Dün de...
Bingöl’de
terör örgütü mensupları tarafından döşenen
mayının patlaması sonucu 3 güvenlik görevlisinin yaralandığını öğrendim.
Olay, geçtiğimiz
pazar günü meydana gelmiş.Geriye doğru bir tarama yaptım.
PKK’ya karşı yirmi bin askerle
operasyon başlatıldığı da birkaç gün öncesinin haberiydi.
Hemen öncesinde iki şehit haberi geldi.
Şırnak’ın kırsal kesiminde iki erimiz şehit oldu.
Maalesef onun öncesi de var..
Diyarbakır Lice ilçesi kırsalında bir üsteğmenimiz şehit düştü... İki
astsubay ve bir er de yaralandı.
Hemen onun öncesinde de
Hakkari’nin
Çukurca ilçesinde bir erimiz yitip gitti... Bir uzman
çavuş da yaralandı.
Görüldüğü gibi son bir haftanın
Güneydoğu raporu, can kayıplarıyla yüklü ağır bir kara
bulut gibi...
***
Oraya buraya mayın koyarak...
Gencecik insanları
hain pusularda öldürmenin kime ne yararı var?
Bu,
Türkiye’de yürüyemez hale gelen
demokrasinin dipten torpillenmesi arzu edenlerden başka kimin işine yarar?
Zaten söylentiler de bu noktada yoğunlaşmakta..
***
Son bir haftada ivmesi artan terörün, ‘ateş kes’in ayın on sekizinde bitiminden hemen sonra daha da hızlanması...
Bölgeden gelen şehit cenazelerin tahammül edilemez noktalara doğru tırmanması...
Tam
seçim arifesinde Güneydoğu’yu...
Tam seçim arifesi
Kuzey Irak’ı...
Tam seçim arifesi Irak’ı kaçınılmaz bir biçimde gündeme getirir mi?
Ya da kör terörün daha yığınsal noktalara hamle etmeye kalkması...
Toplumu dehşete düşürerek olağanüstü önlemleri zorlar mı?
Soruların bini bir para.
***
Türkiye laik-antilaik olarak gerilmekte.
Bundan amaçlanan hasat alınmadıysa, istenen sonuçlar sağlanmadıysa...
Bir de etnik huzursuzluğu denemek...
Başka bir gerginlik ateşi tutuşturmak...
Ülkeyi yönetilemez hale sokmak... İçerde ve dışarı da birilerinin hedefi olabilir mi?
***
Türkiye demokrasi yolundan savrulduğu için..
Provokatif bir süreç korkusu da büyüyor.
Seçim istenmiyorsa...
Sandık istenmiyorsa...
Ya da dışarıdan buraya ağır sinyaller vermek isteyenler var ise...
Veyahut... ‘Derinler’ dayanışması sayesinde varlığını sürdürmeyi hesaplayanlar mevcut ise...
Bu ihtimallerin demokrasiyi hedeflemesi söz konusu.
***
Biz İttihat ve Terakki geleneğinden gelen bir
ülkeyiz... Bu coğrafyada sağduyu ve
akıl hep
koltuk kavgalarının gölgesinde kaldı.
İttihat ve Terakki, koltuk hırsı yüzünden İmparatorluğu batırdı.
Bu nedenle, ülke içi
iktidar kavgaları söz konusu olduğunda,
komplo senaryoları da hızlanıyor. Ama bunların çok da yersiz olduğunu söylemek kolay değil..
***
6-7
Eylül olaylarını başlatmak için
Atatürk’ün evine
bomba atmak ve bunun üzerinden kitleleri
tahrik etmek...
Gazi Olaylarını tezgahlayıp, kargaşa fitili
yakmak... Hep buraların kanlı ‘cinliği’...
***
Bugün on mayıs.
Yirmi iki temmuza seksen gün bile yok.
Seçim öncesindeyiz.
Seçim istemeyenlerin...
Terörden medet umanların...
Yönetime sinyal gönderenlerin...
Hepsinin farklı hesabları olabilir.
***
Ne yapmalı?
Yaşadığımız ve yaşayacağımız her olaya, bunun bir ‘provokasyon’ olabileceği ihtimaliyle bakmalı...
Toplumsal tepkilerimizi ona göre ayarlamalıyız.
Kavga ve kamplaşma çok hızlandı çünkü.
Ancak demokrasi dışı bir ortamda var olabilenler...
Ülkeyi, toplumu hatta kendilerini bile yakacak...
Bir yangını parlatacak bir çılgınlığa yaklaşmış görünüyorlar...
Bundan kurtulabilmenin tek yolu, bu çılgınlığı paylaşmamak olacak.
Varlığımız ve geleceğimiz...
Unutmayın ki soğukkanlılığımıza bağlı.
Mehmet Altan/
Star