Zaman gazetesinde 23 Ekim Pazartesi günü yer alan "Demokratik açılımı iyi yönetemedik" başlıklı haberde DEP eski Kars Milletvekili Mahmut Alınak, Demokratik Toplum Partisi'nin açılım sürecini iyi yönetemediğini, bundan sonraki süreçte de herhangi bir etki oluşturamayacağını ifade etmişti. Alınak, ses kayıtlarına rağmen böyle bir açıklama yapmadığını iddia ediyor. Ancak Alınak'ın izni ile kaydedilen ve bir röportaj olduğunu bilerek, yaptığı konuşmalarının ses kayıtları kendisini doğrulamıyor. 20 Ekim Cuma günü Esenyurt'ta eski bir Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) mensubunun, dördüncü katta yer alan ofisinde saat 15.25'te yapılan ve bir saat 16 dakika süren söyleşide kendisine yaklaşık 15 soru soruldu. Gazetecilik ilke ve yöntemlerine bağlı kalınarak, haber kaleme alındı. İddia ettiği gibi Alınak'ın söylemediği sözler habere dâhil edilmedi. Aksine söyleşi sırasında, hem kendi siyasi çevrelerince hem de diğer siyasi partilerce eleştiri sınırı aşan ifadelerinin de yer aldığını belirtmek gerekir. Röportajla ilgili Alınak'ın iddiaları ve kendi ses kaydının çözümüyle oluşturulan dökümlerden de bu açıkça görülüyor. Ayrıca Alınak'ın en önemli itirazı olan 'AK Parti'yi övmedim, eleştirdim' sözleriyle ilgili olarak da röportaj esnasında ilgili partiye yöneltilmiş eleştiriler hakaret içermeyen haliyle eleştiri sınırları çerçevesinde haber metninde de verilmişti. "Açılım adı altında başlatılan bu süreç, AKP'yle başlayan bir süreç değil. Bu iddiayı gündeme getirenler, olayın tarihsel arka planını bilmiyor." diyen Alınak, projenin uygulayıcısının AK Parti olduğunu, hükümet ile devletin bu konuda el ele verdiğini savunuyor" cümleleri buna örnek gösterilebilir. Ayrıca Alınak'ın bugüne kadar objektif yayın çizgisini terk etmeyen önemli değerlendirmeleri de röportaj içinde yer aldı. Kendisine objektif yaklaşımından dolayı Zaman'ı öven Alınak, DTP Başkan adayı olduğu sırada kendi haberlerinin ilk ve tek olarak Zaman'da yayınlandığını da ifade ediyor: "... Bir tek ZAMAN gazetesinde çıktı. Ben genel başkanlığa aday olduğunda Ahmet Bey henüz adaylığını açıklamamıştı 42 sivil projeyle ortaya çıktım. Bunları parça parça şey yaptım. Basına gönderim açıkladım kamuoyuna. Bizim bildiğimiz medya şunu yapardı DTP'de, hani denir ayna Emine Ayna ekibi Ahmet Türk ekibi Şahinler Güvercinler ekibi falan deniyor ya! Bizim bildiğimiz basın, DTP'de çatlak oldu iç savaş başladı derdi ama demedi ve beni hiç gündemleştirmedi." Mahmut Alınak'ın yayınlanan haber metninin ötesinde sarf ettiği sözlerin bir kısmını kendi iddialarıyla birlikte veriyoruz: MAHMUT ALINAK NELER SÖYLEMİŞ? İDDİA: Ben güya, demokratik açılım sürecine katkı sunamayan DTP'den ileriki süreçte de böyle bir şey beklemediğimi ve DTP'de, sorunun çözümünde demokratik baskı oluşturma ihtimalini göremediğimi, AKP'nin büyük bir risk alarak elini taşın altına koyduğunu ve geri adım atmadığını söylemişim. SES KAYDI: Ben partinin üyesiyim önümüzdeki haftalarda partiden bir talebim olacak. DTP rolünü oynamıyor, oynayamadı süreci çeviremedi. Sorunu çözümünde