AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Hans Jörg Kretchmer, Türkiye'de ordu ile
sivil yetkililer arasındaki ilişkinin önemli olduğunu ve bu konuda daha önce yaptığı 'ordu ile sivil
yönetim ayrılmalı'
eleştirisinin dostane bir eleştiri olduğunu söyledi.
Kretchmer, "Türkiye'de ordu ile sivil yönetim arasındaki ilişki önemli. AB üyelik sürecinde olan Türkiye'nin bu sorunu çözmesi gerekir. Ben Türkiye'nin kriterleri tamamen yerine getireceğine ve AB üyesi olacağına inanıyorum" dedi. Kretchmer, AB üyelik sürecinde Türkiye'nin sözde
Ermeni soykırım iddialarını kabul etmesi gibi bir kriterin olmadığının da altını çizdi.
AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Hans Jörg Kretchmer NTV'de canlı yayında Türkiye'nin AB üyelik süreci ile ilgili soruları yanıtladı. Türkiye'nin
insan hakları, özgürlükler,
demokrasi, bağımsız yargı konularını tamamen çözüme kavuşturması gerektiğini belirten Kretchmer, Türkiye'nin belirlenen kriterleri yerine getireceğine inandıklarını ve Türkiye'nin istikrarlı tavrını sürdürmesi halinde AB'ye üye olacağına inandıklarını söyledi.
Ordu'nun tavrının Türkiye'nin AB üyeliğini etkileyip etkilemeyeceği konusunda ne düşündüklerinin sorulması üzerine Kretchmer, Türkiye'de ordu ile sivil yetkililer arasındaki ilişkiler konusunda daha önce söylediklerinin sadece dostane eleştiriler olduğunu dile getirdi. Kretchemer, "Türkiye'de ordu ile sivil yönetim arasındaki ilişki önemli. AB'ye üyelik ve müzakere sürecinde bu sorunun çözülmesi gerekli. Biz AB yolundaki Türkiye'nin zayıf olmasını, istikrardan uzaklaşmasını istemiyoruz." diye konuştu.
Ermeni soykırım iddalarının AB üyeliğini etkileyip etkilemeyeceği yönündeki başka bir soru üzerine ise Kretchemer, bu konunun AB
katılım kriteri olmadığını vurguladı. Kretchmer, "Bu konu bir kriter değil. Ama tabiki bu atmosfer içinde etkisi olabilir.
Müzakere süreci
teknik bir süreç değil, bu süreç siyasi bir süreç. En sonunda kriterler yerine getirildiğinde katılım anlaşması imzalanacak ve AB üyesi diğer
ülkeler bu konuyu görüşecek. Türkiye'den de AB üyesi diğer ülkelerden de üyeliğe karşı olanlar çıkabilir." dedi.
Türkiye'de bazı milliyetçilerin AB'nin Türkiye'yi bölmeye çalıştığı yönündeki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Kretchmer, bu iddaların tamamen gerçeklikten uzak olduğunu söyledi. Kretchmer şöyle devam etti: "Bu iddia gerçekten o kadar gerçekten uzak ki
cevap vermekte zorlanıyorum. AB'nin amacı barış dolu bir Türkiye'ye
destek vermek. Bunu diğer üye ülkelerde de görebilirsiniz.
Temel olan her zaman üye ülkelerin çıkarına olan ilkelerdir. Türkiye'de bunu hak ediyor. Türkiye halkı AB ilkelerini hak ediyor."
Kretchmer, hazırlanan reform paketlerinin yeterli olup olmadığı yönündeki soruya ise; "
TBMM 9. uyum paketini değerlendiriyor. Gayri Müslim ve Vakfılar Yasa Tasarılarını görüşüyor. 301. madde ile ilgili ne yapılacak bilemiyoruz. Türkiye doğru kararlar verecek mi bilemiyoruz. Ama
iktidar istikrarla çalışıyor.
Hükümet ileri gitmek için çalışıyor. Özellikle bu reformlarla ilgili süreçte hükümetin ilerlemeyi istediğini biliyoruz.
Reformlar Türkiye'nin pozitif imajı açısından çok önemli" diye cevap verdi.
Türkiye'nin
Kıbrıs Rum kesimine limanlarını ve havaalanlarını açmaması durumunda müzakerelerin durup durmayacağının sorulması üzerine Kretchmer, bu konunun şu an Türkiye'de bulunan AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'e yöneltilmesinin daha doğru olduğunu söyledi. Bu konuda Türkiye'ye yöneltilmiş bir tehdit olmadığına da işaret eden Kretchmer, "25 üye ülke en son kararı verecek" dedi.