O güne kadar 16
patlamanın meydana geldiği
Hakkari’de 4 aydır
halk huzur içerisinde yaşamını sürdürüyor.15 Temmuz 2005’te bir araçta patlayan
bombadan sonra 9
Kasım’a kadar Hakkari’de 16 patlama meydana geldi. 1 Kasım gecesi
Şemdinli’de
jandarma lojmanlarının yanına park eden 150 kg TNT yüklü aracın infilak etmesi en büyük patlamaydı. 3 polis ve 4 asker olmak üzere toplam 23 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı, 67 ev ve işyeri
hasar gördü. Bu olaydan sonra vatandaşlar rasında ‘
Güvenlik güçlerinin patlamadan haberi vardı, vatandaş haberdar edilmedi’ dedikoduları yayıldı. En büyük provokasyon ise 5 Ağustos’ta Şemdinli İlçe
Jandarma Komutanlığı Askerî Gazinosu ile
Askerî Misafirhane arasına bırakılan bir poşetin askerler tarafından açılmasıyla yaşandı. Poşetteki
patlayıcı ateş alınca 5 asker şehit oldu. Bunun üzerine Şemdinli’de
faili meçhul bildiriler dolaşmaya başladı. Önce
roketatar saldırısı olarak duyurulan patlamanın poşetin tuzaklanması yahut uzaktan kumandayla patlatılmasıyla gerçekleştiği açıklandı. Dağıtılan bildirilerde ‘Beş Şehidin Kanı Yerde Kalmayacak (BŞKYK)’ imzasıyla Kürtlere hakaretler edilerek intikam yemini ediliyordu: “Beş kardeşimizin şehit edilmesine karışan,
yardım ve yataklık edenler bedelini en kısa zamanda aileleriyle birlikte canlarını kaybetmeyle ödeyeceklerdir.” Ülkede büyük yankı uyandıran 9 Kasım patlamasından sonra Şemdinli ve
Yüksekova’da sözü edilen bildiriler bir daha gündeme getirilerek bu bildiriler halk arasında provokasyon aracı olarak kullanıldı. Aradan geçen 4 ay zarfında
bölgedeki patlamaların
bıçak gibi kesilmesi olayların en dikkat
çekici yönü. Olaylardan sonra sağduyulu vatandaşlar, patlamanın aydınlanması gerektiğini dile getirerek aksi takdirde bölgede bundan sonra meydana gelecek her olayın devletin birimlerine mal edileceğini ifade etmişlerdi. Ancak Hakkari genelinde meydana gelen 16 patlamanın failleri hâlâ bulunamadı. Patlamaların büyük kısmı
PKK tarafından üstlenilmişti. Yüksekova’daki patlamaların bir kısmının ise uyuşturucu anlaşmazlığından kaynaklandığı ifade ileri sürülmüştü. Şemdinli olayını araştırmak üzere TBMM’de kurulan
Araştırma Komisyonu ile İnsan Hakları Araştırma Komisyonu’nun olaylarla ilgili net açıklamalar yapmamaları sebebiyle bölgede yeni provokasyonların yaşanmasından korkuluyor. Olaydan sonra Baş
bakan Erdoğan başta olmak üzere tüm
siyasi partiler ortak bir irade ortaya koyarak olayın aydınlatılması için kararlılık mesajı vermişti. Günler geçtikçe sözlerin unutulduğunu ifade eden bölge halkı, saldırıların aydınlatılması gerektiği görüşünde. Olaya adı karışan astsubaylar
Ali Kaya, Özcan İldeniz ve PKK itirafçısı Veysel Ateş’in tutuklulukları ise devam ediyor.
Çete ve
terör olaylarına bakan Van
Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’nin olayla ilgili iddianamesini bu ay sonuna kadar yetiştirmesi bekleniyor. Olayı soruşturan
Savcı Ferhat Sarı
kaya’nın 9 Kasım’la birlikte 1 Kasım patlaması başta olmak üzere bölgedeki olayları dosyaya dahil ettiği belirtiliyor.
İstihbarat kaynakları Yüksekova’daki patlamaların ve roketatarlı saldırıların uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili olabileceğini, ancak Şemdinli’deki patlamaların askerî veya
terörist hedeflere yönelik olduğunu belirtiyor. Yüksekova’daki cenaze törenine katılan yaklaşık 50 kişi, PKK bayrakları ve
Öcalan resimleri taşımıştı. Şemdinli’de ve Yüksekova şehir merkezinde güvenlik güçleri birkaç günlüğüne de olsa karargahlarına çekilmek zorunda kaldı. Halkının dindarlığı sebebiyle PKK’nın fazla etkili olamadığı Şemdinli’de olaylar sonrasında gençlerin eğilimi
Barzani taraftarlığından PKK sempatizanlığına dönüşmeye başladı.