başındaki Zaman editörü Soner Yalçın ismini ekleyivermişti.
Niye?
Zaman Gazetesi'nin dolayısıyla Cemaatin son bir aydır odatv ve Soner Yalçın hakkında nasıl bir yayın izlediği malum.
Bir oyun yine sahneye konuyor.
Önce bir suçlu yaratılıyor. Sonra....
Sonrası malum...
Bu arada...
Soner Yalçın, Rüştü ya da bir başkasıyla ilgili Sabetayist iddiasında bulunmadı.
Soner Yalçın bir isim bilim olan onamastik çalışmalarının Türkiye'de uygulanamayacağını yazdı; söyledi. Çünkü isimler özentiyle alınıyordu ve soyadlar ise 1934 yılında belirlenen
soyadı listelerinden seçip alınmıştı.
Yani isim bilim Türkiye'de yanılgılara yol açardı.
Neyse..
Mesele bu değil.
Birileri "Türkiye'de muhalif ses olmasın; herkes korkup sinsin, medya sadece bizim tekelimizde olsun, Türkiye'yi istediğimiz gibi dizayn edelim" düşüncesiyle hareket etmeyi sürdürüyor.
Ve yalan makinelerini aralıksız çalıştırıyorlar.
Biz bu oyunu gördük...
Haydi hayırlısı...