Aileleri gizli numaradan arayan şahıslar, "Şikayetçi olursanız tazminat hakkınız riske girebilir." diyerek tehdit etmiş.
Şehit aileleri ve
Hukukçular Derneği, istihbarat raporlarına ve Heron görüntülerine rağmen
Dağlıca,
Çukurca,
Hantepe ve Gediktepe'de
terörle mücadelede verilen şehitlerin hesabını yargıya taşımak için bir araya geldi. Legacy Ottoman Hotel'de bir
basın açıklaması yapan aileler, haklarını sonuna kadar arayacaklarını aktardı.
Hukukçular Derneği Başkanı
Cahit Özkan, ailelerin
davacı olmalarını engellemek için tehdit edildiğini söyledi. Tüm bu baskılara rağmen 4 ailenin şahsen, 1 ailenin ise vekaleten şikayetçi olduğunu belirten Özkan, tehdit edenlerin şehitlerin ailesinin maddi zorlukta olduklarını bildikleri için bu alandan saldırdıklarına işaret etti.
Cahit Özkan, tüm saldırılar öncesinde saldırılara ilişkin istihbarat bilgilerinin geldiği halde
tedbir alınmadığını ifade etti. Askerlerin göz göre göre şehit edildiğini söyleyen Özkan,
şehit aileleriyle birlikte Beşiktaş'taki
Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti.
Hantepe'de şehit olan
Uzman Çavuş Ayhan Say'ın
babası Hasan Say da, bu iddiayı destekleyecek bir açıklama yaparak, dava açacağını açıklamasının ardından tehdit telefonu aldığını anlattı. Bir gün telefonun çaldığını aktaran
şehit babası Hasan Say, görüşmeyi şöyle anlattı: "Telefondaki ses 'siz şikayetçi olacak ailelerden misiniz?' diye sordu. Ben de
heronlarla ilgili tatmin edici bir açıklama yapılmadığı taktirde şikayetçi olacağımı söyledim. Telefondaki kişi buna karşılık, 'şikayetten dolayı tazminat ve
maaş hakkınız riske girmesinden çekinmiyor musunuz?' dedikten sonra telefonu kapattı."
Şehit babası olarak tazminat talebi olmadığını söyleyen Hasan Say,
Türkiye tapusunu üzerlerine çıkarsalar
şehitlik onurunun yerine geçemeyeceğini aktardı. Hiçbir şehit ailesinin de bunu kabul etmeyeceğini vurgulayan Say, "Maddi bedel avcısı değiliz. Biz rızk konusunda belli bir kurumu, kuruluşu, devleti değil Allah'a inanır ve ondan bekleriz." ifadesini kullandı. Hasan Say, ellerini, dilini kollarını kesseler de bu karardan vazgeçmeyeceklerini belirterek, gerekirse gözleriyle suç duyurusunda bulunacağının altını çizdi. Türkiye Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) yıpratmak gibi bir niyetleri olmadığına değinen Say,
kasa içerisindeki bir
çürük elmanın atılmadığı durumda tüm elmaların çürüyeceğini ve TSK'ya güven kalmayacağını vurguladı.
TSK içindeki hainlerin ortaya çıkmasını isteyen
Dağlıca şehidi Selçuk Gürdal'ın babası Mehmet Gürdal ise, yetkililere neden önlemler alınmadığını sordu. Terör örgütü tarafından kaçırılan 8 askerin dışarıda elini kolunu sallayarak gezdiğini belirten Baba Gürdal, "Dağlıca'daki saldırıda şehit düşen 13 askerimiz de alınlarından vuruldu. Hiçbiri başka bir yerinden vurulmadı. O 8 askerse mücadele etmeden onlara teslim oldu. Bunun araştırılmasını ve ihmalkarlara cezalarının verilmesini istiyorum." şeklinde konuştu.
Dağlıca şehitlerinden Gaziantepli Mehmet Cücük'ün babası Cebbar Cücük de, "Orduya güveniyoruz ama ordunun içinde hainler var. Biz o hainlerin cezalarını çekmesini istiyoruz. Onlar yüzünden ordumuz yıpranmasın." dedi. Baba Cücük, evlatlarının vatan için,
bayrak için, şehit olduğunu yetkililerin hainleri ortaya çıkarması için elinden geleni yapmasını istedi.
Toplantının ardından şehit aileleri suç duyurusunda bulunmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı'na gitti.