HALA SİGARA İÇİYORSANIZ PES! - KARELER
Anadolu Ajansı Genel Müdürü
Hilmi Bengi'yi ziyaret eden Küçük, buradaki konuşmasında,
Avrupa Birliği'nin bazı ülkelerinde ve dünyanın pek çok ülkesinde sigara paketleri üzerinde resimli uyarı uygulamasının yapıldığını belirtti.
TAPDK'nın da bu konudaki çalışmalarda önemli mesafe kat ettiğini anlatan Küçük, 2009 yılı sonu itibariyle sigara paketleri üzerinde resimli uyarı uygulamasına geçilmiş olacağını söyledi.
Mehmet Küçük, 4207 sayılı
yasayla getirilen, başta kamu
hizmet binaları olmak üzere kapalı alanlarda sigara içme yasağının
satış miktarlarına etkisini değerlendirirken de, 1996 yılında çıkarılan yasanın 19 Ocak 2008'de revize edildiğini ve 19
Mayıs 2008'de de kapalı alanlarda sigara içilmesinin
yasaklandığını hatırlattı.
Söz konusu yasanın kişileri ve gelecek nesilleri
tütün ürünlerinin zararlarından, bunların alışkanlıklarını özendirici faaliyetlerden koruyucu önlemleri almak ve herkesin
temiz hava soluyabilmesini sağlamak amacıyla hazırlandığını ifade eden Küçük, yasanın 19 Temmuz 2009 itibariyle lokantalar, kahvehaneler, kafeteryalar, barlar ve benzeri yerleri de kapsayacağını ve
düzenlemenin satış miktarlarına etkisinin de ancak bu tarihten sonra daha sağlıklı
analiz edilebileceğini söyledi.
Dünya uygulamalarına bakıldığında kapalı alanlarda sigara içilmesinin yasaklanmasının satış miktarlarına etkisinin 4-5 yıl sonra ortaya çıktığını bildiren Küçük, şöyle konuştu:
''Türkiye'de 4207 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 1996 yılında 96,6 milyar adet olan sigara
satış miktarı 1999'da 114,4 milyar adete çıkmış, 2000 yılı sonrasında ise düşüşe geçmiş. Şu anda bu rakam 107,8 milyar adet düzeyinde bulunuyor.
2007 verileriyle 2008 verilerini karşılaştırdığınızda 2008 satış miktarları biraz daha fazla. Ancak; 2008'in ilk 6 aylık döneminde 2007'nin ilk 6 aylık dönemine göre daha fazla satış olmuş, buna karşılık 2007'nin son 6 aylık dönemine göre 2008'in son 6 ayında ise yüzde 1,1'lik bir düşüş var.''
Küçük, 2006 yılının ikinci 6 ayında sigara satış miktarlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,3 arttığını, 2007 yılının ikinci 6 ayında da 2006'ya göre yüzde 0,9 artış olduğunu belirterek, yasak sonrasındaki 6 aylık süreçte ise satış miktarlarında yüzde 1,1'lik düşüş olduğunu yineledi.
Dr. Mehmet Küçük, ''bundan sonra da düşüş trendi daha yüksek rakamlarda seyredecek'' gibi bir öngörüde bulunmanın ise şimdiden mümkün olamayacağına işaret etti.
''KAMUOYU BENİMSEDİ''
TAPDK Başkan Vekili, uygulamanın
halk tarafından benimsendiğini, yasa bağlamında
Sağlık Bakanlığı ile birlikte düzenledikleri ''dumansız
hava sahası'' ve ''havanı koru'' kampanyası çerçevesinde de başarılı sonuçlar elde edildiğini bildirdi.
Bu alandaki tanıtıcı reklamlar ve bilgilendirme çalışmalarının son derece etkili olduğuna dikkat çeken Küçük, ''Halkımız temiz hava soluma önceliğine sahip çıkıyor'' dedi.
