Trafik Mağdurları ve Trafik Güvenliği Derneği Başkanı Fahrettin
Onur Sezer,
içki şişeleri ile kadehlere uyarıcı resim ve sloganlar konulması için ekim ayında
kampanya başlatacaklarını açıkladı. Sezer, "Sigara paketlerinin üzerindeki resimli uyarı yazıları ciddi bir farkındalık oluşturdu ve
sigara kullanımı azaldı. Alkol kutularında da aynı uygulamaya gidilmesi faydalı olur." diyor.
Trafik Mağdurları ve Trafik Güvenliği Derneği (TRAMAD) Başkanı Fahrettin
Onur Sezer, Dünya
Sağlık Örgütü'nün 2008'deki raporundaki yerinin değişmediğini ifade ederken, içki şişe ve kutuları, kadeh ve bardaklarına, sigara paketlerindeki gibi uyarıcı resim ve sloganlar konulması için ekim ayında kampanya başlatacaklarını açıkladı. "Sigara paketleri üzerindeki resimli uyarı yazıları ciddi bir farkındalık oluşturdu ve sigara kullanımı azaldı. Alkol şişe ve kutularında, kadehlerde yer alacak
trafik kazası fotoğrafları ve
alkollü
araç kullanmanın yol açtığı can kayıplarıyla ilgili fotoğraf ve yazılar, bu tehlikeyi bir kez daha hatırlatacak. Bu konuda sektörde bulunan şirketlerin öncü olması itici güç olacak." diyor.
Sezer, alkollü araç kullanmanın kazalardaki ölümlerin yüzde 47'sine, yaralanmaların yüzde 20'sine yol açtığını belirtiyor. Alkol alan sürücülerin, almayanlara göre 2 ila 6 kat daha fazla kaza yaptığının belirlendiğini ifade ediyor.
Alkollü araç kullanımının önüne geçilmesi için trafik polislerinin artırılmasını, eğlence mekanlarının bulunduğu turizm bölgelerinde denetimlerin sıklaştırılmasını isteyen Sezer, halen TBMM'de bekleyen, 1,01 promil ve üzeri alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülere 1 ile 3 yıl arasında
hapis cezası getirecek tasarının bir an önce kanunlaşması gerektiğini kaydediyor.
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği
Araştırma Derneği Genel Başkanı
İhsan Memiş, birçok gelişmiş
ülkede, alkol alınarak araç kullanımı sırasında
yaralamalı veya ölümlü bir kazaya karışanlar hakkında bilerek ve isteyerek adam öldürme ve yaralama suçlarından
dava açılarak ceza verildiğini söylüyor. Türk
Ceza Kanunu'nda (TCK) ise bu hususta caydırıcı cezalar bulunmadığını aktaran Memiş, "
Türkiye'de limit 51 promil esas olarak uygulanırken, birçok gelişmiş ülke bunu 31 promile kadar çekti." şeklinde konuşuyor.
Gelişmiş ülkelerde gerek okullarda gerekse sürücü belgesi kurslarında insanlara ciddi eğitim verildiğini ve alkollü araç kullanımının tehlikelerinin anlatıldığını vurgulayan Memiş, şöyle devam ediyor: "Türkiye'de bu alanda çok az eğitim veriliyor. Hatta çoğu kez alkollü olarak araç kullanmak bir maharetmiş gibi yansıtılıyor."
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ve
Jandarma Genel Komutanlığı verilerine göre Türkiye'de son 10 yılda 6 milyon 536 bin 232 trafik kazası meydana geldi. Bunlarda 45 bin 187 kişi öldü, 1 milyon 519 bin 738 kişi yaralandı. EGM, Türkiye genelinde 2008 yılında alkol
kontrolü sonucu 136 bin 913 trafik cezası uyguladı. Bu rakam 2009'da 124 bin 430 oldu. 121 bin 787 sürücünün ehliyetine alkollü olarak araç kullandıkları için daimi veya geçici olarak el konuldu.
Alkolle birlikte önce muhakeme sonra kontrol elden gider
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı, alkolün hiçbir seviyesinin sürücülük için güvenli olmadığını vurgularken, alkolün
vücut ve davranışlar üzerindeki etkisini şöyle özetliyor: "0,2 promil alkol alan bir kişide davranışlar üzerinde kontrol azalması yaşanır. 0,5 promil alkolde dikkat azalması, koordinasyon ve muhakeme bozukluğu başlar. 0,8 promilde koordinasyon, tepki zamanının ve kendini kontrol etme becerisinin zarar görmesi görülür. 1,5 promil alkollü bir sürücü ayakta durma, yürüme ve konuşmakta güçlük çeker. 2 promilde ise ağrı ve diğer fiziki duyumları azalır,
ağlama ve gülme arasında gidip gelir. 3 promil alkollü bir sürücünün refleksleri büyük ölçüde azalır ve bilinç kaybı yaşar."