Siyasî parti temsilcileri ile akademisyenler
Kamu Araştırmaları Vakfı'nın 1 Kasım'da
Ankara'da düzenleyeceği 'Sivil
Anayasa Sempozyumu'nda 'anayasa taslağını' masaya yatıracak.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da davet edildiği sempozyumun açış konuşmasını, anayasa taslağını hazırlayan 6 kişilik akademik heyetin başkanı Prof. Dr.
Ergun Özbudun yapacak. 'Nasıl bir anayasa?' başlıklı oturumu eski
Yargıtay Başkanı Sami
Selçuk, 'Sivil ve siyasi perspektif: Anayasadan beklentiler' oturumunu eski
TBMM Başkanı
Bülent Arınç yönetecek.
Sabahki oturumda
sivil anayasa taslağı çalışmalarına katılan profesörler
Levent Köker,
Fazıl Hüsnü
Erdem,
Yavuz Atar, Zühtü
Arslan ve Doç. Dr.
Serap Yazıcı, görüşlerini açıklayacak. Katılımcılar arasında, eski
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, TBMM
Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu, TESAV Başkanı
Erol Tuncer, MHP Genel Başkan Yardımcısı
Faruk Bal,
Ankara Barosu Başkan Yardımcısı Hasan Ürel ve bazı gazeteciler yer alıyor. Sempozyumla ilgili 'sivilanayasasempozyumu.org' adlı bir de
site açıldı.
Kamu Araştırmaları Vakfı Başkanı Dr.
Ulvi Saran, sempozyumla
Türkiye'nin hak ettiği, geniş
toplum kesimlerinin üzerinde anlaştığı bir 'toplum sözleşmesi' olarak yeni anayasanın şekillenmesine katkı vermeyi amaçladıklarını söyledi. Yeni anayasaya olan ihtiyacın gün geçtikçe daha da belirginleştiğini kaydeden Saran, "Bu sempozyum, sivil ve demokratik anayasa tartışmalarının yoğun olarak yapıldığı şu günlerde konuyu hem bilimsel hem akademik bakış açısıyla ele almayı; siyasetin ve sivil toplumun beklentileri ışığında bir toplumsal uzlaşmanın nasıl sağlanabileceğini irdelemeyi amaçlamaktadır." diye konuştu.
BBP'ye bağlı Birlik Akademisi de bugün 'Nasıl bir anayasa?' konulu panel düzenliyor.
TOBB Konferans Salonu'ndaki panelde, BBP Genel Başkanı
Muhsin Yazıcıoğlu,
Yargıtay Onursal Başkanı
Sami Selçuk ve eski Adalet Bakanı Oltan Sungurlu konuşacak.
Yeni anayasa süreci haziranda başladı
Sivil anayasa süreci haziran ayında başladı. Başbakan Tayyip Erdoğan, 8 Haziran'da anayasa profesörü
Ergun Özbudun'dan bir
taslak hazırlamasını istedi. 100 saati aşan tartışmalar sonucunda bir taslak oluşturuldu. Başbakan Erdoğan, taslağı
AK Partili hukukçulardan oluşan 11 kişilik komisyona
havale etti. Ardından akademisyenler ve AK Partili hukukçular Sapanca'da kampa girerek taslağı revize etti. Halen AK Parti organlarınca incelenen son taslak, Erdoğan'ın onay vermesinin ardından tartışmaya açılacak.
Üniversiteler, basın yayın kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin konuyla ilgili görüşleri alındıktan sonra
Meclis Genel Kurulu'na getirilecek.
Anayasa değişikliği, TBMM'de kabul edildikten sonra referanduma sunulacak.
Sivil anayasada neler var?
YÖK sadece planlama ve koordinasyon kurulu olarak yeniden düzenleniyor. Rektörlerin
cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi uygulaması sona eriyor.
Yüksek
Askerî Şûra ile
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararları yargı denetimine açılıyor.
Cumhurbaşkanının yetkileri kısıtlanıyor. Cumhurbaşkanının atama yetkisi vali ve büyükelçilerle sınırlandırılarak, konumu sembolik hale getiriliyor.
Başlangıç kısmı kısaltılıyor. Atatürk'ün çağdaşlık vurgusu öne çıkarılıyor.
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri zorunlu olacak.
Din eğitimi ise seçmeli olarak isteyen öğrenciye verilecek.
Vatandaşlık tanımı, 1924 Anayasası'ndaki gibi "Türkiye
Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese din ve ırk farkı gözetmeksizin Türk denir." şeklinde yapılıyor.
Fişleme yasağıyla ilgili olarak, 'kişisel verilerin korunması' hükmü ilk kez anayasaya giriyor.
'Yüksek
öğretimde kılık
kıyafet serbesttir' veya 'Kişiler kılık kıyafet sebebiyle öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz' hükmü getiriliyor.
Milletvekili dokunulmazlıkları sınırlandırılıyor. Zimmet, rüşvet,
ihaleye fesat karıştırma gibi suçlarda milletvekilleri tutuklanmadan yargılanabilecek.
'Millet, egemenliği yetkili organlar eliyle kullanır' ifadesi yerine, 'Türk milleti, egemenliğini, yasama, yürütme ve yargı organları eliyle kullanır' hükmü getiriliyor.
Suç işleyen kamu görevlilerinin (bürokrat) yargılanması için amirden izin alınması şartı kaldırılıyor. Cumhuriyet savcılarına doğrudan kovuşturma yapma yetkisi tanınıyor.
'Eğitim ve öğretim dili Türkçedir. Türkçeden başka dillerde eğitim demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olarak kanunla düzenlenir.' hükmü getiriliyor.