Şahin, "Türk yargısı
darbe yapmaz, darbe yapanları ya da yapmaya teşebbüs edenleri yargılar. Lütfen bu İttihat Terakkici düşünceleri artık
Türkiye geride bıraksın." dedi.
İstanbul Aydın
Üniversitesi'nde katıldığı "1. Uluslararası Müzakereci Demokrasi Sempozyumu" sonrası basın mensuplarının sorularını
cevaplayan
Adalet Bakanı Mehmet
Ali Şahin,
Ergenekon operasyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Şahin, "Türkiye 1 hukuk devletidir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi esastır. Yürütme yasama ve yargı ayrı ayrı erklerdir. Birbirlerinin işine karışmazlar, birbirlerine talimat vermezler. Şu anda sorduğunuz soru ile ilgili bir
dava sürecidir ve bunu bağımsız yargı organları yürütmektedir.
Bağımsız yargı organlarının yürüttüğü bir işle ilgili lütfen Adalet Bakanı'na bakmayın. Çünkü Adalet Bakanı'nın yargı organlarına talimat verme gibi bir görevi yoktur. Gözaltına almalar, tutuklamalar, iddianameler, bütün bunlar yargı organlarının işidir. Bir
takım değerlendirmeler yapılarak 'yanlış oldu, şöyle oldu böyle oldu' diye bunları söylerken Adalet Bakanı'na bakarak değerlendirme yaparsanız benim
yargıya müdahale etmem gerektiği şeklinde bir düşünceyi ortaya koymuş olursunuz ki; bu sizin açınızdan da talihsizlik olur." diye konuştu.
Ergenekon operasyonlarını eleştiren muhalefet liderlerine tepki gösteren Şahin, şöyle konuştu; "Devam etmekte olan davlarla ilgili soruşturmalarla ilgili Anayasa'nın 138. Maddesi yasama organında görüşme yapılamayacağını, soru sorulamayacağını belirtmektedir. Ama maalesef Türkiye'de
Parlamento çatısı altında görülmekte olan davalarla ilgili ve yürütülen soruşturmalarla ilgili bazı siyasi partilerimizin genel başkanları acımasızca değerlendirmelerde bulunuyorlar. Savcıların ve Türk yargısının darbe yaptığını iddia etmektedirler. Türk yargısı darbe yapmaz, darbe yapanları ya da yapmaya teşebbüs edenleri yargılar. Lütfen bu İttihat Terakkici düşünceleri artık Türkiye geride bıraksın. Bu düşünceleri hala kafalarında muhafaza edenler kendilerini check etsinler. Türkiye bir hukuk devletidir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi caridir.
Yargı bağımsız ve tarafsızdır. İlk derece mahkemeleri hatalı karar verirlerse bu kararı düzeltecek olanlar yine
yüksek yargı organlarımızdır. Yasama organına, Yürütme organına, ilgili
bakanlara yargı kararlarını düzeltme veya müdahale etme gibi bir görevi yasalarımız vermemektedir. Bizler de sizin gibi bütün bu süreçleri takip etmekteyiz. Bakın bütün gözaltılardan, benim sizin verdiğiniz haberler münasebetiyle malümatım olmaktadır. Bunun böyle olması da Türkiye'deki kuvvetler ayrılığının bir gereğidir, böyle olmalıdır."
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin (
ÇYDD) burslarının ödenemediği yönündeki iddiaları Bakan Şahin, "Biraz önce söylediğim açıklamaların içinde bütün bunların cevabı var. Bana böyle özel konuları getirmeyin. Vakfın tüzel kişiliği devam ediyordur. Vakfın yöneticileri var,
vakıf çalışmalarına devam ediyor. Vakıf kapanmamış ki." diye cevapladı.
Bakan Şahin, "Ergenekon
terör örgütü denemeyeceğine ilişkin karar var. Arama kararlarında
terör örgütü diye geçiyor. Bu bir çelişki midir?" yönündeki soruyu şöyle cevapladı; "Ben, savcılıklarımızın, yargı organlarımızın, yargı mensuplarımızın uygulamalarıyla ilgili onları düzeltme görevine haiz değilim. Ancak bakanlığıma herhangi bir şikayet geldiğinde yeni yürürlükteki yasalar çerçevesinde bunu ya inceletirim, ya da teftiş kurulunda bu konuyla ilgili bir inceleme yapması görevini veririm. Raporlar geldikten sonra sonucuna göre hareket ederim. Yani bu sorularla ilgili Adalet Bakanı olarak değerlendirme yapmam doğru olmaz. Aksi halde demin başkalarını eleştirdim. Kendi eleştirdiğim hususla ilgili çelişkili duruma düşerim."
