Sezer gerekçelerinde kendiyle çelişti

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin rejim yönünden sakıncalı sonuçlar doğurabileceğini gerekçe olarak gösterdi.

Sezer gerekçelerinde kendiyle çelişti

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, cumhurbaşkanıhalkın seçmesini sağlayacak 7 maddelik Anayasa değişiklik paketini veto etti. Sezer, Anayasa değişikliğini veto gerekçesinde, parlamenter sistem içinde, iktidar gücünü dengelemek için öngörülen bu geniş yetkilerin, seçilmiş bir Cumhurbaşkanı tarafından kullanımda çok farklı ve rejim yönünden sakıncalı sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Sezer, yapılan değişiklikle güçlü bir Başbakan, geniş yetkilerle donatılmış ve Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmişinin yürütmenin iki siyasal makam ve yürütmede iki başlılığın olacağını iddia etti. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini yürütmenin iki başının siyasallaşmasına yol açacağını ifade eden Sezer, "Başka bir anlatımla, Devlet'i temsil eden Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesiyle, "dengeleyici" yetkileri "icrai" niteliğe dönüşebilecektir." dedi. Cumhurbaşkanının seçimle gelmesi durumunda siyasal sistemin egemen öğesi olacağını iddia eden Sezer, "Çoğunluğu oluşmayan bir parlamento ya da Cumhurbaşkanı'nı seçenden daha az bir çoğunluğa dayanan Hükümet karşısında, halk oyunu doğrudan temsil eden Cumhurbaşkanı'nın, ulusal istencin kendisinde oluştuğu bir makam durumuna yükseleceği, çok daha güçlü bir demokratik geçerliliğe sahip olacağı; bu durumun ise, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin siyasal yönden kullanımını kolaylaştıracağı açıktır." dedi. Cumhurbaşkanının ulusal egemenliği kullanan bir güç haline geleceği iddiasını tekrarlayan Sezer, gerekçesinde şu görüşlere yer verdi: "Bu arada, halkın seçmesiyle göreve gelecek bir Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu sistemin, Türkiye Büyük Millet Meclisi karşısında ulusal istenci temsil yönünden sorun yaratacağı da gözden uzak tutulmamalıdır. Başka bir anlatımla, halkoyu ile seçilmiş Cumhurbaşkanı, ulusal egemenlik ve ulusu temsil yönünden de varolan sistemle bağdaşmayacaktır. Halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı'nın, yine seçimle işbaşına gelen yasama organı ve yürütme organının siyasal kanadı ile aynı siyasal düşünce ve görüşte olması dengelenemez bir iktidar gücü yaratılmasına; tersi durum ise, çekişmelere ve Devlet otoritesinin zayıflayıp bölünmesine neden olabilecektir." Sezer, yürütme organının başı olan Cumhurbaşkanı ile yasama organı arasında tam çatışma ya da tam bütünleşme değil, "mesafeli bir uyum" bulunduğunu, Cumhurbaşkanı'nın halkoyu ile seçilmesi, tam çatışma ya da tam bütünleşme sonucunu doğurabileceğine işaret etti. SİSTEMİN ÖZÜYLE BAĞDAŞMIYOR Sezer, sistem değişikliği yapılmadan ya da anayasal sistemi tümüyle ele alıp gerekli düzenlemeleri öngörmeden yalnızca Cumhurbaşkanı'nı halka seçtirmenin parlamenter rejimin özüyle bağdaşmadığını ifade etti. Sezer, parlamenter sistem içinde, iktidar gücünü dengelemek için öngörülen bu geniş yetkiler, halk tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanı kullanımında çok farklı ve rejim yönünden sakıncalı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti. Sezer, halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanının, seçimle işbaşına gelen yasama organı ve yürütme organının siyasal kanadı ile aynı siyasal düşünce ve görüşte olması dengelenemez bir iktidar gücü oluşturulmasına; tersi durumun ise çekişmelere ve devlet otoritesinin zayıflayıp bölünmesine neden olabileceğini öne sürdü. İKİNCİ KEZ SEÇİLME TARAFSIZLIĞI ZEDELER Sezer, Cumhurbaşkanının 7 yıl yerine 5 yılda bir seçilmesini düzenleyen maddeyi veto gerekçesinde, bir kişinin ikinci kez cumhurbaşkanı seçilmesine imkan vermesi ve bunun da cumhurbaşkanının yansızlığını zedeleyecek, birleştirici, istikrar ve denge sağlayıcı işlevini anlamsız kılacağını belirtti. Sezer, yapılan düzenleme ile Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin 7 yıldan 5 yıla indirilmekle; bir kişiye iki kez Cumhurbaşkanı seçilebilme hakkı getirildiğini belirterek, "Anayasa'da, bu işlevlerini doğru yapabilmesi için Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olması gerektiği vurgulanmıştır. Cumhurbaşkanı'nın tarafsızlığı yukarıda belirtilen işlevlerinin herhangi bir baskı ve etki altında kalmadan yürütülmesi yönünden çok önemli görülmüştür." dedi. Sezer, Cumhurbaşkanının iki dönem Cumhurbaşkanlığı yapamaması yansızlığının ve partilerüstü konumunun gereği olduğuna işaret ederek, gerekçesinde şu görüşlere yer verdi: "İkinci kez seçilme olasılığı, Cumhurbaşkanını, kimi siyasal partileri hoşnut etme, bir siyasal partiyle, özellikle iktidarla özdeşleştirme yoluna itebilecektir. Bu durum, Cumhurbaşkanı'nın yansızlığını zedeleyecek, birleştirici, istikrar ve denge sağlayıcı işlevini anlamsız kılacaktır. Öte yandan, Cumhurbaşkanı'nın hiçbir baskı ya da etki altında kalmadan özellikle Anayasa'nın uygulanmasını sağlama görevini eksiksiz yerine getirebilmesi için ikinci kez seçilme kaygısı taşımaması gerekmektedir." Cihan
<< Önceki Haber Sezer gerekçelerinde kendiyle çelişti Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER