1993’te Lice’de Jandarma Asayiş Bölük Komutanlığı’nın bahçesine helikopterle indikten sonra alnından Kanas tipi suikast silahı ile vurularak öldürülen Bahtiyar Aydın’ın dosyasının zaman aşımına girmesine 6 ay kaldı. Dosyayı didik didik eden Diyarbakır Başsavcılığı ilginç bir detayla karşılaştı.
Milliyet'te yer alan habere göre dosyadan suikastten sonra bölgede incelemelerde bulunan TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu’na 1994’te gönderilen bir belge çıktı. Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı’ndan gönderilen belgede, “Diyarbakır merkez Kolludere köyü nüfusuna kayıtlı olup, merkez Bağlar ilçesi Göçmenler caddesi Özgür Apartmanı 1. kat, 4 numaralı dairede ikâmet eden ve kimlik bilgileri sorgusu halen gizli biçimde devam ettiği açıklayamadığımız PKK terör örgütü mensubu zanlı yakalanmıştır. Bu kişi Aydın suikastıyla ilgili bilgi sahibi olup alınan beyanında, suikastin Ape Hüseyin kod adlı Kadri Çelik komutasında 20 kişilik bir grup tarafından gerçekleştirildiği şeklinde ifadesi alınmıştır. Ancak soruşturmanın gizliliği nedeniyle bu kişinin bilgilerini veremeyeceğiz” ifadelerinin yer aldığı görüldü.
Savcılık bunun üzerine komutanlığa bir yazı göndererek, bu kişinin akıbetini sordu. Savcılığa gönderilen yanıtta, yaptıkları araştırmada arşiv kayıtlarında yakalanmış veya teslim olmuş böyle bir terör örgütü mensubu olmadığı gibi, Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na 1994’te gönderilen ifade örneğinin de kayıtlarda geçmediği bildirildi. Başsavcılık, bu kez paşanın öldürüldüğü Kanas suikast silahına ait boş kovan ve mermi çekirdeğinin akıbetini sordu. Gelen yazıda, bunların jandarmada olmadığı belirtildi.