"YENİ PİŞMANLIK YASASI, BAKANLIĞIMIZ GÜNDEMİNDE YOK"
Yeni bir pişmanlık yasası hakkındaki görüşleri sorulan Bakan Şahin, "Bölücü terör örgütünün dağda, şurada veya burada mensupları pişman olup geri dönmek isteyenlerle ilgili ceza kanunumuzda yasal
düzenleme var. Etkin pişmanlık. Bundan yararlanabilirler. Ben, şu anda yürürlükte bulunan yasal çerçevede değerlendirme yapabilirim. Nitekim yanılmıyorsam 300'ü aşkın terör örgütü mensubu da bundan yararlanmışlar. Bu kapı hala açıktır. Yeni bir düzenleme var mı? diye soracak olursanız;
Adalet Bakanlığımızın gündeminde böyle bir konu yok." şeklinde cevapladı.
Bakan Şahin, Ergenekon sanığı Emekli
Tümgeneral Hasan Atilla Uğur'un GATA'ya sevkine ilişkin soruya, "Kuşkusuz ki ceza
infaz kurumlarında
tutuklu olarak bulunanlar ya da hükümlü olarak bulunanlar rahatsızlandıklarında cezaevlerindeki doktor tarafından muayene edilir. Eğer
hastane çerçevesinde bir sorunla karşılaşılırsa en yakın devlet hastanesine sevk edilir. Devlet hastanesi de eğer onu kendisi
tedavi edemeyecekse, en yakın üniversite hastanesine gönderir. Bu konuda yönetmeliklerimiz, yasalarımız son derece açıktır. Yapılan işlemler bu çerçevede yapılmaktadır. O bakımdan yasalara ve yürütmeye aykırı bir konu yoktur." diye cevapladı.
"ENGİN ÇEBER OLAYININ ÜZERİNE HEMEN GİTTİK"
İşkence nedeniyle öldüğü iddia edilen
Engin Çeber'in Metris
Cezaevi'nde çekilen görüntüleri sorulan Bakan Şahin, "Maalesef
izleme imkânı bulamadım. Fotoğrafları bazı gazetelerde gördüm. Olay olur olmaz Adalet Bakanlığı olarak üzerine hemen gittik. Müfettişler verdikleri
raporda;
merhum Çeber'in kötü muamele sonucu hayatını kaybettiği şeklinde rapor gelince gerekli idari işlemler yapıldı. Konu yargıya intikal etti. Bağımsız yargı organlarımız bütün bu delilleri değerlendireceklerdir ve sonunda sorumlular mutlaka yasaların öngördüğü ceza ile cezalandırılacaktır." dedi.
Bu arada, öğrenci olduğunu söyleyen
Serdar Sarmusak isimli kişi Bakan Şahin'e soru yöneltti. Sarmusak'ın, "Ergenekon operasyonlarında askerler ve eğitimciler gözaltına alındı. Askerimize ve eğitimcilerimize güvenemeyeceksek kime güveneceğiz?" şeklindeki sorusunu Bakan Şahin, şöyle cevap verdi; "Hiç kimse, hakkında kesinleşmiş yargı kararı olmadan suçlu ilan edilemez. Anayasa'nın en temel ilkelerinden birisidir. Kuşkusuz ki demin buradaydın herhalde açıklama yaparken. Yargı organlarımız bir takım iddialar ve delillere bağlı olarak bir takım işlemler yapıyorlar. Her kurum içerisinde zaman zaman hatalar yapanlar olabilir. Bir kişinin bir kurum içerisinde hatalı davranması o kurumu kapsamaz. O kurumu suçluymuş gibi töhmet altında göstermez. Silahlı Kuvvetler milletimizin gözbebeğidir. Adeta milletimizin bir parçasıdır. Mücessem halidir. Üniversitede öğrenciler içinde hatalı davrananlar yok mu? Var değil mi? Her
toplum içerisinde olur. (CİHAN)