Sivil darbe iddialarına cevap verdi

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, sivil darbe iddialarının önceden çalışılmış, düşünceden yoksun sosyal mühendislik icatları olduğunu söyledi.

Sivil darbe iddialarına cevap verdi

Türkiye'nin bu terörü artık taşımayacağını vurgulayan Bakan Atalay, terörün sonlandırılmasına yönelik gerek ulusal, gerekse uluslararası düzeyde sonuç alınacak önemli çalışmalar yaptıklarını belirtti. İçişleri Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" hakkında bilgiler veren Atalay, süreci kararlı şekilde sürdürdüklerini ifade etti. Demokratik açılımın ince ince dokunarak yürütüldüğünü dile getiren Atalay, insan hakları alanında da dört kurum oluşturulacağını açıkladı. Bu kurumlarla ilgili kanun tasarısı çalışmalarının önemli ölçüde tamamlandığını kaydeden Atalay, bu kurumların 'Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu', 'Türkiye İnsan Hakları Kurulu', 'Kolluk Gözetim Komisyonu ve İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Kurulu' olduğunu söyledi. Sivil darbe iddialarına sert tepki gösteren Atalay, "Sivil darbe, sivil vesayet gibi özünde çelişkili ifadeler gündeme getiriyor. Ülkemizin tek parti diktatörlüğüne gittiği ve polis devleti iddiaları var. Bir yandan anlattığım demokratik adımlar var, diğer yandan bu tartışmalar gündeme sokulmaya çalışılıyor. Bunlar bazı siyasetçilerin klasiğidir. Şunu açıkça ifade etmek gerekiyor. Bunların hepsi önceden çalışılmış, sahteliği hemen fark edilen, düşünce ve analiz asaletinden yoksun manipülatif sosyal mühendislik icatlarıdır. Yapay olduğu için ömrü birkaç haftayı geçmiyor." dedi. Terörün zaman zaman komşu ülkelerden, bazı Avrupa ülkelerinden destek gördüğünü hatırlatan Atalay, Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını belirterek terör desteklerini bitirmek için ülkenin gücünün kullanıldığını vurguladı. Demokratikleşme çalışmalarının hedefinin terörü sonlandırmak ve demokratik standartları yükseltmek olduğuna dikkat çeken Atalay, kardeşliği perçinleyecek bu hedeflere aklı başında ve vicdan sahibi hiç kimsenin karşı çıkacağına ihtimal vermediklerini belirtti. AK Parti hükümetlerinin detaylı ve özenli çalışmaları neticesinde Türkiye'nin bölgesinde hem büyük bir güç, hem de küresel bir aktör haline geldiğini anlatan Atalay, "Biz, iç sorunlarımızı da cesaretle, dengeli adımlarla çözmeye çalışıyoruz. Hükümetimiz, sorunlardan kaçan değil, sorunları çözen bir iktidardır. Bunu ilke edindik ve özenle sürdürüyoruz. Risk almaktan kaçan değil, millet adına sorumluluklarının farkında olan ve bunları cesaretle üstlenen bir iktidarız. Geçmiş hükümetlerin ismini bile telaffuz etmekten çekindiği sorunları AK Parti hükümetleri gündemin birinci sırasına alarak çözmeye gayret ediyor. Çözümsüzlüğü, idari maslahatta, hiçbir zaman politika olarak benimsemedik, benimsemeyeceğiz. Kınayıcıların kınamasından, felaket tellallarının korku senaryolarından çekinmeden, cesaretle, ciddiyetle sorunların üzerine gittik, bundan sonra da gitmeye devam edeceğiz." diye konuştu. YOL KONTROLLERİNİN AZALTILMASI İÇİN GENELGE GÖNDERDİK Demokratik açılımın içeriğiyle ilgili kısa, uzun ve orta vadede hangi adımların atılacağına ilişkin bilgiler veren Atalay, kısa vadeli olarak nitelenen ve daha çok idari tedbirler ve yönetmeliklerle gerçekleşen tedbirlerin büyük kısmının hayata geçirildiğini söyledi. Terörle mücadeleyi aksatmayacak şekilde vatandaşların günlük yaşamın normalleşmesini sağlayan adımların birbiri ardına atılmakta olduğunu dile getiren Atalay, yol kontrollerinin azaltılması ve yayla yasaklarının asgari seviyeye indirilmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan genelgelerin valiliklere ve yetkili makamlara gönderildiğini açıkladı. Bu genelgelerin ekonomik ve insan hakları boyutu bulunduğunu anlatan Atalay, "Bunların dışında da günlük hayatta ülkemizin her köşesinde, insanımızın daha rahat edeceği demokratik süreçleri, uygulamaları devam ettiriyoruz. Bu konularda devletimizin farklı kurumları tarafından, büyük anlayış ve sorumluluk içinde ileri adımlar atılıyor. Valilikler, kaymakamlıklar