Sezer'in en sevdiği düşünür

Eğitim-Sen'in Özel Öğretim Yasası'yla ilgili olarak bir ay önce dile getirdiği eleştiriler, Cumhurbaşkanı Sezer'in iade gerekçesi oldu.

Sezer'in en sevdiği düşünür

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "Anayasa'da düzenleme yok" dediği "Özel Öğretim Kurumları Kanunu Tasarısı"nın veto gerekçelerinin yaklaşık bir ay önce Eğitim-Sen'in konuyla ilgili basın açıklaması metni olduğu ortaya çıktı. Sendikanın 19 Eylül'de yaptığı "Özel Öğretim Kurumları Kanunu Tasarısı Ne Getiriyor?" başlıklı açıklaması benzer cümlelerle 12 Ekim'de Cumhurbaşkanlığı'nın veto açıklamasında yer aldı. "Tasarının Anayasa'nın 42. maddesine aykırılığı" , "kimi çevrelerce değişik amaçlarla kurulmuş özel okulların desteklenmesi", "kamu yararı gözetilmemesi" iddiaları neredeyse aynı cümlelerle, Sezer'in veto gerekçesine girdi. Aynı görüşü, benzer cümlelerle ifade eden iki metin Eğitim-Sen ile Cumhurbaşkanlığı'nın web sayfalarında yayınlanıyor. İşte Cumhurbaşkanı Sezer'in ifadeleri ve Eğitim-Sen'in açıklamaları: GÖREV DEVRİ İDDİASI Eğitim-Sen: Tasarı ile devlet kaynaklarını özel eğitim kurumlarına aktarmaktadır. Eğitimi devletin yapması gereken öncelikli bir iş olmaktan çıkarmaktadır. Sezer: Yasa'nın 12. maddesinin ikinci fıkrasıyla getirilen, hizmet satınalınması yöntemiyle öğrencilerin, karşılığı devlet bütçesinden ödenmek üzere özel eğitim kurumlarında okutulmasına ilişkin düzenleme, devletin temel görevinin, hizmet satınalma yoluyla özel eğitim kurumlarına devredilmesi anlamını taşımaktadır. AYNI MADDE GEREKÇEDE Eğitim-Sen: Anayasa'nın 10. maddesi yurttaşlar arasında ayrım yapılamayacağını; 42. maddesi herkesin eğitim hakkı olduğunu, bu eğitimin çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre devletçe yapılmasını öngörmektedir. Sezer: Anayasa'nın çağdaş bir eğitim ve öğrenimi öngören 42. maddesinde, kimsenin eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamayacağı belirtilmiştir. 'EĞİTİM VE SAĞLIK ÇÖKER' İDDİASI Eğitim-Sen: Sağlık sistemini çökerten "hizmet satın alma" anlayışı, kamu eğitim sistemini kelimenin tam anlamıyla çöküşe itecektir. Kamu kaynaklarının "ticari amaçlı" kurulan özel öğretim kurumlarına aktarılması hedeflenmektedir. Sezer: Çağdaş yönetim anlayışında devletin temel işlevlerine çekilmesi gerektiği savunulurken, temel görevler adalet, savunma, eğitim ve sağlık olarak sayılmakta, ülke olanaklarının bu alanlara özgülenmesiyle başarının yakalanacağı vurgulanmaktadır. KİMİ ÖZEL OKULLAR Eğitim-Sen: Özel öğretimi özendirmek ve özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla desteklemek amacıyla hazırlanan tasarı, hepsi 'kâr etmek' amacıyla kurulmuş, kontenjanlarını dolduramayan, "kimi çevrelerce değişik amaçlarla kurulmuş" vakıf ve cemaatlere bağlı okulları geliştirmeyi amaçlamaktadır. Sezer: Öğrencilerin, kontenjanlarını dolduramayan, "kimi çevrelerce değişik amaçlarla kurulmuş" özel okullara gönderilmesi kaçınılmazdır. Bu durum, bir yandan, bu özel okulların devlet kaynaklarıyla desteklenmesi, öte yandan da laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti niteliklerine uygun olmayan düşünce yapısına sahip insanların yetiştirilmesi anlamına gelmektedir. Özel okullara kaynak aktarımı Eğitim-Sen: Tasarı ile Türkiye'nin eğitim anlayışı temelden değişti-rilmekte, öncelik özel öğretim kurumlarına verilmektedir. Tasarı, eğitimi devletin vermesi gereken öncelikli bir hizmet olmaktan çıkarmaktadır. Bir yandan eğitimin bütün yükünün devletin sırtında olduğu, eğitime kaynak aktarmakta güçlük çekildiği dile getirilirken, diğer yandan da özel öğretimi teşvik etmek için kamudan ciddi bir kaynak aktarılacak olması büyük bir çelişkidir. Sezer: Devlet okullarının fiziki koşullarını ve eğitim kalitesini iyileştirmek için yeterli ödenek bulunmadığı yönündeki tartışmalar güncelliğini korurken ve bu okullarda büyük ölçüde kapasite açığı varken, devletin sınırlı parasal kaynağının kimi özel okulların desteklenmesi amacıyla bu okullara aktarılması kamu yararı yönünden de uygun değildir. Eleştiri ve gerekçede özelleştirme korkusu var Eğitim-Sen: Devlet'in eğitim öğretim alanındaki ödevleri yerine getirmesinin yolu, kuşkusuz, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda, aklın egemenliğine dayanan, çağdaş eğitim ve öğretim kurumları oluşturması, varolanları geliştirmesidir. Eğitim ve öğretim hizmetlerine, devletçe önemli ağırlık verilmesi, çağın ve Anayasa'nın gereğidir. Sezer: Bu durum, hükümetin asıl niyetinin kamusal eğitim hizmetini tamamen piyasa koşullarına terk ederek özelleştirmek olduğunu göstermektedir. Tasarı ile öncelik özel öğretim kurumlarına verilmektedir. Oysa 1739 Sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nda öncelik kamudadır. Tasarı, eğitimi devletin vermesi gereken öncelikli bir hizmet olmaktan çıkarmaktadır. YENİ ŞAFAK
<< Önceki Haber Sezer'in en sevdiği düşünür Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER