Gözaltına alınan eski İstanbul il Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun, savcılık sorgusunun ardından adli kontrol istemiyle sevk edildiği mahkemece serbest bırakıldı. Tosun için herhangi bir adli kontrol kararı da alınmadı. 12 kişi ise tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. Hamza Tosun adliyeden sabah saatlerinde eşi Tuğba Tosun ve avukatı Osman Ertürk ile birlikte çıktı. İlk olarak kameralar karşısına avukat Osman Ertürk çıkarak basın mensuplarına bilgi verdi. 

Aynı zamanda Mahir Çakallı’nın da avukatı olan Ertürk, bazı hukuki noktaların açığa kavuşturulması gerektiğini belirtti. Yapılan adli çalışmaların müvekkilleriyle ilgisinin olmadığını söyleyen Ertürk, kendilerinin adli bir vazifelerinin olması sebebiyle gözaltına alınmalarının hukuki olmadığını savcıya ve mahkemeye ifade ettiklerini aktardı. Ertürk, müvekkillerinin buraya davet edilerek gelmeleri gerektiğini savundu. Müvekkillerinin yaklaşık 25 yılını İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Türk halkına hizmet ederek geçirdiğine dikkat çeken Ertürk, bu sebeple davet edilmeleri gerektiğini yineledi. Ertürk, Çakallı ve Tosun’un 25 Aralık operasyonuyla bir irtibatlarının bulunmadığını ve bu sebeple serbest bırakıldıklarını ifade etti. Sürecin uzun sürmesiyle ilgili de bilgi veren avukat Osman Ertürk, mesai saati içerisinde sorgulamayı 5 savcının yaptığını, mesai saatinden sonra ise sorgulamayı tek savcının yürütmesi sebebiyle sürecin uzadığı belirtti. Ertürk, insanların mağdur edilmemesi, hürriyetlerinden yoksun bırakılmaması için çaba sarf edilmesi gerektiğini vurguladı.

Ertürk ayrıca adliyedeki müvekkillere ne öğle ne de akşam yemeği verildiğinin açıkladı. Ertürk, bu insanlara yemek verilmemesini bir mantıkla izah edemediğini dile getirdi. Konunun hakim ve savcılara da iletildiği bilgisini veren Ertürk, buna rağmen sıkıntının devam ettiğini belirtti. Ertürk, yetkililerin bu konuya mutlaka bir açıklama getirmesi gerektiğinin altını çizdi. Müvekkili Hamza Tosun’a emniyette 60 soru yöneltildiğini aktaran Osman Ertürk, bu sorularla darbe teşebbüsü ve casusluk iddiasına gitmeye çalışıldığını savundu. Dosyaların ve bilgisayarların kimler tarafından ve ne şekilde incelendiğinin bilinmediğini ifade eden Ertürk, “17 Aralık sonrasında tabi, bu insanların birçoğu görevden alındığı için o bilgisayarlara ekstra bir şeylerin konulup konulmadığının değerlendirilmesi, detaylı olarak incelenmesi lazım. Islak imzalı tabi bir belge yok. Önümüze konulmuş ve bizzat incelememize, görmemize imkan olmadığı için tabi farazi bir durum söz konusu. Bu açıdan delillerin, sahte deliller de üretilebileceğini, altını çizerek söylüyorum bunu ve bundan tüm avukatlar, meslektaşlarım olarak benim üzerinde konuştuğumuz, ifadelere giren arkadaşlarla da sonrasında değerlendirmeler yapıyoruz. Üretilebileceğini burada ifade ediyorum. Bunla ilgili şüphelerimiz var, bu şüphelerin aciliyetle giderilmesi lazım.” diye konuştu. 

Serbest kalmasının ardından basın mensuplarına konuşan Hamza Tosun ise darbe suçlamasıyla gözaltına alındığını söyledi. Tosun, “Ben bu vatanın evladıyım arkadaşlar. Benim kim olduğumu soyumu sülalemi herkes bilir. Vatan evlatları vatana darbe yapmazlar. Bunun böyle bilinmesi lazım. İçerdeki arkadaşlarım da her birisi vatan evladı, onlar da kahraman insanlar benim gözümde. Yaptıkları işleri çok iyi biliyorum. Uzun yıllardır tanıyorum, dürüstlüklerine inandığım arkadaşlar. Hiçbir şekilde darbe teşebbüsü yapmadılar, yapacaklarını düşünmüyorum. Böyle bir suçlamayı kabul etmiyorum.” beyanında bulundu.

Dosya içeriğine çok fazla girmeyeceğini ifade eden Hamza Tosun, “Darbeyle suçlanmak çok ağrıma gitti.” diye konuştu. Adli kontrol uygulanmadan tamamen serbest kaldığı bilgisini veren Tosun, “Bu zaten hukuksuz içeriye alındığımın ispatıdır. Bununla ilgili herhalde avukatımız gereğini yapacaklar. Darbeyle bir arada olmak, o isimle anılmak çok kötü bir şey. Darbeye de darbecilere de karşıyım. Ben bu vatanın evladıyım. Ben vatanına, milletine ihanet edecek hiçbir davranışın içerisinde olmadım, olmam arkadaşlar.” şeklinde konuştu. 

Hamza Tosun’un eşi Tuğba Tosun da, “Bir tarafta zalimler basınıyla, medyasıyla, hakimiyle, savcısıyla bir tarafta onların gücü. Bir tarafta da şurada saatlerce, günlerce bekleyen o annelerin gözyaşı, bebekler. Burada telef oldu o çocuklar. O küçük çocukların gözyaşları, benim kızımın gözyaşları; Allah’ın terazisine bakalım hangisi ağır basacak. Göreceğiz inşallah.” diye konuştu. 

Hamza Tosun ve eşi açıklamanın ardından adliyeden ayrıldı.

CİHAN