Baba Arık, oğlunun asker arkadaşlarının, "Ümit şehittir, asla şüpheniz olmasın. Sivile döndüğümde her şeyi anlatacağım şimdi konuşamıyorum" dediklerini ifade etti.
Oğlunun asker arkadaşlarından edindiği bilginin kendisini her geçen gün daha kahrettiğini ifade eden
baba Yavuz Arık, "Oğlumun
intihar etmesi için ortada hiçbir sebep yok.
Askerden sonra düğününü yapacağımız sevdiği vardı. Askerliği bitince düğünlerini yapacaktık. Onunla da en
küçük bir sıkıntısı olmadığını öğrendim. Olaydan bir hafta önce komşumuz ziyaretine gitti. Ümit'in çok mutlu olduğunu, bambaşka bir çocuk olduğunu söyledi. Sıhhiye olduğu için bir
mesajında bana, 'baba yaralı askerlerin üzüntüsü dışında başka bir sıkıntım yok' diye de mesaj yazdı. Mesajı hala cep telefonumda kayıtlıdır. Benim oğlum intihar ettiyse neden asker arkadaşları öyle demiyor. 'Ümit şehittir, asla şüpheniz olmasın. Sivile döndüğümde her şeyi anlatacağım şimdi konuşamıyorum' diyorlar. Bir baba olarak gerçekleri öğrenmek istiyorum. Ümit'ime ne oldu ?" dedi.
Annesi Fatma Arık ile oğlunun fotoğraflarını sakladıklarını ifade eden Baba Arık, "Benim oğlum intihar etmez. O çok iyi inançlı bir çocuktu. Neden doğruyu söylemiyorlar." diyerek, hergün
gözyaşı döktüğünü belirtti. Arık, her türlü
kanuni yolu başvurduklarını, gerçeğin çok kısa sürede ortaya çıkacağını söyledi.
Amcası
Muhammet Arık da "Benden beş yaş küçük olmasına rağmen benim elimi öperdi. Biz yaşıt sayılırız, elimi öpmene gerek yok dediğimde de olsun sen benim amcamsın derdi. Bu kadar saygılı ve efendi olan Ümit'în intihar edeceğine ihtimal dahi vermiyorum." diye konuştu. Baba Yavuz Arık, hasretini, oğlu Ümit'in hatıra motoruyla
İnegöl sokaklarında gezerek unutmaya çalışıyor.
CİHAN