Faciaya 14 kurban veren İzmir Kınık’a bağlı Köseler köyü yasta. Küçük Ali henüz 4 yaşında. Doğuştan işitme engelli.
Ancak cihazla duyabiliyor. Elim kazada hem babasını hem de amcasını kaybetti. Babası Şerif Gezgin, önceki gün Köseler’de toprağa verildi. Amca Murat Gezgin’in ise cenazesine yeni ulaşıldı. Ali’nin kulağındaki cihazın parasını denkleştirmek için babası birçok kez mesaiye kalmıştı. 6 yıldır madende çalışan eşini o gün kendisinin uğurladığını anlatan Zehra Gezgin, sanki yanacakları sezdiğini söyledi: “Kahvaltı yaptı. Hiç çocuğunu giderken öpmezdi. Sanki öleceğini biliyormuş gibi çocuğunu sevdi. Ellerini ayaklarını okşadı. Uyandırmaya kıyamadı. Kim bakacak bize bundan sonra?” Annesi Ayşe Gezgin de “Hem babası, hem amcası gitti. Alim’le baş başa kaldık. Şimdi ben ne yapacağım?” diye sordu.
ÜNİVERSİTE MASRAFI İÇİN MADENDE ÇALIŞIYORDU
Soma’daki maden faciasının en çok konuşulan ismiydi. Tartışma konusu, yaşının 15 olup olmamasıydı. Ölümünün ardından dün kimlik bilgileriyle kahreden bir ayrıntı çıktı. Adı Cemal Yıldız’dı. 19 yaşındaydı ve üniversite masraflarını karşılamak için madende çalışıyordu.
Manisa’nın Soma ilçesindeki kömür madeninde yaşanan facianın üzerinden 3 gün geçti. Türkiye’nin gözü yaşlı, yüreği buruk. Ölü sayısının artmasından korkuluyor ancak zaman ilerledikçe de umutlar tükeniyor. Cesetlerle birlikte kahreden ayrıntılar da ortaya çıkıyor. İşte onlardan biri. Faciada hayatını kaybeden işçilerin listesinde geçiyordu ismi. Cenazesini almak için Kırkağaç’taki soğuk hava deposunun önünde bekleyen dayısı, ‘15 yaşındaydı.’ deyince tartışma başladı. ‘Madende çocuk işçi çalıştırılıyor’ denildi. Dün gözyaşları arasında toprağa verilirken gerçek bilgiler de öğrenilmiş oldu. Adı, Cemal Yıldız’dı. Söylenenden 4 yaş daha büyüktü. Madende çalışma gerekçesi ise ölümü kadar acıydı. Lise yıllarında güreşte il birincisi olan Cemal, Soma Meslek Yüksekokulu Elektrik Teknikerliği Bölümü’nde okuyordu ve eğitim masraflarını karşılayabilmek için bir yıldır maden işçiliği yapıyordu.
Cemal Yıldız, Cuma Mahallesi’ndeki Hisar Camii’nde dün öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Dayısının üzüntü ve heyecandan 15 yaşında olduğunu söylediği Cemal’i, babası Ramazan, kız kardeşi ve mahalle halkı uğurladı. Tabutun üstüne Türk bayraklı kırmızı şal konuldu. Baba Ramazan Yıldız ve mahalleliler, Cemal’e son görevini yaparken genç maden işçisinin tabutu eller üzerinde bir araca yerleştirildi ve mezarlığa götürüldü. Ramazan Yıldız, oğlunun ölümüyle ilgili konuşmazken annesi Hatice Yıldız, çocuğunu kaybetmenin acısıyla şunları söyledi: “Biz yandık, bundan sonrakiler yanmasın. Madencilikte tehlike var ama işverenin de bu tehlikenin önüne geçilmesi için gayret göstermesi gerekiyor. Ben oğlumu yemedim, içmedim, büyüttüm. Memlekete faydalı birisi olsun diye. Oğlumun ölüm haberiyle yıkıldım. Madende çalışmasını istemedim, tehlikeli olduğunu söyledim. Ama ısrar edip işe girdi.” Kız kardeşi Aslı Yıldız da evlerinin direği olan ağabeyini kaybetmenin acısını yaşadıklarını belirterek, “Biz ağabeyimi çok seviyorduk. Arkadaş gibiydik. Ne diyeceğimi bilemiyorum.” dedi. Cemal Yıldız’ın, facianın meydana geldiği Soma Kömür İşletmeleri’ne ait kömür ocağında elektrikçi olarak çalıştığı, lise yıllarında güreş yaptığı, iki kez il birincisi olduğu belirtildi. Celal Bayar Üniversitesi Soma Meslek Yüksekokulu Elektrik Teknikerliği Bölümü’nde öğrenim gören Yıldız’ın, eğitim masrafları ve aile bütçesine katkıda bulunmak için madende çalıştığı öğrenildi.