Sincan 2. Ağır
Ceza Mahkemesi, 24
Şubat 2009 tarihinde
TBMM Grup toplantısındaki konuşmasının bir bölümünü
Kürtçe yapan DTP Genel Başkanı
Ahmet Türk ve Grup
Başkanvekili ve
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş hakkında
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği
takipsizlik kararını kaldırdı.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Türk ve Demirtaş hakkındaki takipsizlik kararına MHP Grup Başkanvekili
Oktay Vural'ın yaptığı itirazı, Sincan 2.
Ağır Ceza Mahkemesi görüştü.
Mahkeme, dün verdiği kararda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, konuşmalara ilişkin dosyadaki CD'lerin çözümlerini yaptırmadığı ve konuşmaların içeriği belirlenmeden böyle bir karar verildiği gerekçesiyle takipsizlik kararını kaldırdı.
Mahkeme, Türk ve Demirtaş hakkında
soruşturma yapılması gerektiğine karar verdi.
-DTP GRUBUNDAKİ KÜRTÇE KONUŞMA-
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş'ın, 24 Şubat 2009 tarihindeki partilerinin grup toplantısındaki konuşmalarının bir bölümünü Kürtçe yapmaları üzerine, Mehmet Türk, Murat Ateş, Sabit İnce ve Bülent
Güven, ''Konuşmaların Türkçeden başka dilde yapılmasının suç oluşturduğu'' iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturmada, Türk ve Demirtaş hakkında takipsizlik kararı verilmişti.
Takipsizlik kararında, TBMM'de hangi dilde konuşulabileceği konusunda Anayasa'da açık bir
düzenleme bulunmadığına işaret edilerek, ''Sadece 83. maddede milletvekillerinin
Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden sorumlu tutulamayacağının'' düzenlendiğine işaret edilmişti.
Grup toplantısında, Türkçeden başka bir dille konuşmanın bu madde kapsamında düşünülemeyeceği belirtilen kararda, zira bu olayda yapılan çalışmanın değil, biçiminin söz konusu olduğu, yine TBMM iç tüzüğünde de gerek genel kurulda, gerekse grup toplantılarındaki konuşmanın hangi dilde yapılacağına ilişkin düzenleme bulunmadığı kaydedilmişti.
Sadece 65. maddede Genel Kurul'daki konuşma adabından ve 67. maddede konuşma üslubundan söz edildiği ve her iki düzenlemenin de hangi dilde konuşulacağını kapsamadığı ifade edilen kararda, yine Siyasi Partiler Yasası'nın 81. maddesinde,
siyasi partilerin tüzük ve programlarının yazımı ve yayımlanmasında, kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde,
propagandalarında Türkçeden başka dil kullanmalarının ve Türkçeden başka dillerde yazılmış
pankart, levha, plak, ses ve görüntü bantları,
broşür ve
beyanname kullanmalarının yasaklandığına dikkat çekilmişti.
Kararda, ''Ancak, olayda bu madde kapsamında propagandanın söz konusu olamayacağı, zira grup toplantısının propaganda çalışması sayılamayacağı, bu durumda mevcut düzenlemeler kapsamında bir siyasi partinin grup toplantısında Türkçeden başka bir dilde konuşmanın yürürlükte bulunan ve ceza öngören yasalarda suç olarak düzenlenmediği, bu durumda şüphelilerin eylemlerinin suç oluşturmadığı anlaşılmıştır'' denilmişti.
Bu nedenle, Türk ve Demirtaş hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmişti.
Karara, MHP Grup Başkanvekili
Oktay Vural itirazda bulunmuştu.
AA