Tarihler 5 Austos 2006'yı gösteriyordu.
Aselsan'ın başarılı mühendislerden önce Hüseyin Başbilen'in daha sonra sırasıyla Halim Ünsem
Ünal,
Evrim Yançeken, Burhaneddin
Volkan ve Asteğmen Zafer Onuk hayatlarını kaybetti.
Perde arkası tam olarak aydınlatılamayan
şüpheli ölümlere "
intihar" denildi;
soruşturmalar kapatıldı. Ancak oğlunu şüpheli bir şekilde kaybeden
babalardan
emekli astsubay Mahmut Volkan'ın
İstanbul Başsavcılığına gönderdiği bir
mektup sır ölümlerle ilgili yeni bir sayfa açtı.
Mektupta askeri
casusluk soruşturması kapsamında ele geçirilen bir belgede "Aselsan'da sorun çıkaranlar var, gereken yapılmalı" notunun yer aldığı belirtildi. Baba Mahmut Volkan, mektubunda Aselsan'da aynı yerde görev yaparken intihar ettiği öne sürülen 4 mühendisin ölümlerinin de oğlunun ölümü gibi şüpheli olduğunu yazdı.
Bu mektup askeri casusuluk soruşturmasını yürüten dönemin özel yetkili
Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen'e de ulaştı. Seçen ise Aselsan'daki bu ölümlere
görevsizlik kararı verdi. Dosyalar ve emekli astsubay Volkan'ın mektubu ile diğer bilgi ve belgeler
Genelkurmay Askeri Savcılığına gönderildi.
Yaşanan hukuki süreçte soruşturmayı yürüten askeri hakim Yarbay Naci Akdemir 2 ayda incelemesini tamamladı.
Hakim Yarbay, hayatını kaybeden mühendis asteğmen Burhaneddin Volkan'ı intihara azmettiren, askeri şahısların bulunamadığına karar verdi; kovuşturmaya da yer yok dedi. Diğer 4 ölümün ise yerel savcıların işi olduğuna hükmetti.
Böylece
ocak ayında açılan Askeri Savcılıktaki soruşturma mart ayında son buldu. Yani 5 yıllık
dava 2 ay gibi çok kısa bir süre içinde karara bağlandı; jet tajkipsizlik verildi.
Bu kararla sır intiharların arkasındaki derin şüpheler de akıllarda büyük bir soru işareti olarak kaldı.