Soma’da yaşanan maden felaketinde hayatını kaybeden 301 kişiden 32’si madene yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Balıkesir’e bağlı Savaştepe’de yaşıyordu. Milliyet'in haberine göre; Savaştepe de iş sahası bakımından Soma’dan farksız değil. Bölgedeki hemen hemen her erkek madenciliğe ucundan kıyısından bulaşmış. Yaşanan felaket sonrası madencilerin aileleri için en zor olan şey de yakınlarını tekrar Soma servisine uğurlamak.
‘Acele etmeyin’ diyorlar
İşçilerden A.K. ise facia sonrası kendi madenlerinde önlemler alındığını ama en büyük yeniliğin ise vardiya sorumlularının ve amirlerinin davranışlarında yaşandığını söylüyor. Tatil günü olan 19 Mayıs’ta da çalışmalarının istendiğini anlatan K., “Ama zorla değil isteyenler gitti. Ben gitmedim. Salıdan beri madene gidiyorum. Bu faciadan önce ‘Daha fazla üretim’ diye baskı görüyorduk. Şimdi ‘Acele etmeyin’ diye bir destek görüyoruz. Ve üretim arttı. Demek ki amir baskı kurunca değil, işçi insan gibi muamele görünce üretim artıyormuş. Amirler şimdi bize moral veriyor. İşe başlamadan önce ‘Haydi kolay gelsin’ diyerek elimizi dahi sıkıyor. Olan ölenlere oldu” diye konuşuyor.
Maske sipariş edilmiş
Servis bekleyenlerden Y.D. ise erkek kardeşinin Soma Kömür’de çalıştığını ancak hamile eşini doktora götürmek için izin almasıyla hayatta kalabildiğini söylüyor. Kardeşinin birlikte çalıştığı arkadaşlarının hepsinin ölmesi nedeniyle ‘Bir daha madene inmem’ dediğini anlatan D, “O madende çalışsam eşim beni de kesin göndermezdi. Ama bu firmaya biraz daha güveniyor, geçinmek için gidiyoruz” diyor. D., facianın çalıştığı firmaya etkisini de şu sözlerle ifade ediyor; “Yeni gaz maskelerinin siparişinin verildiğini öğrendim. Olaydan sonra bu maskeleri hemen alıp kontrollerini yaptılar. Şimdi yeniler ne kadar süreli bilmiyorum. Ama alacaklarına göre 45 dakikadan uzundur herhalde.
Şimdi madene işçi sokmak zor ama bu 1 haftaya da biter. İnsanların alternatifi olmadığı için eşleri de korksa, kendileri de korksa girerler. Ancak bizim isteğimiz firmaların korkup gerekli önlemleri alması. Kendi firmamın zaten bu konularda hassas olmasına rağmen bu faciadan sonra ekstra dikkatli olduğunu görüyorum.”
‘Ruh gibi gidip geliyoruz’
Servis bekleyen işçilerden K.A. geçtiğimiz salı gününden itibaren tekrar madene girmeye başlamış. Yaklaşık 2 bin metreye kadar inen A., içinde bulunduğu psikolojik durumu, “Ruh gibi gelip gidiyoruz. Madene de girerken ruh gibiyiz. Hepimizin moralleri çok bozuk. Madende yediğimiz yemekten, içtiğimiz sudan keyif alamıyoruz. Ama yapacak bir şey yok. Ekmek parası” sözleriyle anlatıyor.