Uluslararası Stratejik
Araştırmalar Kurumu (
USAK) Araştırma Merkezleri Başkan Doç. Dr.
Sedat Laçiner, devletin otoritesinin
bölgedeki askerin, silahların fazlalığı ile ölçülmeyeceğini, bunların sayısının fazla olmasının bölged
e devletin otoritesinin sorgulanmasına neden olacağını savundu.
"Terör örgütü ile devlet arasındaki en büyük mücadele sokakta verilir" diyen Laçiner,
teröristlerin tüm eylemlerini sokağa, günlük
yaşama hâkim olabilmek için verdiklerini söyledi.
USAK'ın internet sitesinde "Sokağı Teröristlerin Elinden Almak" başlığıyla kaleme aldığı yazısında Laçiner, dağdaki çatışmaların, bombalanan işyerlerin, şehit edilen güvenlik güçlerinin hep günlük yaşamı rayından çıkarmak için yapıldığını ifade etti. Devletin otoritesini kırmanın yolunun günlük yaşamın olağan seyrinden çıkmasına bağlı olduğunu belirten Laçiner, bir bölgede polis ve jandarmanın yetmemesi halinde oraya onbinlerce askerin sevk edilmesinin devleti güçlendirmeyeceğini, aksine zayıflaması anlamına geleceğini savundu.
Korkanın sadakatinin gerçek bir sadakat olmayacağını dile getiren Laçiner, "Bu nedenle
terör örgütleri korku ile sağladıkları sadakati hızla
gönüllü itaat haline getirmeye çalışırlar. Uzun süre terör halinde kalmaları halinde otoritenin de ellerinden kaçacağını bilirler. Terörün devletin koltuğuna oturabilmesi için öncelikle onu kaldırması gerekir. Korku ile
esir alınmaya başlanan kalpler ve akıllar adım adım
terör örgütünün etki ve
iktidar sahasına girecektir. Bu nedenledir ki neredeyse tüm terör olaylarında
teröristler
kepenkleri kapattırmaya, trafiği aksatmaya, okulları boykot ettirmeye çalışırlar. PKK'nın kepenk
kapatma eylemlerinin ardında da bu gaye vardır. Söylenmek istenen günlük yaşamın artık devletin değil, terör örgütünün elinde olduğudur. Bu bilgiler ışığında terörün bitirilmesinde de aynı yol izlenmelidir. Yani kaybedilmiş olan günlük yaşam yeniden geri kazanılmak zorundadır.
Elektrik lambalarının çalışması, trafiğin eskisi gibi akmaya başlaması, çöplerin toplanması, insanların
kahve önlerinde laflaması vs. dağda öldürülen teröristten daha büyük başarı belirtileridir. Zaten dağdaki mücadele de şehirde olağan yaşama dönebilmek için zaman ve ortam kazanmaya dönük olmalıdır" diye yazdı.
"DEMOKRATİKLEŞME, TERÖRÜ, ÇIKIŞ YOLLARI ARASINDA ÇOK GERİLERE İTTİ"
Türkiye'nin, sokağın kazanılmasında 1999'dan sonra ciddi bir mesafe aldığına dikkat çeken Laçiner,
demokratikleşme ve ekonomideki değişimin, terörü, çıkış yolları arasında çok gerilere ittiğini ifade etti.
Diyarbakır,
Batman,
Şırnak sokaklarının nispeten olağan yaşama dönmeye başladığını anlatan Laçiner, devlete düşenin terörist ile mücadelesini günlük yaşamı olabildiğince az derecede olumsuz etkileyecek şekilde yürütmek olduğunu belirterek, "Dağda çatışmalar sürerken şehirlerde gündelik yaşamı daha da canlandırmak için terörden etkilenen şehirlerde festivaller, konserler düzenlenebilir. Şehirlerin önemli caddeleri renkli lambalar ile süslenebilir, bunun için bayramlar,
yılbaşı vs. iyi bir fırsat olarak kullanılabilir. Belediyelerin yeterince çalışmadığı şehirlerde çöplerin toplanması gibi hizmetlerin daha
seri hale getirilebilmesi için geçici uygulamalara gidilebilir.
Güvenlik güçlerinin şehir içlerinde daha az görünür hale gelmesi, örneğin devriyelerin ana caddelere paralel arka caddelerde dolaşması temin dilebilir. Terörden etkilenen şehirlerde büyük proje paketleri açıklanabilir. Örneğin yapılması planlanan birkaç
köprü,
viyadük,
baraj, yol gibi yapımı çok uzun bir zaman alacak bile olsa şimdiden tartışılmaya, halkın gündemine alınmaya çalışılmalıdır. Bazı televizyonlar bazı programlarını bölge şehirlerinde gerçekleştirebilirler. Lafın özü devletin biran önce terör bölgelerinde hayatı önce sıradanlaştırması, ardından da güzelleştirmesidir. Sokaklar şenlendikçe buralardan terör örgütü tamamen çekilecek ve yerine yeniden devletin otoritesi dolacaktır" ifadelerini kullandı.
CİHAN