Yaklaşık bir ay önce hem kasaplık yapmak hem hac farizasını yerine getirmek için
Manisa ve Uşak'lı kasapları Suudi Arabistan'a götüren
otobüs şoförleri
Yavuz Zurnacı ve Recep
Coşkun Suriye topraklarında yaşadıkları korku dolu anları anlattı.
22
Aralık Salı günü yaşadıkları silahlı saldırıdan yara almadan kurtulan Yakup Zurnacı, Başiskele ilçesi
Yeşilyurt Mahallesi'ndeki evine döndü. Bir süre evinde dinlenen evli ve 2 çocuk babası olan Zurnacı, kutsal topraklara gidiş süreciyle ilgili şunları kaydetti: "Her yıl hac dönemlerinde hacıları ve
kurban kesmek için kasapları kutsal topraklara götürüyorum. Bu hac döneminde Manisa
Kula ve Uşaklı kasaplardan 41 kişiyi götürdüm.
Haccın başlamasıyla kasapları alıp
Hatay Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan çıktım.
Dışişleri Bakanlığı'nın belirlediği güzergâhtan gittik. Suriye,
Ürdün ve Suudi Arabistan'a vardık. Suriye'den geçerken kargaşa ve savaş yoktu. Suudi Arabistan'da 1 ay kaldıktan sonra 27 kişiyle dönüşe geçtik. "
Dönüş yolunda yaşadıklarını hala unutamadığını kaydeden Zurnacı, "Suudi Arabistan'dan çıkarken kapılarda sorun yoktu. Suriye sınır kapısına geldiğimizde sıkıntı başladı. Kapıda resmi olarak sınırdan içeri giriş ücreti olan 320 doları ödedik ve içeri girdikten sonra ikinci bir kapı daha karşımıza çıktı. Burada duran
sivil giyimli biri bizden pasaportları göstermemizi istedi. Bununla birlikte 100 dolar da para istedi. Parayı vermezsek bizi bırakmayacağını söyledi. Mecburen parayı verdik. Otobüslerin
kontrol edildiği bir alanda bizi durdurup kanal denilen alana soktular. Bizi elinde bir metre kılıç gibi bir
bıçak olan iri yarı bir kişi karşıladı. 'Bin dolar verirseniz sizi kontrol etmeden bırakırım' dedi. Yalvardık, yakardık ama olmadı.
Zemzem sularımızı döktü, hurmaları dağıttı. Sıkı bir pazarlıktan sonra 400 dolara anlaştık. Bizimle birlikte önümüzde ve arkamızda 30-40 otobüs vardı. Önümde Urfalıları taşıyan bir otobüs vardı. Durdurmuş otobüsü soyuyorlardı. O sırada otobüsteki
kafile başkanına ne yapacağımızı sordum. Bana, 'Devam et durma, bunlar bizi vuracak' dedi. Otobüsün gazına basıp geçtim. Bir süre gittikten sonra yolun ortasında ateşe verilen bir TIR yanıyordu. Yolun orta yerinde yükselen alevlerin içine hiç korkmadan dalıp geçtim."
"SİVİL GİYİMLİ 4-5 KİŞİ UZUN NAMLULU SİLAHLARLA OTOBÜSÜMÜZÜ TARADI"
Zurnacı, kendilerine yapılan saldırıyı ise şöyle anlattı: "Yolda önümüze kırmızı renkli bir pikap tarzı
araba çıktı. İçinde 4-5 kişi vardı. Otobüse yanaşarak bana 'yana çek' işareti yaptılar. Ben durmadım. O sırada Kaleşnikofla otobüsü taradı. Yolculara 'araya uzanın' diye bağırdım. Hiç durmadım. Bir ara otobüsün önüne geçip benim durmamı istediler. Onları dinlemedim ve yoluma devam ettim. O sırada otobüsün sağ ön lastiğine ateş açtılar,
lastik patladı. Otobüs tekledi, ama yine de durmadım. 25 dakika
kovalamaca yaşadık. Tam yanımdan geçecekleri sırada yol daraldı, geçemediler. Peşimizden gelmediler, biz yolumuza devam ettik."
Saldırıdan kurtulduklarını sandıkları sırada önlerine sivil giyimli 5 kişilik milis grubun çıktığını aktaran Zurnacı, "Kimi havaya ateş etti, kimi de otobüsü
hedef aldı. Otobüsün yan kaportalarına kurşunlar isabet etti. Bir kurşun tam benim yanımda direksiyonun yan tarafına saplandı. Yolcularımızdan biri ayağından vuruldu. Otobüsün camları parçalandı. Otobüs içinde büyük bir panik yaşandı. Yolcularımız koridorda üst üste çıkıp kurşunlardan korunmaya çalıştı. Otobüsü hiç durdurmadan sürekli kaçtım. Bir süre sonra Hatay sınırı göründü." şeklinde konuştu.
Hatay sınırında da sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Zurnacı, babası Hüseyin ve kardeşi İlyas Zurnacı'nın da otobüsleriyle hala Suudi Arabistan'da olduğunu kaydetti.
Zurnacı, "Babamla kardeşim hala Suudi Arabistan'dan çıkamadılar. Orada perişan durumdalar. Onların da oradan çıkarılmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Yedek şoför Recep Coşkun da o anları bir daha yaşamak istemediğini söyledi. Coşkun, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına hâkim olamadı.
Saldırıya uğrayan otobüsü evinin önünde bekleyen Zurnacı, otobüsün çeşitli yerlerindeki kurşun izlerini gösterdi. Otobüsün kırılan camlarının da naylonla kapatıldığı görüldü.