Niğde Kasabaları ve Köyleri
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (NİKO-DER),
Hakkari Şemdinli ilçesinde şehit olan Er
Serkan Duma'nın Çamardı ilçesi Yelatan köyünde yaşayan
baba ocağını ziyaret etti. Ziyarete, NİKO-DER Başkanı Yahya Yılmaz, üyelerden Şükrü Soyer, Bircan Güzel, Ali Soyer katıldı.
NİKO-DER Başkanı Yılmaz, şehit ailesine
bayrak ve Kur'an-ı Kerim
hediye etti. Bir süre şehit ailesinin yanında kalan NİKO-DER üyeleri, Kur'an-ı Kerim'den Yasin-i Şerif okudu ve acılı babayı teselli etmeye çalıştı.
NİKO-DER Başkanı Yılmaz, "Burası ölümlü dünya, elbet bir gün herkes ölecek, fakat ölümün de şereflisi vardır. Serhat kardeşimiz en şerefli ölümü korkusuzca tatmıştır ve en yüksek mertebe ile ödüllendirilmiştir. Siz de ne iyi bir aileymişsiniz ki böyle bir evlat yetiştirmişiniz. Eğer bizler şu anda burada sizin evinizde rahatça oturabiliyorsak, bu rahatlığı Serhat gibi kardeşlerimizin sayesindedir." dedi.
"ASKERİYE YÜZ METRE İLERİDE KİMSE BAŞINI KALDIRMAMIŞ, YARDIMA GİTMEMİŞ"
Şehidin babası ise şunları ifade etti: "Bana oradan
telefon geldi, çok ilginç şeyler söyledi. Nöbet esnasında 2 kişi bunlara doğru yaklaşmış, asker elbiseli, Serkan şüphelenmiş, ateş etmiş bir tanesini vurmuş, o sırada diğer
terörist kaçmış, bu çocuk ateş etmeye başlayınca 4 taraftan ateş etmeye başlıyorlar. Nöbet esnasında yanında bir
arkadaşı daha var, 2 kişi
nöbet tutuyorlar. Arkadaşı gel kaçalım diyor Serkan'a, o kadar zorlamasına rağmen 'ateş esnasında ben kaçmam diyor, ölürsem şehit kalırsam gaziyim' diyor yanındaki o arkadaşı kaçıyor, o esnada Serkan tek başına çarpışıyor. Elektrikleri kesmişler organize gelmişler.
Kurşun gelen yere çevirmişler teröristler
silahlarını, Serkan olmasaymış karakolu basacaklarmış, belki de o kadar askerimiz şehit olacaktı ama Serkan kendini feda etmiş.
Askeriye yüz metre ilerideymiş hiç kimse başını kaldırmamış,
yardıma gitmemişler. Bu nasıl bir
adalet, bu nasıl bir düzen, çatışma sırasında lojmanda 4. kattan polis arkadaşı inmiş yardım etmek için fakat o da şehit oluyor. Serkan'ın yanındaki arkadaş kaçıyor, hiç kimsenin haberi olmuyor. Şu insanlığa bak, nöbeti biten polis arkadaşı yardıma geliyor, nöbetini tutmakta olan asker arkadaşı çatışmadan kaçıyor. Oğlumun silahını, telsizini alıp gidiyorlar teröristler, bu nasıl bir serbestlik, nasıl bir askerlik bu, böyle düzen olur mu, bu kadar serbestlik olur mu, nasıl gelip silahını telsizini alıp gidiyor, orada hiç mi asker yok, 100 metre ileriden 45 dk gelemediler mi?
"45 DAKİKA ÇARPIŞIYOR DA KİMSE ÇOCUĞA YARDIMA GELMİYOR"
Ben o çocuğu ne zorluklar altında yetiştirdim, sabahleyin elin işine gittim. Saat 5'e kadar çalışırdım, 5'ten sonra gelip burada say kazardım ev yapmak için, ben bunun için mi yetiştirdim çocuğumu, bunun için mi devlete teslim ettim, kolay mı
çocuk yetiştirmek, bu zor şartlar altında böyle bir sorumsuzluk olur mu, 45 dk çarpışıyor da kimse çocuğa yardıma gelmiyor. Tek başına harp edebilir mi? Roketatar kulübenin penceresinden giriyor kulağına isabet ediyor, vücudunda 4-5 tane kurşun, bu askeriye neredeydi şimdiye kadar, arkasından hiçbir
destek gönderilmez mi, oraya kamyonlarla silah yığılmış, mermi kovanları topladılar, televizyonlarda gösterdiler, bu komutanlar şimdiye kadar neredelerdi?
Yüzbaşı, telefonda, Ali amca nasıl bir evlat yetiştirmişin üzerinde ne kadar
cephane varsa boşaltmış, bitirmiş, sonuna kadar çarpışmış dedi. Ben de soruyorum, sen neredeydin o zaman şimdi. Ben oğlumu kuru soğanla büyüttüm,
haram lokma yedirmedim, başkaların işine gittim hamallık yaptım ama haram yedirmedim. Özel tim tekrar kurulmalı. Böyle yavrucaklar ölmesinler, daha yeni silah tutmayı öğrenen çocuklar çatışmaya girmesinler, daha tecrübeli orduya geçilsin."
Şehidin ağabeyi ise köylerinden 45 askerden sadece 1 kişinin Adana'da askerlik yaptığını belirterek, "Geri kalan hepsi
doğuya gitti, yani garibansan sana
batı yok doğu var ama zenginsen batıdasın. Ben de Ağrı'da yaptım. Sorgulamak lazım, neden bu bölgenin çocukları hep doğuya gidiyor" dedi.