ve yerel yöneticiler bu konulara ilişkin ileri adımları bulunuyor ve vatandaşa daha fazla ilgi, sevgi esasına dayanan uygulamalar her yerde yaygınlaşıyor." dedi. Orta vadeli olarak ifade edilen çalışmalar kapsamında 18 yaş altındaki tüm çocukların çocuk mahkemelerinde yargılanmasına yönelik kanun tasarısının Meclis'e gönderildiğini ve gündeme alınmayı beklediğini ifade eden Atalay, insan haklarıyla ilgili yeni mekanizmaların kurulmasının bu sürecin en önemli sonuçlarından biri olduğunu vurguladı. Kurulacak bağımsız dört mekanizmanın etnik kökeni, inancı, cinsiyeti, siyasi tercihi ne olursa olsun ülke sınırları içinde yaşayan herkesin temel hak ve özgürlüklerini korumayı amaçladığını belirten Atalay, bu adımlarla herkes için daha fazla hak, daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasiyi hedeflediklerini söyledi. Bu kurumlar sayesinde AİHM nezdinde Türkiye aleyhine yapılan şikayetlerin ciddi oranda azalmasını beklediklerini kaydeden Atalay, Kolluk Gözetim Çalışması yasası çalışması yaptıklarını ifade etti. Demokratik açılımın aslında AK Parti'nin kurulmasıyla başladığını dile getiren Atalay, partilerinin varlık sebeplerinden biri ve belki de en önemlisinin ülkemizin demokrasi açığını kapat olduğunu söyledi. AK Parti'nin büyük oranda demokrasi açığını kapattığını ve buna devam ettiğinin altını çizen Atalay, şöyle devam etti: "Biz 'akan kan dursun, milli birlik ve kardeşliğimiz daha da kuvvetlensin' dediğimizde ne demek istediğimiz çok iyi biliniyor. Bizim derdimizi kamu vicdanını en iyi temsil eden anaların vicdanı çok iyi anlıyor. Girdiğimiz yol, Başbakanımızın dediği gibi, 'analar daha fazla ağlamasın' ve 'daha güçlü Türkiye' yoludur. Bu çabaların en güçlü karşılığı milletimizin vicdanındadır. Türkiye büyüyor, büyüdükçe normalleşiyor, normalleştikçe tekrar büyüyor. Türkiye normalleştikçe büyüyecek. Bırakın Türkiye'de tekrar demokratik alanların sınırlanmasını, sivil dikta vesaireyi, getirdiğimiz mekanizmalar ve AK Parti'nin 2002'den beri uyguladığı politikalar, bir daha Türkiye'de bu yönde dönüşü bile önleyecek mekanizmalardır. Bırakın şimdileri gelecekte de bu yolun heveslileri olsa bile dönemeyecekler. Türkiye güçlenerek yoluna devam edecek. Yeter ki bu özelliğini takviye edelim. Karanlık odalar kalmasın, her şey şeffaf, açık." SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ GENİŞ VİZYON İSTER Bu sorunların geniş ufuk, geniş vizyon istediğini ve sorunların ancak öyle çözülebileceğini dile getiren Atalay sözlerini şöyle sürdürdü: "Mikro boyutlarda boğulanlar var. Bu konulara makro bakmak lazım, özden uzaklaşmamak lazım. Bu süreçler kolay süreçler değil. Bu sorunlarını çözen toplumlar çok uzun süre çaba sarf etmişlerdir. Umutla, pozitif siyasetle, yapıcı üslupla bugünkü büyük Türkiye bunların üstesinden gelir. Bu sorunu ancak hükümetimizin ortaya koyduğu vizyon, samimiyet ve kararlılıkla çözülebilir. AK Parti kendisini iktidar yapan gücün farkındadır. O güç, memleketin ne meselesi varsa Ak Parti'nin de meselesinin o olmasıdır. Demokratik açılım ve milli birlik projesi alanında yapılacak her türlü düzenleme, devletin üniter yapısıyla milli birlik ve bütünlüğümüzün korunmasını ve güçlenmesini, demokratik toplum yapısının geliştirilmesini, iç güvenlik uygulamalarının sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutları da kapsayacak şekilde etkin hale getirilmesini, temel hak ve özgürlüklerin çağdaş anlamda kullanılabildiği güvenli bir ortamın oluşturulmasını amaçlamaktadır. Bütün hedefimiz bu." Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Atalay, sınırdaki güvenliğin sağlanmasına yönelik bir soruya "Tek çatı altında entegre edileceğini" söyledi. Kürtçe isim değişikliğiyle ilgili bir soruya da Atalay, köy ve belde isim değişikliğinde bir sorun bulunmadığını ve müracaat olması halinde bunun değerlendirildiğini belirtti. Atalay, ancak ilçe ve il isimlerinin değiştirilmesiyle ilgili ise kanuni değişiklik gerektiğini kaydetti. (CİHAN)
<< Önceki Haber Sivil darbe iddialarına cevap verdi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER