Prometheus Danışmanlık şirketince
İstanbul,
Ankara,
İzmir,
Tekirdağ,
Kocaeli,
Manisa,
Antalya,
Konya,
Malatya,
Gaziantep ve
Diyarbakır'da özel
sektörde faaliyet gösteren 200 şirkette ''iş yaşamında çoğulculuk'' konulu bir araştırma yapıldı.
Araştırmaya göre, şirketler ''dini inanışı'' ağırlıklı bir kriter olarak görmüyor. ''Eleman seçiminde adayın dini inanışı sizin için bir kriter midir?'' sorusuna, Konya ve Malatya'daki şirketler ''
evet'', Ankara ve Gaziantep'teki şirketler ''olabilir'' yanıtı verirken, diğer şehirler bir kriter olmadığını belirtti.
Şirketlerin dini inanışı bir kriter olarak dikkate almasında; bulundukları coğrafi
bölgenin, çok uluslu şirketlerle
ortaklık kültürünün oluşup oluşmadığının ve yerel kültürün özelliklerinin etkisi var.
''Eleman seçiminde adayın cinsel tercihi sizin için bir kriter midir?'' sorusuna ise tüm şirketler ''evet'' dedi.
Araştırmada, ''Ülkemizde şirketlerin bölge ayrımı olmaksızın farklı cinsel tercihleri olanların çalışmasına çok büyük ölçüde kapalı olduğu görülüyor. Tekstil-konfeksiyon-moda, medya-reklam-
iletişim, turizm-eğlence; farklı cinsel tercihlere açık sektörler olarak öne çıkıyor'' denildi.
Araştırmaya göre, ''
eleman seçiminde adayın
kıyafet/görünüş tercihi sizin için bir kriter midir?'' sorusu İstanbul, İzmir ve Ankara'da ''evet'', Manisa, Kocaeli, Tekirdağ, Antalya, Konya, Malatya, Gaziantep ve Diyarbakır'da ''olabilir'' şeklinde yanıtlandı. Araştırmada şu bulgulara yer verildi:
''Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir'de şirketlerde kıyafet konusunda katı uygulamalar ağırlık kazanıyor. Bu illerde
türban, her türlü sakal, uzun saç, dekolte kıyafetler yasaklar grubunda yer alıyor. Bu yasaklar, kıyafet yönetmeliklerinde yer alıyor. Olabilir diyen illerde, özellikle üst düzey ve
yönetici pozisyonları dışında daha serbest bakılıyor.
Kıyafet ve görünüş konusunda
finans en katı kuralların olduğu sektör. Çokuluslu şirketler, holdingler, perakende,
üretim sektörü bu konuda daha katı görülüyor.
Medya, reklam, iletişim ve
bilişim ise kıyafet esnekliği olan sektörler olarak öne çıkıyor.''
Eleman seçiminde adayın ''ana dili'' ve ''rengi'' ayrım olarak kabul edilmiyor. Şirketler ''etnik kökeni'' görev yapılacak yer, fonksiyon ve unvan açısından zaman zaman bir ayrım kriteri olarak gördüklerini belirtiyor. Etkin kökenin bir kriter olmadığını belirten İstanbul, İzmir, Manisa, Kocaeli, Tekirdağ ve Diyarbakır hem
yabancı şirketlerle çalışan hem de farklı etnik kültürlere daha esnek
bakan iller olarak öne çıkıyor.
Şirketler, kadınlarda 40 ve erkeklerde 45 yaş sonrasını üst düzey pozisyonlar dışında işe girişte sınır kabul ediyor.
''Eleman seçiminde adayın
cinsiyeti sizin için bir kriter midir?'' sorusuna Konya, Malatya ve Gaziantep illerindeki şirketler ''olabilir'' yanıtı verdi. Olabilir ağırlığı çıkan illerde cinsiyetin alt pozisyonlarda önemli kriter olmadığı, ancak uzman, mühendis ve yönetsel pozisyonlarda kriter olduğu dikkat çekiyor.
''
Hayır'' diyen iller, işin özelliği nedeniyle zaman zaman cinsiyet tercihi yapabildiklerini belirtiyor. Medya, reklam, iletişim, finans ve perakende sektörlerinde kadınlar sayıca üstünlük kazanıyor.
AA