AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, yaz
mevsiminin sonuna yaklaşıldıkça
giyim firmaları
sezon sonu
indirimlerinde adeta
yarış içine girdi.
Kredi kartlarına uzun vade
taksit imkanı sunan firmalar, yüzde 80'lere varan büyük indirimlerle
tüketicileri çekmeye ve piyasayı hareketlendirmeye çalışıyor.
Firmalar bu şekilde büyük indirim
kampanyaları düzenlerken Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Kemal Özer, firmaların sezon sonu indirim kandırmacalarına inanılmamasını öneriyor.
Eskiden indirimlerin mevsim geçişlerinde ve
iş yeri tasfiyelerinde yapıldığını ifade eden Özer, şunları kaydetti:
''Şimdi bir firma 365 gün tasfiye ilanı yapıştırıp indirim yapıyormuş gibi
satış yapıyor. Diğer yandan yılın her günü yüzde 80'lere varan indirim levhaları
mağaza vitrinlerinden inmiyor. Neredeyse yüzde yüz diyecekler. Artık indirim, hayatımızı kaplamış ama inen hiçbir şey yok. Önce
fiyatların üzerine biniyor sonra da indirilmiş gibi gösteriliyor. Normalde 40 YTL olan
ürüne 100 YTL yazıp üzerini çiziyorlar, yüzde 60 indirim deyip yine 40 YTL'ye satıyorlar. Bu durum gerçekten
seri sonu ve mevsim sonu indirimi yapan dürüst mağazalarında zarar görmesine neden oluyor.''
YÜZDE 100'DEN FAZLA İNDİRİM YAPANLAR BİLE OLUYOR
Bir firmanın ''bir pardösü alana bir pardösü bedava artı bir
gömlek ya da bir eşarp
hediye'' şeklinde kampanya yaptığını vurgulayan Özer, şunları kaydetti:
''Bu nasıl bir kampanya oluyor. Firma burada yüzde yüzden fazla indirim yapmış oluyor. Tüketici de buna inanıyor. İndirimler tüketiciyi aldatır. Özellikle sürekli indirim yapan mağazalar ile bir üründe yüzde 50 indirim diğerlerinde yüzde 10 indirim yapıp sonra vitrine yüzde 50 indirim yazarak tüketiciye aldatan firmalar
tercih edilmemelidir. İndirim, artık bir kandırma kelimesine dönüştü. İndirimlerin gerçekten yapıldığını farz edelim. Firma yüzde 80 indirim yapıyor. Yani 100 YTL'lik ürün 20 YTL'ye satılıyor. Demek ki firma, 20 YTL'ye satarak da kazanıyor. Burada firmanın indirimden önce aynı ürünü normal fiyatın 5 katına, hatta daha fazlasına sattığı ortaya çıkıyor. 20 YTL'ye satılırken para kazanan bir
işletme 5 kat fazlasına satarak ticarette ölçü kaçırılmakta bir tarafın sömürülmesi ve diğer tarafın ölçüsüz
kazanç elde edilmesine neden oluyor.''
Alışverişte güvenin yıkıldığını dile getiren Özer, ''Güvenin tesisi için makul fiyat ve fiyat etiketi birinci şarttır. Genellikle satıcılar, fiyat etiketi bulundurmayarak hem yasayı ihlal etmekte hem de tüketicilerin zayıf taraflarından yaralanmaktadır. Etiketin olmaması satıcıda yüksek fiyat söyleme, tüketicide de pazarlık yapma isteğini
tahrik etmektedir. Üzerinde etiketi bulunmayan mal için tüketici her zaman aldatılacağı kanaatini taşır ve pazarlık kozunu kullanmakta, satıcı ise fiyatı belli olmayan ürünün tüketicinin psikolojinden yararlanarak yüksek göstermeye ve hiç tanınmayan markaları bile kaliteli ve dünya devi gibi göstermeyi tercih etmektedir'' dedi.
AA