ne yazık bir ağırlık oluşturamadı. Oluşturamıyor, oluşturma ihtimali var mı böyle bir ihtimal de görmüyorum. Sivil bir baskı gücüne dönüşemedi. Neden? Geleneksel siyaset tarzı çok etkili olduğu için bunu aşamadıkları için güç haline gelemiyor. Muazzam canlı bir halk kitlesi var ama DTP klasik siyaseti aşamadı. Mücadele tarzı nedir? Mitinglerle alanlar çıkmak, basın açıklaması yapmak bir de karşılamalar yapmaktır. Sokak hareketlerine anlam yüklemiyorum ve bazen çok itici hale geliyor. Öyle şeyler yaparsınız Türk halkının da sempatisini kazanırsanız. İDDİA: AKP'nin demokratik açılımla büyük bir risk aldığını ve geri adım atmadığını kesinlikle söylemedim. Demokratik açılım konusundaki düşüncelerim kamuoyunun bir kısmı tarafından bilinmektedir. Bu röportajda da, AKP'nin Kürt sorununu çözmek gibi bir niyetinin olmadığını, PKK'yı tavsiye amacını taşıdığını ve başlattığı demokratik açılımdan da hiçbir şey çıkmayacağını defalarca, ama defalarca belirttim. Bu yüzden de, "Korkarım ki, baharla birlikte yine silahlar patlayacak, kan akmaya devam edecek."dedim. SES KAYDI: Devlet kendini gözden geçiriyor. AK Parti bu şekilde giderse, seçime kadar devam ederse bu istikrarı ya AKP'yi bitirir ya da tavan yaptırır. Seçime kadar olan vadede böyle devam ederse seçimlerde tavan yapar. Kazançlı çıkar. Bir devlet projesin uygulanmakta. Halkın çözüm talebi var alanlarda haykırıyor. Çözüm yönünde bir iradeleri var Türk kesiminden de medyanın devletin ve yetkili kişilerini pompaladıkları ırkçı politikalardan etkilenmeyen kesiminde bir talep var. Çözümden çok toplumda bu kanın durması isteniyor. Muhalefet rağmen son derece başarılır Türk ve Kürtlerini hoşuna gidiyor. AKP'de savaşın bedelini sıraladı başbakan. Bunlar Türklerin hoşuna gidecek 'Bu savaş olmasaydı kaynaklar refah için harcadık' diye düşünecek. Türk kesimi sıcak bakıyor. İDDİA: Benimle birkaç gün önce yapılan röportaj 1991 yılında Meclis'te yapılan Kürt sorunu konulu genel görüşmede, "Digor'un Arpalı Köyü'den biri asker, biri PKK'li iki amca çocuğu çatışmalarda can verdiler." dediğimde, Doğruyol ve ANAP'lı milletvekillerince kürsüden aşağı atılışımla ilgiliydi. SES KAYDI: "Atatürk ve İnönü'nün Kürtler hakkında kullanmış oldukları cümlelerden alıntı yaparak konuşmamı yapıyordum. (1991'deki Meclis konuşmasından bahsediyor) Daha sonra konu PKK dağı çıkışı sebebini irdeleyen konuşmaya geçtim. Digor Arpalı köyünde biri asker biri PKK'lı amca çocukları can verdi dedim. Bunu dememle üzerime yürüdüler. Dondum kaldım bir şey yapamadım. Dışarıya Kürt ve Türk kavgası olamasın diye elimi kolumu bağlı bıraktım. Beni aşağı attılar. O esnada Demirel gözüme ilişti. Çıldırmış gibi sırayı dövüyordu. Bir sonraki günkü gazetelerde sıraya vurmaktan hızını almayan bir milletvekilinin bileğini kırdığı yazılıyordu. Bu gün o konuşma mecliste o konuşma pekâlâ yapılabilir Kürt sözcüğün Türkiye cumhuriyetin kurucularından olan iki simandan alıntı yapmama bile tahammül edemediler ve konuşmamı bitiremedim. Bizim milletvekililer de tedirgin oldular bana ilk önce soğuk davrandılar. ZAMAN