''Son çırpınışları kurtuluşları yok''

Başbakan Erdoğan Ulusa sesleniş konuşmasında ''vahşetin sorumluları, nerede olurlarsa olsunlar hiç bir şekilde kurtuluşları yok''dedi.

''Son çırpınışları kurtuluşları yok''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, zaman zaman milletin birliğine, bütünlüğüne, gelecek umutlarına, huzur ve istikrarına kast edenler çıkabildiğini belirterek, "Çeteleşmeler, hukuk dışı yapılanmalar, terör şebekeleri karşımıza çıkabilir. Ama milletimiz, hükümetimiz ve anayasal kurumlarımız mücadele iradesine sahiptir. Sonuna kadar da mücadelemiz devam edecektir" dedi. Başbakan Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasında, yeni bir ayın, yeni bir başlangıcın arifesinde olduklarını belirterek, "Taze bir başlangıç için diyorum ki, gelin umutlarımızı, hayallerimizi, kardeşlik bağlarımızı, vatandaşlık şuurumuzu bir kez daha tazeleyelim" diye konuştu. Birlik ve bütünlük çağrısı yapan Erdoğan, "Her millet, her devlet gibi bizim de sorunlarımız, zorluklarımız var. Ama bir ve beraber olduğumuz sürece aşamayacağımız hiç bir engel yoktur, olamaz. Bizim sabit noktamız, birlik ve bütünlüğümüzdür" şeklinde konuştu. ERGENEKON VURGUSU Erdoğan, Atatürk'ün gösterdiği çağdaşlaşma hedeflerine doğru, durmadan yola devam edeceklerini belirterek, "Zaman zaman birliğimize, bütünlüğümüze, gelecek umutlarımıza, huzur ve istikrarımıza kast edenler yolumuza çıkabilir. Çeteleşmeler, hukuk dışı yapılanmalar, terör şebekeleri karşımıza çıkabilir. Ama milletimiz, hükümetimiz ve anayasal kurumlarımız mücadele iradesine sahiptir. Sonuna kadar da mücadelemiz devam edecektir" diye konuştu. TERÖRÜN SORUMLULARI KENDİLERİNİ BEKLEYEN SONDAN KURTULAMAYACAK İstanbul Güngören'de meydana gelen saldırıda terörün nasıl bir vahşet olduğunun görüldüğünü ifade eden Erdoğan, vahşetin sorumluları, nerede olurlarsa olsunlar hiç bir şekilde kendilerini bekleyen sondan kurtulamayacaklarını kaydetti. Erdoğan, bu tür hain saldırıların, hiç bir zaman amacına ulaşamayacağını, terörle mücadeledeki azim ve kararlılıklarını daha da artırdığını belirterek, şunları söyledi: "Son günlerde artan bir şekilde giriştikleri çaresiz ve amaçsız eylemler gösteriyor ki, artık hiç bir yerde güvenli bir sığınak bulamayacaklarını anlamış bulunuyorlar. Bu çırpınışları da fayda getirmeyecektir. Terörle ne bir yere varmak, ne de herhangi bir şey elde etmek mümkün değildir. Herkes bunu böyle bilmeli, insanlık dışı terör vahşetine karşı ortak bir duruş geliştirmelidir." KRİZLERE SEYİRCİ KALMIYORUZ Türkiye'nin dünyadaki yerini güçlendirmesi, tarihine yakışan bir role ve ağırlığa sahip olması yolunda emin adımlarla ilerlediklerini vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu sayede gerek bölgemizde gerekse dünyada yaşanan, milletimizin menfaatlerini de dolaylı ya da doğrudan etkileyen birçok kriz alanına eskisi gibi artık seyirci kalmıyoruz. Çözüm arayışlarında Türkiye önemli bir aktör, belirleyici bir unsur olarak rol alıyor. İlk kez bu ölçüde müdahil bir pozisyon elde etmiş bulunuyoruz. Dışarıda barış ve istikrar çabalarına yapıcı katkılarımız, taraflar kadar