Bitlis'in Mutki ilçesine bağlı Çayırlı köyünün Dere mezrasında yaşayan ve geçtiğimiz hafta yaşanan şiddetli yağışın ardından,
sel sularına kapılan
baba ve oğul, ölmekten son anda kurtuldu.
Çayırlı köyünün Dere mezrasında yaşayan Arif Taşkın (60), geçtiğimiz hafta yaşanan şiddetli yağışın ardından, sel suyuna kapıldığını, kendisini kurtarmak üzere suya atlayan oğlu Şahabettin'in de ölmekten son anda kurtulduğunu söyledi.
Yaşadıklarını bir mucize olarak değerlendiren Taşkın, şöyle konuştu:
“O gece mezramıza ömrümde görmediğim bir yağmur yağdı. Ben de evimin yakınında yaz boyu ektiğimiz ve zorlukla toplayıp depoladığımız
tütün ambarını ve kışlık erzakımızın durduğu kileri
kontrol etmek için el fenerini yanıma alarak evden çıktım. Köyde dere yatağına yakın olan arazilerimizin tümü sel suları altında kalmıştı. Tam kiler ve ambarın olduğu bölgeye yanaştığım sırada, dağdan çok büyük bir su kütlesinin geldiğini gördüm. Su üzerime doğru geliyordu. Oradan kaçamadım ve su beni sürüklemeye başladı. Uzaktan beni gören oğlum Şahabettin'in koşarak gelip suya atladığını gördüm. Ancak su beni o kadar büyük bir hızla sürüklüyordu ki, oğlumun bana ulaşması imkansızdı.”
KAYALARA ÇARPARAK, 600 METRE SÜRÜKLENDİ
Bir süre sonra elindeki el fenerini de düşürdüğünü ve her tarafın karardığını belirten Taşkın, selin sürüklediği taşlara, kayalara çarparak metrelerce sürüklendiğini belirtti.
Artık sadece oğlunun hayatını düşünmeye başladığını kaydeden Taşkın, şunları söyledi:
“Oğluma beni bırakması ve geri dönmesi için seslendim. Çünkü onun çok uzakta kaldığını görüyordum. Aynı zamanda oğlumun hayatından endişe duymaya başladım. Kurtulduktan sonra öğrendim ki oğlum da o sırada
boğulma tehlikesi geçiriyormuş. Abisi Arif, Şehabettin'in yarıya kadar kuma ve çamura gömülü gövdesini güçlükle dereden çıkarmış.”
Derenin coşkun sularından 600 metre sürüklendikten sonra, akıntının dere kenarına ittiği Taşkın, köylülerin
yardımıyla bulunduğu yerden kurtarıldığını ifade ederek, “Kurtarıldığımda her tarafım ağrıyordu. Sol kolumda ve sağ parmağında kırık vardı. Kaburgam da sürüklenmenin etkisiyle kırılmış. Vücudumda morarmamış tek bir yer yok. Ellerimi hala kullanamıyorum” dedi.
Mutki Kaymakamlığının mezra yakınına gönderdiği ambulansla
hastaneye götürüldüğünü belirten Taşkın, bugün yaşıyor olmasını bir mucize olarak değerlendirdi.
MEZRADA YAŞAYAN HERKESİN SESİ KISILDI
Dere mezrasında yaşayan köylüler ise Arif Taşkın'ın sele kapıldığını duyunca ne yapacaklarını şaşırdıklarının belirterek, şunları söylediler:
“Bizler bu köyde 100 yıldır yaşıyoruz. En
yaşlı köylüler bile ömürleri boyunca böyle bir afeti yaşamadıklarını söylüyorlar. Çünkü o gece sel suları köprünün 3 metre üzerinden akıyordu. Arif Amca da yıllardır civar köylerde ve mezramızda yardımseverliğiyle tanınan bir kişidir. Tüm sorunların çözümüne ortak olur. Onun suya kapıldığını duyunca, önce havaya ateş etmeye başladık. Bu şekilde yardım istedik. Çünkü aynı gece elektrikler kesilmişti ve telefonlarımız da çalışmıyordu. Tüm köy halkı o gece o kadar bağırdı ki, şu an hepimizin sesi kısıldı. Konuşmakta güçlük çekiyoruz. Aynı gece ıslak elbiselerle dışarı da beklediğimiz için hasta olduk. Çünkü evlerimizin yıkılacağını düşünüyorduk.”
Dere köylüleri
ölüm olmadan sel afetini atlattıkları için Allah'a şükrettiklerini ifade ettiler.