Sille-i Millet
Söz ve üslup aynı… 'Görev
CHP'nindir' deniyor. Ne görevi? Türkiye'yi mayıstan önce
erken seçime götürmek… Bunun için CHP'ye yol da gösteriliyor. İstenen, CHP'nin 'sine-i millete' dönmesi,
Meclis'ten çekilmesi yani. Bu nasıl olacak peki? CHP milletvekilleri topluca
istifa edecek.
Anavatan ve DYP'nin de CHP'nin peşine t
akılmasını bekleyenler yok değil. Sonra, Meclis erken seçime gitmek zorunda kalacak. Bir AK Partilinin
Çankaya'ya çıkması bu şekilde önlenecek.
Bunu söyleyen kim? Önce
Cumhuriyet'in başyazarı
İlhan Selçuk… Ardından Devlet Başkanı Sezer ve diğerleri.
Tirajına bakarak sakın Cumhuriyet Gazetesi'nde yazılanları önemsiz sanmayın. Çankaya şifreleri orada gizli… Bazı gelişmelerin ipuçlarını ilk bu gazeteden okumak mümkün. Ve de
İlhan Selçuk'tan… Çankaya sürecini yönlendirmek isteyen çevrelerin akıl hocası sanki İlhan Selçuk. Pekala
teknik direktör de denebilir. Bütün ince taktikler ondan çıkıyor çünkü.
Son taktik sine-i millet… Önceki gün açıkça yazdı; 'CHP Meclis'ten çekilmeli' diye. Her satırı anamuhalefet partisine misyon yüklüyor. Ya bu tarihî sorumluluğu yerine getiremezse?.. O zaman vay CHP'nin haline.
Tehdit kokan şu satırlara bir bakın… 'Atatürk'ün Çankaya'sına Tayyip Erdoğan'ı oturtacak bir olanağa cevaz veren CHP, Atatürk'ün kurduğu parti olamaz… Şaibeli, dengesiz, çarpık, adaletsiz bir seçimle iktidara geçen takiyyeci kuvvetin bir oldubittiyle Çankaya'yı ele geçirmesi, bugün Meclis'te muhalefet partisi görevi yapan CHP'nin tarihine ve tüm CHP'lilerin alnına kara kalemle yazılacaktır'…
Bir CHP milletvekiliyle görüşen Devlet Başkanı Sezer de paralel mesajlar vermiş… En başta söz ve üslup aynı dememin sebebi bu… Dün,
Sabah gazetesinin manşetine yansıyan habere göre Sezer, CHP'li Gülsün Toker'e, 'Cumhurbaşkanı'nı yeni Meclis seçmeli. Bu konuda CHP'ye önemli görev düşüyor, eğer zorlanırsa erken seçim olur.' demiş. 'Sine-i millet'i açıkça telaffuz etmemiş; erken seçimin gerçekleşmesini 'zorlamaya' bağlamış. Sine-i millet, zorlamanın yollarından sadece biri…
Belli ki sırada başka yöntemler de var. Onları yeri geldikçe göreceğiz. Kuşkunuz olmasın tavşan önce Selçuk'un şapkasından çıkacak. Yeni taktikleri Cumhuriyet'ten okuyacağız önce. Siyaseti zorlamak için acaba Sezer de koltuğunu birkaç ay erken terk ederek sine-i millete dönmeyi dener mi? Bu seçenek hiç de ihtimal dışı değil.
CHP ne yapacak? Artık göründü ki
cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça siyasetin dışından CHP'ye dönük
baskılar da aynı şiddette artacak. Sine-i millet kolay değil. Siyasetin gündemine sıkça geldi. Bugüne kadar çok sözü edildi; ancak bir milletvekili dışında şu ana kadar milletin sinesine dönen olmadı. O milletvekili de döndüğüne döneceğine pişman oldu. Çünkü döndüğü o sineden tekrar çıkması yıllarını aldı. Bir ara CHP yönetimi de tartıştı. Ancak sine-i millete kapı aralayacak karar oluşmadı.
Bütçe görüşmeleri sırasında CHP lideri Deniz Baykal'ı dikkatle dinledim, bir buçuk saate yaklaşan uzun konuşmasında 'yapıcı ve sorumlu muhalefet' örneği verdi. Gerilimi körükleyecek sözlerden özenle kaçındı. Bu yönde beklentisi olanlar, hayal kırıklığına uğradı. CHP'nin Çankaya politikası malum… Mümkünse erken seçim olsun, yoksa Çankaya'ya çıkacak isim uzlaşma ile belirlensin, bu bir AK Partili bile olabilir. Dışarıdan ne kadar baskı olursa olsun Baykal'ın Çankaya siyasetinde olağan sınırların dışına çıkmayacağını, muhalefet görevini politikanın tabii akışı içinde yürüteceğini düşünüyorum.
İlhan Selçuk çok yakından bilir… 'Sine-i millet' kavramının yanında bir de 'sille-i millet' diye başka terim vardır. Milletin sillesi demek. Bu da sandıktır. Öyle ki… 'Halkın sillesinin sedası yoktur - Bir de vurdu mu devası yoktur'.