Malatya'da biri Alman 3 kişinin katledildiği Zirve Yayınevi davasında azmettirici olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Varol Bülent Aral, tutuklu sanıklardan Emre Günaydın'ın cinayetleri para karşılığında işlediğini ileri sürdü.
Ek iddianamede olayın bir numaralı şüphelisi olarak gösterilen ve daha sonra tutuklama kararı verilen emekli orgeneral Hurşit Tolon'un, Ergenekon davasından dolayı Silivri Cezaevi'nde tutuklu olduğu için katılamadığı duruşmaya Malatya Eski Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, Astsubay Abdullah Atılgan, Uzman Çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, Levent Ercan Gelegen, Adem Gedik ve Hüseyin Yelki ile ilk iddianamede tutuklu bulunan Emre Günaydın ve Varol Bülent Aral katıldı. Olayın ilk tutuklu sanıklarından Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Cuma Özdemir ise cezaevinde görüş günü olması nedeniyle bugünkü duruşmaya gelmedi.
Sanık ve müdahil avukatlarının yanı sıra öldürülen Alman Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske'nin de takip ettiği duruşmada bugün olayın azmettiricisi olmakla suçlanan Varol Bülent Aral savunmasını gerçekleştirdi. Aral, savunmasında Ergenekon, Zirve gibi soruşturmaların basın üzerinden yürütülen algısal bir operasyon olduğunu ileri sürerek JİTEM ve TUSHAD gibi kuruluşların gerçekten var olduğunu savundu.
Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'nın "Emekli komutanlar JİTEM'i duymadık diyorlar. Sen neye dayanarak var diyorsun" demesi üzerine Varol Bülent Aral, Genelkurmay Başkanlığı ve Arif Doğan'ın mahkemelere gönderdiği bilgiler ve açıklamalarına dayanarak bu ifadeyi kullandığını belirtti. DHKP-C için bir eylemde gözaltına alındığını kabul ederek Ankara'da 2008 yılında eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e saldırı hazırlığı esnada bombanın patlaması sonucu ölen DHKP-C'li Akkurt'un kendisinin yakın arkadaşı olduğunu belirtti.
Savunmasında, adli sicilinin kabarık olduğunu ifade eden Aral, bu duruma göre bir değerlendirilme yapılmaması gerektiğini belirterek aslen Tunceli nüfusuna kayıtlı olduğunu söyledi.
Varol Bülent Aral, savunması sırasında sanıklardan Emre Günaydın'a dönerek cinayetin ardından kendi ismini nerede kullandığını sordu. Bunun üzerine Emre Günaydın ise Varol Bülent Aral ile yerel bir gazetede çalıştığı esnada tanıştığını ve kendisini gizemli konuşmalarından dolayı önemli birisi zannettiğini belirtti. Aral'ın gasp suçundan yargılandığını bildiğini kaydeden Günaydın, gazete sahibinin telkini ile Aral'ı gazeteden kovulduğunu belirtti.
Yeniden araya giren Aral ise Günaydın'a "Gaspçı da sensin, para için cinayet işleyen de sensin. Herkes senin gibi para için cinayet işlemiyor. Emre Günaydın'ın babası cinayet için para aldı" dedi. Bunun üzerine Günaydın'ın avukatı Niyazi Tokmak devreye girerek Aral'ın iddialarının asılsız olduğunu söyledi. Avukat Tokmak, iddia edildiği gibi Günaydın'ın ailesinin durumunun maddi olarak çok iyi olmadığını ve olaylardan sonra daha da kötüleştiğini ifade etti. Tokmak ayrıca, Aral'ın bu şekilde birçok kişi hakkında mesnetsiz iddialarının bulunduğunu söyledi.
Varol Bülent Aral ile Emre Günaydın arasında karşılıklı tartışmalar devam ederken Mahkeme Başkanı duruma müdahale ederek her iki tarafı da uyardı. (Bugün için) Yarın öğleden önce her şeyi açıklayacağını ifade eden Aral'a, Mahkeme Başkanı Kısa, "Niye şimdi açıklamıyorsun. Yarın eşref saatin mi?" diye sorunca Aral "Benim değil başkalarının eşref saati olacak" cevabını verdi.DHA