Kadın ve Aileden Sorumlu
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, şiddet kültürünü ortadan kaldırmak için erkekleri "buldukları yerde yakalayıp eğitecekleri" topyekûn bir harekât başlattıklarını söyledi.
Milliyet'i makamında kabul eden Çubukçu, şiddete karşı erkeği eğitme projesi hakkında bilgi verdi.
Erkekleri önce okulda, sonra asker ocağında yakalamayı hedefleyen harekâta
karakolları da katan Çubukçu, "imam nikâhlı, çok eşli AKP'li" tartışmalarını da "Bizimkilere gelince imam nikâhlı,
CHP'ye gelince
özel hayat. Sağcı, solcu fark etmez. Erkekler dünyanın her yerinde sekreterleriyle evleniyor" sözleriyle değerlendirdi.
AKP'li erkeklerin ve eşlerinin bu şekilde konumlandırılmasından çok rahatsızım. Yani başörtülü kadınlar sessiz, çaresiz, hakkını savunamaz. Benim başım açık, yıllarca bu insanlarla birlikte çalıştım, içlerinde bulundum. Aslında hiç de öyle değiller. Diğerlerinden daha cesurlar ve özel hayatlarında çok daha fazla haklarını kullanıyorlar."
Toplumsal dönüşüm yavaş
Çubukçu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın başörtüsüne yönelik tavrını eleştirirken de, "Eşiyle
akşam yemeği bile yemeyen, yanında hiçbir yere götürmeyen biri, başörtüsüyle eşini her yerde temsil eden, eşinin yanından ayrılmayan kadını oraya yakıştıramıyor" ifadesini kullandı.
Bakan Çubukçu, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması yolunda önemli
yasa değişiklikleri yapıldığını, toplumun bunun sonuçlarını hemen görmek istediğini, ancak toplumsal dönüşümün zaman aldığını söyledi. Çubukçu şöyle konuştu:
"Kadın ve çocuğun eğitimi ve kadın istihdamının artırılması, kadının statüsünün güçlendirilmesi açısından önemli.
Şiddet uygulamalarında da zihniyet değişimi gerekiyor ve bu zaman alıyor. Ancak 'bunun için toplumun dönüşmesini bekleyelim, bu zaman alır' deyip oturmadık. Yasalarda kimse bu konuda eksik bulamıyor. Ancak öncelikle, başta erkeğin şiddet algılamasını değiştirmek gerekiyor. Bu konuda da ilerleme sağladık.
Karakola kadın polis
İçişleri Bakanlığı ile
protokol imzaladık. Kadınlar başlarına bir şey gelince doğrudan karakola gidiyor. Bu nedenle karakol polisinin eğitilmesi gerek. Aslında
hizmet içi eğitimde çok başarılılar ancak biz yasaların ruhuna uygun olarak uygulanmasını istiyoruz. Şiddet kurbanlarına nasıl yaklaşacakları konusunda bilgi verilmesi gerekiyor. Ayrıca her karakolda en az bir kadın polis olacak."
Ünlüler bile övünemiyor
Eskiden erkekler arasında dayak bir övünç kaynağı olarak anlatılırdı. Şimdi artık bundan utanmaya başladılar. Ünlülere bakın, şimdi erkek bunu yalanlamaya çalışıyor, böyle bir görüntüden kaçıyor. Eskiden bununla övünülürdü. Bu dönüşüm biraz zaman alacak."
Teklif ederken çekindim
Okullarda okutulan kitaplarda bulunan kadın - erkek eşitliğine aykırı ifadelerin taranarak çıkarıldığını belirten Çubukçu şöyle devam etti:
"Böylece çocuklar daha başta böyle bir ayrımla hayata hazırlanmayacak. Daha asker ocağındayken, kadına şiddet uygulanmaması konusunda eğitim yapılacak. Bu da her yıl yaklaşık 460 bin gence doğrudan ulaşmak anlamına geliyor. İlk defa Baş
bakanlık genelgesi çıkarıldı.
Başbakan ilk defa bir
reklam filminde oynuyor. Ben açıkçası
teklif ederken çekindim. '
Reklam filmi hazırlıyoruz. '
Kadına şiddete hayır' der misiniz' diye sorunca tereddütsüz kabul etti. Camilerde yılda iki kez şiddetin günah olduğunu vurgulayan hutbeler okutuluyor.
Eski Türk filmlerine bakın, büyük aşklar yaşayan esas oğlan sevdiği kadına tokat atar, bu da sevgisinin büyüklüğünün bir ifadesi gibi algılanır, hatta alkışlanırdı. Şimdi artık böyle sahnelere çok büyük tepki gösteriliyor. Öncelikle erkeğin şiddet kültüründen uzaklaştırılması gerekiyor. Bunun için çok etkili bir mücadele veriyoruz."
'Erkekler dünyanın her yerinde sekreteriyle evleniyor'
İmam nikâhlı, çok eşli ya da eşini döven AKP milletvekillerine ilişkin iddialara da
yanıt veren Nimet Çubukçu, "Bizimkilere gelince imam nikâhı deniyor, CHP'lilere gelince özel hayat" diyor. Çubukçu şöyle devam ediyor: "Hangi dünya görüşü olursa olsun, şiddet şiddettir. Bunun
siyaseti olmaz. Erekk erkektir. Bu siyaset değil, erkek meselesidir. CHP'de de olabilir, başka partide de... Önemli olan, erkekteki şiddet kültürünü ortadan kaldırmak. Aslında bizim partide milletvekillerine yönelik 'imam nikâhıyla çok eşli yaşıyorlar, sekreterlerle evleniyorlar, eşlerini dövüyorlar' gibi bir
imaj yaratılmak isteniyor. Bunların ispat edilmesi gerek. Başını örten kadınları da güçsüz, hakkını savunamayan, her şeye göz yuman zavallı insanlar olarak gösteriyorlar. Bu bence büyük haksızlık ve
iftira. Kadın meselesini siyasileştiriyorlar. Bunu karşı tarafa daha fazla
yumruk atmak için kullanıyorlar. Ama siyasi konumla bir ilgisi yok. Eşlerinden ayrılanlar oluyor. Bir yuvanın yıkılmasına kimse sevinmez, ama evlilik yürümeyebilir. CHP'den bir milletvekili boşandı, başkasıyla evlendi, haber bile olmadı."
MİLLİYET