Sıkıyönetim ilan edildiği zaman... - Video

Taraf Gazetesi'nin ortaya çıkardığı Balyoz Darbe Planının ses kayıtları yayınlandı. Komutanlar darbe planını işte böyle anlatıyor...

Sıkıyönetim ilan edildiği zaman... - Video

SIKIYÖNETİM İLAN EDİLDİĞİ ZAMAN EN ÖNEMLİ KONU 1.ordu komutanı orgeneral Çetin Doğan: Sıkıyönetim ilan edildiği zaman en önemli konu, en önemli konu, halkın günlük ihtiyaçlarının yemesinden içmesindenm barınmasından asayişinden tamamen silahlı kuvvetlerin sorumlu olmasıdır. Ve yapılan her harekette yanlış adımda polisin yaptığı hareket yanlışsa bizlerin yaptığı, sokakta devriye gezen bir jandarmanın yaptığı bir hareket, yahut da bir merkez komutanlığına bağlı bir inzibat erinin yaptığı hareket kötüyse faturtası hepimize çıkacaktır. Onun için de bu konularda temel temel yaklaşım ve davranış biçiminin belirlenmesi icap eder. Sıkıyönetim hallerinde sıkıyönetim hallerinde görev ve sorumlulukların belirlenmesinde merkez komutanlığı ve bu birim içerisinde görev yapanlar diğer unsurlar tamamen halka davranış biçimlerini, halkla ilişkilerini çok iyi bilmesi lazım. Bilelim ki bütün ihtiyaçların karşılanmasında silahlı kuvvetler sorumlu görülecek. Şu halde devlet su işleri bölgedeki belediyelerin diskisi iskisi yaskisi maskisi diye bir sürü teşkilatlar ve şirketler var. Bu şirketler şuy anda zaten gerici unsurların elindedir. Bu şirketler kendilerine serbest bırakıldıkları takdirde bunları denetim planlarını yapmadığımız takdirde bunlarla ilgili planlama bunların başına kendi içimizden yani emekli olmuş personel geçirmediğimiz takdirde bunları yeni bir yapıya kavuşmadığımız takdirde bunların yaptığı her hareket bizi sabotaja yönelik olacaktır. Ve baltalayacaklardır ve faturası da halk üzerinde bize çıkacaktır. İşlerin tıkır tıkır işlemesi ve gitmesi lazım. Üniversitedeki hayatın, üniversitedeki gençlerin hani böyle gereksiz güç kullanma baskı kullanma şeklinde değil de burdaki işlerde bile yani silahlı kuvvetlerin iyi temsilcilerinin bulunması yani demir yumrukla değil, demir eldivenle değil ama böyle yönetimde kadife eldiven dedikleri bir tarzda irticai kesimle hiçbir surette beraber olmamış unsurların da silahlı kuvvetlerin yanında olmalarını sağlayıcı tertip ve tedbirler alınması lazım. Böyle bir olayda, böyle bir olayda şükrü paşa bir şey söylemişti, tabi bu adamlar eli kanlı sopalı falan filan bizim tabi silahlı kuvvetlerin unsurları varken yani halkı silahlandırmamız söz konusu değil. Ama halkın manevi gücünün maddi varlığının bizim yanımızda olması sonuna kadar götürülmesi önem taşıyor. Onun için halkla ilişkiler boyutu bu harekatta çok önemli. Şimdiye kadar yaptığımız sıkıyönetim uygulamalarında temel hatamız, ben yaşamış, bölgede 1960'lardan beri bu tecrübeyi yaşamış bir kimse olarak söylüyorum temel hatamız şu olmuştur. Sıkıyönetim görevleri harp darp olmadığı halde hep tali görevler sayılmıştır. Belli karargahlarda işte 66. Tümende g 3'tüm, g 2'lik yaptım, sonra g3 oldum, temel görev o dönemde sıkıyönetim var arama tarama var bilmem ne var sıkıyönetimle ilgili faaliyetleri bir ek görev gibi tali görev saymamız birçok yerlerde, diyarbakır'a gittim mesela 83 senesinin şubat ayında işte, tayin geçirdik. O zamanda yine de çok sınırlı nerdeyse kimsenin işe yaramazdır demiyeceğim, ikinci derecede yani konuları monuları itibariyle bu konuyu yürütecek böyle cerbezeli yahut bilgili kimseler değil yani madem ki onlar şunları şunları yapsın diye hep öyle vermişizdir. Hani istisnaları vardır, çok iyi görev yapılan edilen şeyler vardır. Böyle bir durumda da o yüzden ağırlıklı madem ki görevimiz birinci öncelikle iç güvenliktir, ve içte güçlü şeyi