uluslararası toplumda da takdir ve destek buluyor." Suriye-İsrail dolaylı görüşmelerinin dördüncü turuna da bugünlerde ev sahipliği yaptığını ifade eden Erdoğan, "Tarafların iradeleri doğrultusunda devam eden bu görüşmelerin somut bir sonuca ulaşması, Ortadoğu barışı açısından büyük bir önem taşıyor" diye konuştu. Erdoğan, 13 Temmuz'da Akdeniz İçin Birlik Zirvesi'ne Paris'te katıldığını hatırlatarak, "Türkiye'nin yararına olacağına inandığımız açılımları değerlendirmekte, çözüme dönük inisiyatifler almakta, dış ilişkilerimizi diyaloga dayalı yapıcı bir çizgide sürdürmekte kararlıyız" şeklinde konuştu. Erdoğan, 10 Temmuz'da dost ve komşu kardeş ülke Irak'ın başkenti Bağdat'ı, 18 yıl aradan sonra Türk Başbakanı'nın ilk ziyareti olması bakımından tarihi bir nitelik taşıdığını ifade etti. Erdoğan, "Biz Türkiye olarak Irak'ta yaşanan çalkantı ve istikrarsızlıklardan daima üzüntü duyduk, kardeş Irak halkının sıkıntılarını sıkıntımız bildik. Irak'ın toprak bütünlüğünü koruması, siyasi istikrarını kazanması, Iraklı kardeşlerimizin çektiği acıların sona ermesi tek temennimiz oldu. Son olarak Kerkük'te yaşanan kanlı terör saldırısından da büyük üzüntü duyduk. Kardeş Irak halkına başsağlığı diliyoruz. Şimdi bu yönde adımlar atılıyor, Irak'ın istikrarını kazanması, barış dolu bir gelecek inşa etmesi yolunda atılan bu adımları en güçlü biçimde destekliyoruz. Milletimize büyük acılar yaşatmış bölücü terör örgütüyle mücadelede son dönemde uyumlu bir işbirliği ve ortak yaklaşım zemini doğmuştur, bunun her iki ülke için de kazanımları büyüktür" dedi. KIBRIS ZİYARETİ 20 Temmuz tarihinde KKTC'yi ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, "Silahlı Kuvvetlerimizin 20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirdiği Barış Harekâtı, Kıbrıs Türkü'nü büyük bir mezalimden kurtarmış, uğradıkları insanlık dışı saldırıları sona erdirmiştir. Bu harekât, uluslararası hukuk ve anlaşmalardan kaynaklanan haklarımızı kullanarak meşru zeminde gerçekleştirilmiş, Kıbrıs Türk halkını özgürlük ve barışa kavuşturmuştur" diye konuştu. Adada Türk tarafının hiçbir zaman savaştan ve çatışmadan yana olmadığını, daima barış için çaba gösterdiğine dikkat çeken Erdoğan, "Bu gerçek bütün dünyanın kabul etmesi gereken yegâne gerçektir. Kıbrıs'ta barışın ve huzurun tesisi bu gerçeğin bütün taraflarca görülmesi, kabul edilmesi ile mümkündür. İki kesimlilik, siyasi eşitlik ve anavatan Türkiye'nin etkin garantörlüğü olmadan yapılan hiçbir hesabı kabul etmeyiz. Bu hem Türkiye Cumhuriyeti'nin, hem KKTC'nin ortak iradesidir. Bu noktadan geri adım atmamızı kimse bizden beklememelidir. Hükümet olarak KKTC yönetimiyle birlikte son yıllarda çözüme dönük olarak attığımız adımların karşılığını maalesef Rum yönetiminden göremedik" şeklinde konuştu. Türkiye'nin, yapıcı tutumuna rağmen haksızlığa uğrayan taraf olduğunun altını çizen Erdoğan, "Biz haklılığımıza sonuna kadar inanıyoruz, mücadelemizi bu çerçevede yapıcı biçimde sürdürmekte de kararlıyız. KKTC'nin son 5 yılda elde ettiği önemli diplomatik kazanımlarından geriye gidiş olmayacaktır. Yeni müzakere sürecini bu çerçevede kalıcı, adil ve kapsamlı bir çözüm adına önemsiyor ve destekliyoruz" dedi. KÜRESEL DALGAYI EN HAFİF ŞEKİLDE ATLATMAK İÇİN ÖNLEM ALDIK Erdoğan, dünya ekonomisinin bu günlerde zor bir dönemeçten geçtiğine işaret ederek, "Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hemen tamamında, borsaların, faizlerin, özellikle de enflasyonun dalgalanmasına şahit oluyoruz. Bütün bu gelişmeler karşısında, Türkiye olarak, küresel dalgalanmayı en hafif şekilde atlatmak için gerekli önlemlerimizi aldık, almaya da devam ediyoruz. Türkiye ekonomisi, geçmiş dönemlerde en küçük bir küresel ya da ulusal belirsizlikte krize sürüklenirken, bugün, hamdolsun her türlü sarsıntıyı göğüsleyebiliyor, her türlü şoka direnebiliyor" dedi. Ekonominin karşı karşıya olduğu şokların sadece uluslararası dalgalanmalardan ibaret olmadığını söyleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Ülkemizi geçmişte sıkça yaşadığımız gibi istikrarsız bir ülke yapmaya yönelik girişimlere zaman zaman şahit oluyoruz. Bütün bu girişimlere rağmen, hamdolsun, ülkemiz büyümeye, kalkınmaya, ilerlemeye devam ediyor, devam edecek." Erdoğan, 2008 yılının ilk çeyreğinde yüzde 6,6 oranında büyüme gerçekleştiğine işaret ederek, bu büyüme oranlarıyla birlikte, Türkiye ekonomisinin tam 25 çeyrek aralıksız büyüme rekorunu kırdığını kaydetti. Yapay gündem maddeleriyle vakitlerini heba etmediklerini ifade eden Erdoğan, şunları ifade etti: "Türkiye'yi dünyaya açmanın mücadelesini veriyoruz. Birileri hep engel çıkarma gayreti içerisine girebilir, hiç önemli değil. Bizim işimiz var. Türkiye'yi büyütmek, soframızdaki ekmeği büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz, bizim asli gündemimizin ana maddesinde işte bu var." EMEĞİ KUTSAL DEĞER OLARAK GÖRÜYORUZ Erdoğan, hükümet olarak emeği kutsal değer olarak gördüklerini, çalışanların hakkı olan Zorunlu Tasarruf kesintilerini ödediklerini, Konut Edindirme Yardımları'nı ödemeye başladıklaını söyledi. Erdoğan, şu ana kadar yaklaşık 2 milyona yakın vatandaşın parasını ödediklerini söyledi. Erdoğan, bazı teknik arızalar nedeniyle zaman zaman bazı sıkıntılar yaşandığını kaydetti. Erdoğan, kuraklık sebebiyle ürünleri zarar gören 35 il ve bu illere ait 210 ilçede, Çiftçi Kayıt Sistemine dahil çiftçilere, dekar başına buğday ve mercimek için 22 YTL, arpa için 13 YTL, Nohut için 30 YTL, fiğ, burçak ve mürdümük için 24 YTL nakdi destek sağladıklarını söyledi. Erdoğan, bu çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarını da bir yıl süreyle ertelediklerini söyledi. Erdoğan, hükümet olarak mağdur kesimleri, ihtiyaç sahiplerini kollamaya, gözetmeye devam edeceklerine işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti: "Sadece nimetleri değil, külfetleri de beraber olarak aynı güzel geleceğe yürümek suretiyle paylaşacağız, duyguda birleşen aynı duyguda birleşen 70 milyonluk bir bütün olarak bunları paylaşacağız. Türkiye'nin aydınlık yarınlarını, güzel günlerini, mutlu ve müreffeh geleceğini hep birlikte inşa edeceğiz."
<< Önceki Haber ''Son çırpınışları kurtuluşları yok'' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER