Saadet Partisi Genel Başkanı
Numan Kurtulmuş, ''
Alevilere
yaşam ve
inanç dayatması asla kabul edilemez.'' derken,
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, ''Bu
ülke hepimizin'' mesajını verdi. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçer ise birlik ve beraberliği aşure örneği vererek açıkladı. Dinçer, Türk
toplumundaki ahengin farklılıkların bir araya gelmesiyle oluştuğuna işaret ederek, ''
Türkiye artık provokasyonlarla yolundan çıkacak ülke değil. Atılan adımlara kararlılıkla devam edeceğimizden herkes emin olsun.'' dedi.
Dünya
Ehl-i Beyt Vakfı'nda düzenlenen
iftar yemeğine
TBMM Başkanı Mehmet Ali
Şahin, eski
Başbakan Yıldırım Akbulut, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Ömer Dinçer, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı,
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir
Aksu, Saadet Partisi Genel Başkanı
Numan Kurtulmuş,
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yalçın
Topçu, eski
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, eski
Milletvekili Nevzat Yalçıntaş,
Süryani Cemaati Temsilcisi Yusuf Sağ,
sanatçı Bedia Akartürk,
sunucu İkbal
Gürpınar, belediye başkanları ile
sivil toplum kurululuşları yetkilileri katıldı.
Sazlar eşliğinde türkülerin çalınmasının ardından
semah ekibi bir gösteri sundu, yemek öncesi lokma duası yapıldı, Fatiha okundu. İftar yapanlara masalarda
bıçak bulunmadığı ve su olmadığı hatırlatıldı.
Yemek sırasında sema göstesi düzenlendi, ardından Kur'an-ı Kerim okundu. Yemek sırasında İkbal Gürpınar, Mevlana'nın Mesnevisi'nden mısralar okudu. Ardından kürsüye
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı
Fermani Altun gelerek bir konuşma yaptı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş yaptığı konuşmada, Alevilerin sorunlarını açık yüreklilikle konuşulması, sorunların çözümü için samimi çabaların sarfedilmesi gerektiğini söyledi. Kurtulmuş, ''Hiç kimsenin Alevilere inanç ve yaşam biçimi dayatması asla kabul edilemez.'' dedi. Her türlü tezgahlara rağmen birlik ve beraberliğin korunacağını söyleyen Kurtulmuş, ''Kıyamete kadar barış içinde yaşayacağız.'' ifadesini kullandı.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı
Yalçın Topçu da konuşmasında birlik beraberlik mesajı verdi. "Hiç kimse bizim birlik ve beraberliğimizi bozamayacak" diyen Topçu, "Yezidi lanetlerken Yezit soylulara ve Yezit huylulara karşı ay yıldızlı albayrak altında bir ve beraber tek yürek, tek bilek, tek
yumruk olacağız. İç ve dış bedbahtlara inat kıyamete kadar bir olalım, iri olalım, diri olalım." şeklinde konuştu.
Eski Başbakan
Yıldırım Akbulut da Türkiye'deki Alevi sorununa dikkat çekti. Akbulut, "Kur'an'da, peygamberde, Ehli Beyt'te biriz, Allah'ımız bir. O zaman problem ne? Yanlışlıklar olmuş olabilir, ama yanlışlıklar üzerine yaşamayalım." sözlerini kaydetti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Ömer Dinçer ise birlik ve beraberliği aşure örneği vererek açıkladı. Birbirinden farklı tatların bir araya gelerek aşure gibi bir lezzeti ortaya çıkardığını söyleyen Dinçer, Türk toplumundaki ahengin farklılıkların bir araya gelmesiyle oluştuğuna işaret etti. Dinçer özellikle hükümetin demokratik
açılım çalışmalarıyla ilgili önemli mesajlar verdi. Dinçer şunları söyledi: "72 milyon kardeş gibidir. Birliğimizi bozmaya kimsenin gücü yetmeyecek. Hepimiz bu ülkede ev sahibiyiz kimse
misafir değil. Türkiye artık provokasyonlarla yolundan çıkacak ülke değil. Atılan adımlara kararlılıkla devam edeceğimizden herkes emin olsun. Hükümetimiz gerçeklerle yüzleşmekten korkmuyor, sorunları halının altına süpürmüyor. Yıllarca tartışılan sorunlar bertaraf ediliyor."
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı da hükümetin Türkiye'nin en çetrefilli sorunlarının üzerine cesurca gittiğini söyledi. Önyargı içinde olmadan hiçbir
hesap içinde olmadan ülkenin birlik, beraberlik ve kardeşliğinin gerçekleşmesi için çalışma yaptıklarını söyleyen Yazıcı, ''Bu ülke hepimizin.'' mesajı verdi.
TBMM Başkanı Mehmet
Ali Şahin de
Hacı Bektaş-i
Veli,
Yunus Emre, Mevlana'nın topluma mal olmuş sözleriyle önemli mesajlar verdi. Şahin, ''Yeni Kerbelalar olmaması için çaba sarfetmeliyiz. 'İncinsen de incitme' mesajına çok ihtiyacımız var. 'Gelin tanış olalım, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz' sözlerine o kadar çok ihtiyacımız var ki, bu sözler herkesi etkiliyor. Bu sözleri kullananlar da etkileniyor. Ama önemli olan bunları hayatımıza tatbik edebilmektir. Birlikte yaşamanın yollarını aramalıyız." çağrısında bulundu.
(CİHAN)