Keşif yapacak savcı,
sanık, avukatlar, tüm müdahiller,
sağlık ekipleri ve
jandarma ekiplerinden oluşan yaklaşık 30 kişi, Elazığ'dan kara yoluyla
piyade taburunun konuşlu olduğu 133 kilometre uzaklıktaki Nohuttepe üst bölgesine gitti.
Keşfe katılanlar, Nohuttepe'den helikopterle 2.5 kilometre mesafedeki 1600 metre rakıma sahip, olayın meydana geldiği Düztepe'ye üç seferle götürüldü.
Bölgeye önce jandarma ekipleri gitti. Ekipler, bölgede köpekler ve dedektörlerle
mayın taraması yaparak sinyal önleyicileri çalıştırdı.
Olay yerinde şehit annelerinin gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
Keşifte patlamanın meydana geldiği
mevzi ile
teğmenin bulunduğu mevzi fotoğraflandı. Teğmenin bulunduğu mevziden diğer mevzinin fotoğrafları çekilerek tüm mevziler gezildi. Arazinin taşlık olduğunu gösteren fotoğraflar çekildi. Patlamanın meydana geldiği yer ile teğmenin mevzisi arasında
ölçüm yapıldı.
Sanık teğmen Mehmet Tümer,
keşifte olayı şöyle anlattı:
''İbrahim
Öztürk'e kendi mevzisinde
bombayı verdim. Oradan akşamki görevi değerlendirmek üzere bir başka mevziye geçtim. Ben o mevziye geçtiğimde İbrahim Öztürk'ün roket mevzisine gittiğini gördüm. Kendisini uyardım. 'Yerine geç' dedim. Kendi mevzisine döndü. Daha sonra benim değerlendirme yaptığım mevzide yanıma geldi. Ona 'Mevzine git, pimi vereceğim' dedim. Oradan havan mevzisi ve hücum elemanları mevzisine gitmiş. Bu turu iki kez yapmış'' dedi.
Teğmen Tümer ifade verirken,
şehit İbrahim Öztürk'ün annesi Nermiye Öztürk ''Sen İbrahim'i değil arkadakileri öldürdün. Senin eline bomba verseler durur musun?'' dedi.
Şehit İbrahim Yaman'ın annesi Nuriye Yaman da ''Nasıl emeklerle büyüttüm, kıyılır mı?'' diyerek şehidin fotoğrafını çıkararak feryat etti.
Hakim, karşılıklı konuşulmaması konusunda müdahilleri uyardı.
Yaklaşık yarım saatlik keşfin ardından aynı helikopterle Nohuttepe üst bölgesine geri dönüldü.
Elazığı'ın Karakoçan ilçesinde, 17 Ağustosta, Koçyiğitler köyü Düzpete mevkisinde yürütülen iç güvenlik operasyonu sırasında mevzide el bombasının patlaması sonucu piyade er Mesut Bulut, piyade
çavuş İbrahim Yaman ile piyade onbaşı İbrahim Öztürk ve piyade onbaşı Ali Osman Altın şehit olmuş, patlamanın teğmen Mehmet Tümer'in, piyade onbaşı İbrahim Öztürk'e mevzide uyuduğu iddiasıyla pimi çekilmiş el bombasını vermesi sonucu meydana geldiği iddia edilmişti. Teğmen Mehmet Tümer, 18 Ağustosta sevk edildiği mahkemece ''bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma'' iddiasıyla tutuklanmış, davanın ilk duruşması 14 Ekimde yapılmıştı. İlk duruşmada
tanık ifadeleri alınmış ve bilirkişi raporları görüşülmüş, keşif yapılmasına karar verilmişti.