sağlamaktır, birlik ve beraberliği, en iyi personelimizi halkla ilişkilerde ve sıkıyönetim faaliyetlerinin yürütülmesinde olacak. Ve bunu yaparken doğrudan doğruya mevcut kamu kurum ve kuruluşlarını bölgemizde tamamını fiilen emre almak zorundayız. Planlarımızın boyutları böylece detaylandırılması lazım. Aksi halde her şey yarım, her şey şey kalır. Kim nereye nasıl gelecektir, [34-36] kim nerde görev yapacaktır, şartları ve bu konudaki istihbarat dosyalarımız dolması lazım. Aksi halde her şey yarım yamalak olur. Ki olmuştur da. Mesela alelacele 80 ihitlalini yaşamış yine bir kimse olarak söyleyeyim, şimdi, bakanlıklara personel gönderdik, ama hiç bir talimat vermedik. Herkes korktu ne oluyor falan diye, ondan sonra bir iki gün yokladılar falan filan adamı böyle adamların boşluğunu gördüler, ne bir görev talimatı var, ne yapacağını biliyor. Ne edeceğini biliyor. Yani sorun oldu. Yani problem oldu, sonra da çekildi. Bu iş böyle olmaz. Gönderiyorsan o görevi o bakanlığı bütünüyle yönetecek irade ve güçte karargâhıyla beraber personel gönderirsin. Bir fukara bir kimseyi göndermek oraya, tamam mı, hem silahlı kuvvetlerin temsili bakımından sorun yaratıyor, bu konunun mutlaka bilinmesi lazım. Dediğim gibi halkın özellikle ihtiyaçları çok çok iyi giderilmesi kontrol edilmesi lazım. Bölgemizdeki stoklar nelerdir, kaynaklar nelerdir bölge içerisinde. Bölgede kim spekülatif faaliyetlerde bulunabilir, hangi şeyin kara borsası olabilir. Bütün ulaşım dahil deniz yolu, kara yolu, metrosu bilmem nesi falan filan. Bu konuların denetim altına alınması hikayesi vardır. Bunları dikkate alarak kuvvet ihtiyacının bu yönüyle de bakılmasına da ihtiyaç vardır. Kuvvet ihtiyacı, bakın şimdi, şeye, güneye yönelik bir harekât yapıyoruz. Yapmaya çalışıyoruz. Bir sürü personel, 600 küsür kişi bizden gitti değil mi? 600 küsür kişi, şeyde he? Evet, burdan oraya görevlendirildi, bir kısım son birkaç arkadaşın geçici olarak durdurldu falan filan. Yani olay böyle tabi. Şimdi böyle bir durumda istanbul'u idare etmek 16 istanbul bölgesinde 1. Ordu bölgesinde 16 milyon insan var. Hem en organize edilmiş, hem en şeysi? Uçta taşıyanlar var, hem de genç kısmı üniversitelerde bilmem ne hayatı var. Başkent ankara ama, ülkenin siyasal merkezi, başkent ankara ama, kültürel merkezi, ekonomik merkezi her yönden burası. İstanbul ve bölgesi. Türkiye'deki sanayi üretiminin nerdeyse sanıyorum ki üçte ikisi burdan, tamamen marmara bölgesi yani istanbul bölgesinden kaynağı sanayi kuruluşlarının üçte ikisi bu bölgeden. Bunların çalışması bunların devam ettirilmesi gerekir sıkıyönetim faaliyetleri içerisinde. Eskiden sıkıyönetim komutanlıkları biliyorsunuz doğrudan başbakana bağlıydı, kanun değişti. Şimdi bunlar ne oluyor, genelkurmaya bağlı oluyor. Kuvvet komutanlıkları ordu komutanlıkları devreye giriyor yani bir sistem içerisinde koordinasyonu falan filan sağlıyor. Bunların ne yapılması lazım, dikkate alınması lazım. Evet şimdi bu son bu bölüm içerisindeki kendi kara kuvvetlerimiz içerisindeki imkân ve kabiliyetleri düzenlemeyi düşündük. Şimdi kuzey deniz saha komutanlığı bu bölgede bulunyor. Şimdi kuzey deniz saha komutanlığı hiç kendisine emasya görevi veriliyor aslına. Kendisine emasya görevi kuzey deniz saha evet. Boğaz komutanlığı olarak verilen görev var. Şimdi biz şöyle düşünüyoruz. Bir dış tehdit olduğu zaman yeni bir durum ortaya çıkıyor. Bundan eş zamanlı olarak acaba kendisine verilen emasya görevini yerine getirme imkânı var mı? Emrine emrine kendi emrinde kuruluşunda bulunan unsurlar var.
<< Önceki Haber Sıkıyönetim ilan edildiği zaman... - Video Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER