AKP’den değil, demokrasiden yana olmak!
Bu köşede dün çıkan yazımı,
kapatma davasıyla birlikte rejime atılan kazık nasıl çıkacak diye noktalarken şöyle demiştim:
“AKP’yi
kapatma davası, 2002 yılı sonundaki
seçimlerden beri yaşanan demokrasi karşıtı olaylar zincirinde son halkadır. Rejim krizine asıl imzayı atanlar, bugün yargısal
darbe içinde olanlardır. Bu kazık çıkmadan, rejimin demokratikleşmesi de, olağanlaşması da,
Türkiye’nin gerçekten siyasal istikrara kavuşması da imkansızdır. İktidarla muhalefet keşke bir anayasa değişikliğinde anlaşarak, Türkiye’yi
siyasi partiler mezarlığı olmaktan kurtarsalar...”
Ancak yazımın sonunda, bizim
siyaset sahnesinde böyle bir ‘demokrasi mucizesi’ne ihtimal veremediğimi eklemiş, sormuştum:
“Peki, bu kazık nasıl çıkacak?”
Herkes şimdi bu sorunun peşinde.
Ama önce yine geriye gidelim.
2003-2004 darbe tertiplerine...
Çünkü, o zamanki askeri darbe tertiplerinden bugünkü yargısal darbe noktasına gelindi.
Bu bir zincir!
Ve bu zincirin halkalarını
yerli yerine oturtmadan hem bugünü anlamak zor olur, hem de bugünün iyi niyetli istikrar arayışları sonuçsuz kalır.
Bu açıdan önemsediğim bir haberi bugün köşeme alıyorum. 2003-2004 darbe tertipleriyle ilgili olarak
Taraf gazetesinde önceki gün şu
manşet vardı:
“Darbe belgelendi!
Eski Deniz
Kuvvetleri Komutanı
Özden Örnek’in, ‘Bana ait değil’ dediği ve
Nokta dergisini kapattıran ‘Darbe günlükleri’nin Örnek’in bilgisayarından elde edildiği kanıtlandı.”
Mehmet
Baransu imzalı haberin giriş bölümü şöyleydi:
“
Ayışığı ve
Sarıkız adlarıyla 2004’de yapılmak istenen iki askeri darbe hazırlığının anlatıldığı ve
Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu açıklanan günlüklerin,
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki Örnek’e ait bilgisayardan çıktığı belgelendi.
Hatırlanacağı gibi, Nokta dergisi günlüklerin bir kısmını yayımlamış ve ardından da askeri savcılığın emriyle derginin merkezine
baskın düzenlenmişti. Kısa bir süre sonra da Nokta dergisi kapanmak zorunda kalmıştı.
Ergenekon Soruşturması’nı yürüten
İstanbul Cumhuriyet Savcısı
Zekeriya Öz, operasyonda gözaltına alınan kişilerin ifadeleri ve ele geçen belgelerin ardından, Deniz Kuvvetleri eski Komutanına ait olduğu açıklanan günlüklerle ilgili olarak Nokta dergisi eski Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş’ün bilgisine başvurdu.
7
Mart 2008’de
Beşiktaş’daki İstanbul
Adliyesi’nde Görmüş’le 2,5 saat görüşen Savcı Öz, bilgisayar ortamındaki günlüklerin bir kopyasını aldı. Yapılan inceleme önceki hafta tamamlandı. Ve günlüklerin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ait bilgisayardan çıktığı anlaşıldı.
Taraf’ın önceki gün görüştüğü İstanbul
Emniyet Müdürlüğü’nden bir yetkili, metinlerin orijinal halinin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ait hangi bilgisayardan çıktığının resmi yazıyla belgelendiğini ve bunun da
rapor haline getirildiğini söyledi. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Alper Görmüş, Taraf’a ulaşan bilgileri doğrulayıp, kendisine de birkaç gün önce böyle bir bilginin geldiğini aktardı.”
Haber böyleydi.
Göbeğine de ‘
darbe planı’ başlığını taşıyan şöyle bir bilgi notu eklenmişti:
“Nokta dergisi geçen yıl 29 Mart’ta piyasaya çıkan sayısında,
emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in 17 yaşında tutmaya başladığı günlükte yer alan Sarıkız kod adlı darbe planlarını yayımlamıştı. Haberde, 24
Nisan 2004’te
Kıbrıs’ta yapılan
referandum öncesi dört kuvvet komutanının, dönemin
Genelkurmay Başkanı
Hilmi Özkök’e rağmen darbe yapmayı planladıklarına dair bilgilere yer verilmişti.
2003-2005 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapan Özden Örnek,
Kara Kuvvetleri Komutanı
Aytaç Yalman,
Hava Kuvvetleri Komutanı
İbrahim Fırtına ve şu an
Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı olan dönemin
Jandarma Genel Komutanı Şener
Eruygur tarafından hazırlanan ‘Sarıkız’ darbe planından
Orgeneral Hilmi Özkök’ün tutumu, ABD ve öbür yüksek rütbeli subayların isteksizliği nedeniyle vazgeçilmişti. Günlükte Orgeneral
Yaşar Büyükanıt ve Orgeneral
İlker Başbuğ’un ‘
kariyer planları’ nedeniyle darbeye karşı oldukları iddia edilmişti.
Derginin aynı sayısında, Oramiral Örnek’in ‘Darbe yapmak için çok istekli’ diye tanımladığı Orgeneral
Şener Eruygur’un ‘Sarıkız’ dan vazgeçilmesi üzerine, tek başına hazırladığı ‘Ayışığı’ kod adlı bir darbe planı da yayımlanmıştı.”
Taraf’ın haberleri böyle.
Şimdi biraz düşünün.
Özünde AKP’den kurtulmayı amaçlayan bu darbe tertiplerinden bugüne bir çizgi çekin.
Arada yaşananları da anımsayın.
Cumhuriyet’e
bomba... Kanlı
Danıştay baskını...
Cumhuriyet mitingleri... 367 ve
27 Nisan Muhtırası...
Çankaya Savaşları...
Ama yine de AKP’nin seçim sandığında önlenemeyen yükselişi...
Ve soru:
Şimdi sıra ‘yargısal darbe’de mi?
Bu soruyu, 2003-2004 darbe tertiplerinden bu yana çekilen çizginin ışığında şöyle bir düşünmekte yarar var. Çünkü konu ille de AKP’den değil, ‘demokrasiden yana olmak’la doğrudan ilgilidir.
Eğer temel referansınız demokrasi ise, bu konuya biraz daha kafa yorabilirsiniz.
Peki kazık nasıl çıkar?..
Beşinci yazı yarın.
HASAN CEMAL - MİLLİYET