Sızmak, çok çirkin bir ifade'

Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararından sonra TRT 1'de yaptığı program haber konusu olan, son olarak da atv'deki programı ile gündeme gelen usta gazeteci Fehmi Koru, gazetelerdeki 'sızma' eleştirilerinden rahatsız.

Sızmak, çok çirkin bir ifade'

Koru, bir grup gazeteciyle birlikte cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'ü TRT'de ağırlayarak önemli bir gazetecilik başarısına imza atmış; ancak "TRT'ye sızdı" iddialarına maruz kalmıştı. Tam bu olay unutuldu derken, atv'de geçtiğimiz hafta ilk bölümü yayınlanan 'Beyin Fırtınası' ile hakkındaki 'sızdı' haberleri yeniden gündeme gelen Koru, 'sızmak' kelimesinden nefret eder hale gelmiş. Koru, hakkındaki iddialara ABD'den bir örnekle açıklık getiriyor: "Sızmak çok çirkin bir ifade. Mc Charty vari bir deyimdir. Mc Charty 1950 şubatında 'Kızıllar her yere sızdı.' diyerek kampanya başlatmış ve ABD'nin başına büyük bir bela sarmıştı. Oraya sızdılar, buraya sızdılar diye yaygara yapmıştı. Doğrusu bu tür eleştiriler, meslektaşlarımıza hiç yakışmıyor. Edep ve terbiye sınırlarını aşan eleştiriler bunlar. Ben, her gün birileriyle ilgili yazılar yazarım; ayrıca hiçbir zaman seviyeyi düşürmedim." Sızma iddialarını saçma bulduğunu da söyleyen Koru'nun bu tür haberlere cevabı da biraz ironik oluyor: "Hertarafa sızacağız. Sızmaya devam." Fehmi Koru, program yaptığı kanallara hiçbir zaman teklif götürmemiş. Talep hep karşı taraftan gelmiş. Günübirlik konuk olarak davet edildiği programları da hesaba katarsak, her gün bir başka kanala konuk oluyor. 'Bu akşam NTV'den davet ettiler. Oraya da mı sızacağım?' derken yüzüne sitemkar bir ifade yansıyor. TRT'de dışarıdan yapılan programların sayısının oldukça fazla olduğuna da dikkat çeken Koru, Başbakan'a verdiği yemekle ilgili bir ayrıntıyı da aktarıyor: "Bizler meslektaşız. Başbakan'ı yemeğe davet ettim. Akşam Gazetesi'nin genel yayın yönetmenini de çağırdım. Ben onu öteki kabul etmedim ki, tam tersi, hepimiz aynı geminin içindeyiz." 'Haberin arka planını veriyorum' Türkiye'deki siyasi gelişmelerin yanı sıra çevremizdeki beklenmedik olaylar da izleyicinin habere olan ilgisini artırıyor. Habere olan ilgi, yoruma olan ihtiyacı da beraberinde getiriyor. Hal böyle olunca ham haberle yetinmeyen izleyici, yorumlar sayesinde arka plan bilgilerine ulaşıyor ve esas anlatılmak isteneni anlıyor. Fehmi Koru ve onun gibi yorumculara bu anlamda çok iş düşüyor. 'Haber 24'te perşembe akşamları 'Acaba' adlı programla izleyici karşısına çıkan Koru, cuma günleri atv'de siyaset bilimci yazar Hasan Bülent Kahraman ile 'Beyin Fırtınası' yapıyor. Haftada bir gün ekrana gelen 'Acaba'nın her gün yayınlanmasından yana olan Koru'ya göre, programın dünyada bir benzeri yok. 'Güncel belgesel' dediği 'Acaba'da; tanıklar eşliğinde olayların görünmeyen yüzü ya da görünen yüzünün yeni bir anlamının anlatıldığını belirtiyor Koru. Bu akşam programda Bilderberg toplantısı işleniyor. Koru, programın 'dünyada ilk' olmasına; 'Bilderberg'e katılmış bir isim ilk kez program yapıyor.' diyerek açıklık getiriyor. atv'de cuma günleri izleyiciyle buluşan 'Beyin Fırtınası'nı anlatırken 'izlenmedi' eleştirilerine de cevap veriyor: "Beyin Fırtınası hak ettiği yeri bulacak. Hiç reklamı yapılmamasına rağmen, çok sayıda izleyici tarafından takip edildiğini biliyorum. Zamanla daha fazla izleyiciyi ekrana çekecek. Bence önemli ve yenilik getiren bir program. Güncel olaylar tartışılıyor. Bir yandan da ülkedeki olup bitenler yorumlanıyor." ZAMAN
<< Önceki Haber Sızmak, çok çirkin bir ifade' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER