Bu günlüklerde dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le
İlhan Selçuk ve Mustafa
Balbay'ın defalarca randevusuz görüştüğü anlatılıyor.
İddianamede, "Sezer'in görevini sürdürmesi için, mevcut gelişmelere karşı şahsi değerlendirmelerinin alınmasına ilişkin plan" çerçevesinde
şüpheli İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay'ın eski Cumhurbaşkanı Sezer'i ziyaret ettikleri yer aldı.
Mustafa Balbay'ın günlüklerinde randevusuz gerçekleşen bu görüşmelerin detaylı şekilde anlatıldığı belirtilen iddianamede, günlüklerde geçen görüşme notlarına da yer verildi. Günlüklerde "10
Eylül Salı, 14.30 Cumhurbaşkanı ile görüşme" başlığı altındaki notta Balbay ve Selçuk'un randevusuz olarak ziyaret ettikleri Sezer'le 80 dakika görüştükleri görülüyor. Sezer'in Balbay ve Selçuk'a "Siz Ankara'ya gelince haber verin yazılı randevu başvurunuza gerek yok. Mutlaka zaman ayırırız" dediği belirtiliyor. Dönemin Cumhurbaşkanı Sezer, Balbay'ın notlarına göre görüşmede, medya dünyasıyla ilgili sorunlarda "Benim yapabilecek bir şeyim varsa söyleyin" dedeği belirtiliyor.
Notlara göre, Sezer görüşmede imam hatipler konusuna da değinerek, "Laiklik konusu çok önemli. Bu imam hatiplere kızların alınmaması olayını hala çözemediler. Ben bunu yasayla halledin dedim, yapamıyorlar. Çekiniyorlar. Kızların imam hatipe girmesini yıllar önce bir velinin Danıştay'a başvurmasıyla sağlamışlar.." diyor.
Günlüklerde 28 Ocak 2003 günü yapıldığı anlaşılan görüşme ile ilgili notlarda ise Sezer AKP'yi takiyeci olarak nitelendiriyor ve "Bana geliyorlar, 'Sayın Cumhurbaşkanım çok haklısınız' diyorlar, biz de inanmış gibi yapıyoruz.
Abdullah Gül geldi. Açıkça söyledim, bakın dedim, 'Değil 363, 550 kişiyle gelseniz dahi yapamayacağınız şeyler var. Bunu unutmayın. Devlet çarkını olumsuz etkilemeyin' dedim. Dikkatle dinledi ama, yine bildiklerini yapıyorlar" diyor.
Notlara göre, kadrolaşma konusunda çok dikkatli hareket ettiğini belirten Sezer, en az kötü olanı
tercih ettiğini belirtiyor.
(CİHAN)