Olayın üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen hala şehit evlatlarının cenazesine bile kavuşamayan Kalafat
ailesi, dönemin sorumlularını suçluyor ve "bir kemiğini bile bulsak acımız yarıya inerdi" diyorlar.
Televizyonlara çıkan komutanların suçu birbirlerine atması ise
şehit ailelerinin yüreklerini bir kere daha kanatıyor.
Bingöl karayolunda şehit verdiğimiz 33 erin acısı hala yüreklerde. Kalafat ailesi ise bu acıyı çok daha derinden hissediyor. Zira olayın üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen onlar hala çocuklarının cenazesini bile alamadılar.
Mustafa
Fırat şehit
Ünal Kalafat'ın tertip arkadaşıydı. Ünal Kalafat'ın cenazesini teşhis etmek için o da Bölük komutanı ile birlikte
Elazığ'a gitmişti. Ancak ortada cenaze yoktu.
Aile şehidin bir kemiğine bile razı iken, dönemin komutanları bugün televizyon ekranlarında hala sorumlunun kim olduğunu tartışıyor.
16 yıldır zaman zaman gündeme gelen
hain saldırı ile ilgili akıllarda çok sayıda soru işareti vardı. Erlerin silahsız ve korumasız olarak yola çıkarıldığını dönemin Bölge Asayiş Komutanı
Necati Özgen bu sözleriyle doğruladı. Üstelik saldırı olabileceğine dair istihbarat aldıklarını da
itiraf ediyordu. Ama niye korumasız gönderdiniz sorusuna
cevap veren olmadı.
Komutanlar ortada bir suç olduğunu söylüyorlardı ama suçu birbirine attılar.
Malatya İl Jandarma
Alay Komutanı
emekli Albay Yaşar Ercan ise ben görevimi yaptım diyerek Elazığ ve Bingöl
jandarma alay komutanlarını suçladı.
Dönemin komutanlarının, kamuoyu önünde yaptıkları bu açıklamalar, bunca yıldır sorumlunun kim olduğunun bile araştırılıp bulunmadığını bir kere daha gözler önüne serdi. 33 erin ailesinin yüreği ise bir kere daha kanadı.