Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın ‘Velev ki başörtüsü siyasi simge olsa bile
yasak olur mu’ sorusunu ortaya atarak başlattığı
tartışma Türkiye’ye damga vurdu. Erdoğan’ın ‘Özgürlük noktasında başörtüsü sorunun çözeceğiz’
sivil toplum örgütleri, yazarlar, aydınlar ve
siyaset bilimcilerden
destek geldi.
Aydınlar, ‘Demokratik bir ülkede bu tür bir yasaklama anlamlı olmaz’ dedi. Sadece
türbanın siyasal simge sayılamayacağı ifade edilirken, ‘kafa tokuşturma’, ‘gamalı haç’ ve çeşitli görüşleri yansıtan
rozetlerin simge kabul edilebileceği vurgulandı. İşte, siyasal simgelere yasak getirilmesi hakkındaki görüşler...
Başörtüsü siyasal simge olamaz
Prof. Mümtazer Türköne: Siyasal simgelerin özelliği, hiçbir zaman kutupsal ve vazgeçilmez değildir. Sadece bir siyasal görüşü, düşünceyi ifade etmesi yeterlidir. Bir partinin amblemini değiştirebilirsiniz, çünkü bu simgedir. Ancak başörtüsünün siyasal simge olması imkansız birşey. Yoksa başörtüsünü fular şeklinde kullanırlar. Biz bu fuları takanların bu siyasal görüşe sahip olduğunu anlarız. Hz Ali’nin çift uçlu bıçağını kolye olarak kullanmaları gibi. Ancak başörtüsü simge değildir. Yerine başka bir şey ikame edemezsiniz. Dine inananlar açısından dinin gereğidir ve o nedenle simge değildir. Başbakan, ‘Velev ki siyasal simge olsa’ diyor. ‘Siyasal simgedir’ demiyor, ‘Olsa bile bunu nasıl yasaklayacaksınız?’ diye soruyor. Siyasal simgeyi neden yasaklarsınız? Başbakanın yürüttüğü muhakeme tamamen doğru.
Yalçın Küçük hala kırmızı fularla dolaşıyor. Bunlar simgedir. Başörtüsünü bunlarla eşdüzeyde mi tutuyorsunuz?
Üniversitelerde türban serbest olmalı
Fuat Keyman (Koç Üniversitesi): Esasında türbanın üç boyutu olan bireysel hak ve
özgürlükler, siyasal simge ile ahlaki benlik yapısı, ahlaki kimliğe referans vermesi kabul edilmelidir. Böylelikle toplumsal uzlaşma süreci başlayabilir. Bence türban üniversitelerde serbest olabilir. Kıstas, başörtüsü takanın reşit olması, kendi kararını kendi alması. Siyasal simgeler yasak olmaz. Ama
Ku Klux Klan gibi şiddet içerirse,
tehlike arz ederse yasaklanabilir. Başörtüsünde elbette böyle bir tehlike yoktur.
Demokratik ülkelerde her türlü simge takılır
Prof. Niyazi Öktem: Bir
takım yasaklamaların olduğu ülkeye bakın, hepsi antidemokratik ülkeler. Bir takım simgelerin taşınması son derece
doğal haktır. İnsanlar politik kimliklerini simgelerle ifade ederler. Kimi
Atatürk rozetini takarak ‘Kemalist’ olduğunu ifade eder, kimi
Müslüman olduğunu ifade ederek,
İslam simgelerini takar.
Kamu hizmetinden yararlanan reşit kişi açısından, üniversite öğrencisi açısından siyasal simge yasaklanamaz. Demokratik ülkelerde her türlü simge takılır.
Demokratik ülkede simge yasaklanamaz
Etyen Mahçupyan: Zaten türbanla birlikte bu anlamsızlık siyasete tahvil edildi. İsteyen istediği kıyafeti, istediği amaçla giyebilmeli. Başbakan’ın sözleri son derece mantıklı. Başın nasıl bağlanacağını din söylemiyor. Bu açıdan türban, dinsel değil, sosyolojik bir olgu. Ayrıca en medeni haklara giren, bireysel bir olgu. İdeolojik olarak otoriter bir yapıdaysanız, hoşunuza gitmeyen siyasal simgeleri yasaklarsınız. Ancak demokratik bir ülkede bu tür bir yasaklama anlamlı olmaz. Simgeler üzerine bakış, otoriter bir yaklaşımı tetikler. Çünkü simgeye baktığınız zaman insanı görmezsiniz.
Rozet takmak da siyasal simgedir
TESEV Başkanı Can Paker: Her türlü giyiminizle taraf olduğunuz siyasi
yaşam şeklini ifade edersiniz. Siyasal simgeye yasak olmaz. Yalnız
kamu hizmeti verenler açısından dinsel kimlik taşımamak önemlidir. Çünkü o zaman taraf olur. Rozet takmak bile siyasi simgedir. Yaşam tarzınız, siyasi görüşünüzü ifade eder. Siyaset yaşamın dışında değildir.
O YASAĞI SAVUNANLAR
Tüm dünyada yasaklar mevcut
Prof. Ersin Kalaycıoğlu: Siyasal simge konusunda tüm dünyada yasaklar mevcut.
İtalya’da adında ‘Fasişt’ kelimesi geçen
dernek kuramazsınız, bu yasaktır. Yine ‘Gamalı haç’ simgesi
Almanya’da kullanılamaz. Ülkelerin kendi tarihi deneyimleri çerçevesinde bu tür yasaklar koymaları sözkonusu. Fiili uygulamalarda birtakım sınırlamalar var. Mahkemeler de bu tür sınırlamalar olabileceğini vurguluyor.
Siyasal simge doğru değil
Ercan Karakaş (SODEV onursal başkanı): Ben kamu hizmetlerinde siyasal ve dinsel simgelerin kullanılmasını doğru bulmuyorum. Dünyanın her yerinde okul ve kamusal alanlarda siyasal ve dinsel simge kullanılmaz. Bunlar kullanılırsa o zaman yurttaşlar tedirgin olurlar. ‘Bana doğru hizmet vermez’ derler. Ciddi tartışmalarla, uzlaşma arayarak konuşmak gerekir.
ÖZLEM YILMAZ/STAR