AA Genel Müdürü Hilmi Bengi de kapalı alanda sigara içme yasağına toplumun çok çabuk adapte olduğunu, uygulamanın insanların bilinç altına yerleştiğini söyledi. ''Beyin kendisine kapalı alanda sigara içilmeyeceğini kodluyor'' diyen Bengi, bu yasayla güdülen nihai amacın ise sigara içenlerin sayısının azaltılması, hatta gençlerin sigaraya hiç başlamamasının sağlanması olduğunu söyledi.
Bengi, TAPDK'nın hem tütünle ilgili düzenleyici kurum olduğunu hem de insan sağlığını korumaya yönelik sorumluluğu bulunduğunu belirterek, Küçük'e ''Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?'' diye sordu.
Kurum olarak ''her iki alanda da yasal yükümlülükleri bulunduğunu'' ifade eden Dr. Mehmet Küçük, şunları kaydetti:
''Kanun bize bir taraftan tütün ve
alkol sektörünü düzenlemek, piyasa denetimlerini yapmak yetkisini veriyor diğer taraftan da toplumu tütün mamulleri ve alkollü içkilerin zararlarından korumak yönünde tedbirler alma yükümlülüğü getiriyor.
Sektörü düzenlerken 'ürününüzü üretebilir piyasaya arz edebilirsiniz' diyoruz. TAPDK, ürünün güvenli olarak üretilmesini sağlar, bu konuda her türlü ruhsatlandırmayı, izinleri takip eder. Sektöre ait her türlü düzenlemeyi yapar diğer taraftan da kontrole dönük noktaları bu düzenlemelerde baz alır.
Tütün kontrolüyle ilgili amaçlarımızın başında 'gençlerimizi ve sigaraya başlamamış olanları korumak, diğer yandan da içmeyen kişileri tütün dumanına maruz kalmaktan korumak' gelmektedir.
Bir taraftan sektörel düzenlemeler yapıyor diğer taraftan da tütün ve alkol kontrolüne ilişkin görevlerimizi yerine getiriyoruz.''
Halkı tütün ürünlerinin zararlarından korumak için yürütülen çalışmalar çerçevesinde resimli uyarılara da değinen Küçük, sigara paketlerinin üzerinde resimli uyarılar uygulamasına dönük çalışmada önemli mesafe kat ettiklerini, 2009 sonu itibariyle uygulamanın hayata geçirileceğini bildirdi.
Küçük, AA Genel Müdürü Bengi'nin ''Sigarada
Amerikan tütünü ağırlıklı bir sektörün oluştuğu, bu durumun hem Türk tütüncülüğüne zarar verdiği hem de Amerikan tütününün daha zararlı olduğu'' yönündeki eleştirileri hatırlatması üzerine de tütün üreticilerimizin
yerli tütün üretimini devam ettirdiğini söyledi.
''Amerikan tütünü daha zararlı, oryantal denilen yerli tütünlerin (şark
tipi tütünlerin) ise sağlık üzerinde olumsuz etkisi daha azdır'' demenin yanlış olacağını belirten Küçük, böyle bir yorumda bulunmak için ciddi akademik çalışmalar gerekeceğini, ifade etti.
Küçük, AB ülkelerinde tütün mamullerine ait bütün girdi kalemlerinin üçlü liste halinde ilgili kurumlara verildiğini, bu listelerin TAPDK tarafından da istendiğini, bu listelere ilişkin ayrıntıların AB'de revize edilmeye çalışıldığını, önümüzdeki günlerde kendilerinin de bu revizyona ilişkin uygulamalara gidebileceklerini bildirdi.
Dr. Mehmet Küçük, kaçak sigara satışlarıyla ilgili olarak da; yeni bandrol uygulamalarının, getirilen adli cezaların ve bandrol denetimlerinin
kayıt dışını azalttığını, sigara satış miktarlarının 2008'in
Kasım,
Aralık aylarındaki artışında bandrol denetimlerinin de etkisi olabileceğini kaydetti.