Genel
kurmay ve İçişleri Bakanlığının karşılıklı imzalarıyla iptal edilmesine karşılık Emniyet Asayiş
Yardımlaşma Protokolünün (EMASYA) 6.
Kolorduda canlandırılmak istenmesi tepki çekti. Skandal girişimde İller İdaresi Kanununa dikkat çeken hukukçular, "EMASYA iptal edilse de İller İdaresi Kanunu değişmezse benzer girişimler" olur yorumunda bulundu.
TÜM BİRLİKLERDE OLABİLİR
Emekli Askeri
Hâkim Faik Tarımcıoğlu, EMASYAnın 28
Şubat post
modern darbesi zamanında gerekli şartları oluşturmak için yapılmış bir
protokol olduğunu belirterek, "Böyle bir protokol olmasaydı dahi İller İdaresi Kanunu ve İç Hizmet Kanununun 35. maddesi 'Bana bu yetkiyi vermiştir' şeklinde değerlendirmeler yapılarak gerekli şartlar oluşturtacaktı" dedi.
Demokratik mantalitenin gelişmediği bir ortamda gayriresmi arayışların olacağını belirten Tarımcıoğlu, "Bu tarz protokoller sadece yazılı şekillerde ve 1 adet olmadığından da EMASYA kaldırıldığında fazla
gürültü olmamıştı. Kendi algılamalarına göre birilerinin kendi EMASYAları olabilir. Bunun sadece 6. Kolorduda olduğunu sanmam tüm birliklerde de olabilir" diye konuştu.
EMASYA'nın kaldırıldığını ancak
İl Özel İdaresi Kanunu'nda EMASYA protokolüne yakın hükümlerin olduğunu söyleyen
Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı
Bilal Çalışır, "Faaliyetler bu çerçevede yapılmış olabilir. Yasama organının bu tür olaylara mahal vermeyecek şekilde
düzenleme yapması gerekir.
Kamu görevlilerinin de bu düzenlemelere göre uyması gerekecek bir anlayışa sahip olması gerekiyor. Uymayanların da mutlak suretle cezalandırılmalı. Çünkü biz yaparız biz ederiz anlayışı hâlâ devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Emekli
Cumhuriyet Başsavcısı
Reşat Petek protokolün kaldırılmasının gündemde olduğu dönemlerde dönemin
Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ'un 'Yetkileri İl Özel İdaresi Kanunundan alıyoruz' açıklaması yaptığını hatırlattı. Gerektiğinde İl Özel İdaresi Kanunundaki bazı düzenlemelerin askeri makamlarca faydalanma imkanı olduğunu anlatan Petek, "EMASYA kaldırılırken İl İdaresi Kanunundaki bazı hükümler de düzenlenmeliydi" diye konuştu.
DÜZENLEME YAPILMALIYDI
Kendi alanında basan sağlayamayan TSK'nın
sivil alanda basan
arama gayretlerinin kabul edilemez olduğunu belirten
Hukukçular Demeği Başkanı
Cahit Özkan ise şunlan kaydetti: "Maalesef yapay gerekçelerle EMASYA yeniden gündeme getirilmek isteniyor. Emniyetin gayet başarılı olduğu ve çok daha iyi neticeler aldığı alanlarda askere ihtiyaç yok. Bu durumda EMASYA protokolünün yeniden uygulanması sebebi olmayan bir girişim olur.
Türkiye EMASYA'nın çilesini çok çekti. Daha fazla çekmek istemiyor."
KOLORDUNUN MESAJ FORMUNDA NE VARDI?
Adana,
Osmaniye,
Hatay ve
Gaziantep gibi birçok ilin sorumluluğunu bulunduran 6. Kolordu Komutanlığı'ndan 7 Ekim'de bağlı tüm birliklere gizli bir
mesaj formu çekildi. Altında
Albay Emin Erim ile Kurmay Albay M.
İhsan Tavazar'ın imzalarının bulunduğu mesaj formunda Kolordu Komutanlığı'na bağlı bütün birliklerden
Akdeniz Bölgesi'ndeki kışlaların acil müdahale mangaları ve hazır kıta mevcutları ile metin ve krokileri dâhil bölgedeki bütün şehirlerin planlarını istedi. 18 Ekim'e kadar gönderilmesi istenen bilgilerin
Balyoz darbe planları bünyesinde kullanılan strateji planları ile aynı istekleri içeriyor olması dikkat çekti.
İPTALDE İMZASI VAR
Konunun en ilginç yanını ise bilgileri isteyen kişinin 4 Şubat 2010'da EMASYA planlarının kaldırılmasında imzası bulunan dönemin Genelkurmay
Harekat Başkanı
Mehmet Eröz olması.
AK Parti hükümeti aleyhine faaliyet gösteren uydurma internet sitelerine dayanak gösterilen
İnternet Andıcı soruşturmasında, 1. Ordu'nun eski Komutanı
emekli Orgeneral Hasan Iğsız ile ismi birlikte anılan Eröz,
Balyoz Darbe Planı davasının sanığı olan Korgeneral
Nejat Bek'in ardından son Yüksek Askeri Şura'da 6. Kolordu Komutanlığı'na atandı.
Hatay-
Dörtyol'da Jandarma yetkilileriyle görüşmesi sonrası aracı teröristlerce
gasp edilen Bestami Kılınç'ın 6. Kolordu Komutanlığı-'nda dönemin Kolordu Komutanı
Nejat Bek ile görüşmesi dikkatleri buraya çekmişti. Dörtyol olaylarında polisin müdahalede yetersiz kalarak
jandarmayı çağırmasının toplumsal olaylarda hassas olan bölgenin, EMASYA kapsamında değerlendirildiğinin bir göstergesi olduğu belirtiliyor.