Ahmet Necdet Sezer, laikliğin
Anayasa'ya girişinin 70. yıldönümünde ilginç bir çıkış yaptı. Laikliğin tanımlanmasını isteyenlere tepki gösteren Sezer, tanımın Anayasa ve
Anayasa Mahkemesi kararlarında net bir şekilde yapıldığını savundu.
Sezer, maddenin gerekçesinden yola çıkılarak, laikliği tanımlamaya çalışmanın ya da 'gerekçedeki tanımı benimsemenin' hiçbir geçerliliği olmadığını kaydetti. "Laiklik din ve vicdan özgürlüğü değildir." ifadesini kullanan Sezer, laikliğin 'tüm özgürlüklerin bu bağlamda din ve vicdan özgürlüğünün de güvencesi olduğu' değerlendirmesini yaptı.
Laikliğin tanımlanmasıyla ilgili
tartışma yıllardır sürüyor.
Yargıtay Başkanı Osman
Arslan, 2006-2007
Adli Yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, Anayasa'da laikliğin açık bir tanımının yapılmadığını vurgulamıştı.
Meclis Başkanı
Bülent Arınç da laikliğin Anayasa'nın 2. maddesi gerekçesine dayanılarak tanımlanmasını önermişti. Söz konusu gerekçede şu ifadeler yer alıyor: "Hiçbir zaman dinsizlik anlamına gelmeyen
laiklik her ferdin istediği inanca, mezhebe sahip olabilmesi, ibadetini yapabilmesi ve dini inançlarından dolayı diğer vatandaşlardan farklı bir muameleye tâbi kılınmaması anlamına gelir..." Cumhurbaşkanı Sezer, laiklik ilkesinin Anayasa'ya girişinin 70. yıldönümü sebebiyle yaptığı yazılı açıklamada bu konuyu ele aldı. Sezer, laikliğin Türkiye'nin ümmetçilikten ulusçuluğa, kulluktan yurttaşlığa, bağnazlıktan çağdaşlığa yönelişini simgelediğini kaydetti. Anayasa'nın başlangıç bölümü ve özellikle 24. maddesi ile Anayasa'yı yorumlamaya yetkili tek
organ konusundaki Anayasa Mahkemesi'nin çeşitli kararlarında, laiklik ilkesinin, ülkenin toplumsal gerçekleri ışığında açık ve net biçimde anlamını ve tanımını bulduğunu ifade eden Sezer, şöyle devam etti: "Laiklik, din ve vicdan özgürlüğü değildir. Laiklik, tüm özgürlüklerin, bu bağlamda din ve vicdan özgürlüğünün de güvencesidir. Laiklik, dinin devlet işlerine, politikaya ve toplumsal yaşama kesinlikle karıştırılamayacağı, devletin sosyal,
ekonomik, siyasal ve hukuksal temel düzeninin kısmen de olsa din kurallarına dayandırılamayacağı düzenin adıdır. Anayasa'da ve Anayasa Mahkemesi kararlarında, laikliğin açıkça tanımı yapılmışken, madde gerekçesinden yola çıkılarak laikliği tanımlamaya çalışmanın ya da 'gerekçedeki tanımı benimsemenin' hiçbir geçerliliği olamaz ve bu yaklaşımlar Anayasa ile bağdaşmaz."
Zaman