Genelkurmay Başkanlığı'nın Aydın ve Özden için yaptığı '
PKK ile girilen çatışmada öldüler' açıklaması şehit yakınlarını tatmin etmedi.
Kız kardeşi Birsen Aydın, ağabeyi
Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'a suikast düzenlendiğine inanıyor, adres olarak da
Ergenekon'u gösteriyor. Bu suikastın içeriden yapıldığını ileri süren Birsen Aydın, önemli iddialar ortaya atıyor: "Ağabeyimin yerel halkla arası çok iyiydi. Vurulacak adam bir tek ağabeyim miydi orada? Onca asker vardı. Nasıl çatışma ki bir tek tuğgeneral ölüyor?" Aynı süreçteki diğer
cinayetlere de dikkat çeken kardeş Aydın, bu olayların perde arkasında devlet içindekilerin parmağı olduğunu düşünüyor: "Eşref
Bitlis, Uğur
Mumcu,
Cem Ersever öldürüldü. Gaffar Okkan'ı öldürdüler, onu da Hizbullah'ın üstüne attılar."
Albay Özden'in eşi Tomris Özden de Genelkurmay'ın açıklamasını inandırıcı bulmuyor. Hep benzer açıklamalar yapıldığını ifade eden acılı eş Özden, "Açıklama yerine
otopsi yapsınlar. Gerçek ortaya çıkar." diye konuşuyor.
Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ile
Mardin İl Jandarma
Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden'in ölümleriyle ilgili
tanık ifadeleri ve yakınlarının geçtiğimiz haftalarda yaptıkları açıklamalar akıllara
JİTEM'i getirmişti.
Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ile Mardin İl Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden'in ölümleriyle ilgili tanık ifadeleri ve yakınlarının geçtiğimiz haftalarda yaptıkları açıklamalar akıllara JİTEM'i getirmişti. Aydın 'büyük bir
baskın olduğu ihbarı üzerine' 22
Ekim 1993'te
operasyon için gittiği Lice'de tek kurşunla öldürülmüştü.
Yüksekova Çetesi'ni ortaya çıkaran eski Jandarma
İstihbarat Astsubayı Hüseyin
Oğuz, Aydın suikastıyla ilgili Zaman'a önemli açıklamalarda bulunmuş ve Paşa'nın, JİTEM içindeki PKK itirafçıları tarafından öldürüldüğünü ileri sürmüştü. Bahtiyar Aydın'ın eşi
Şahin Aydın ise kocasının ölümündeki şüphelerin yıllardır içini kemirdiğini açıklamıştı.
Genelkurmay Başkanlığı, söz konusu gelişmeler üzerine, her iki komutanın da 'PKK ile girilen çatışmalarda şehit düştüklerini' açıklamıştı. Ancak bu açıklama şehit yakınlarını tatmin etmedi. Tuğgeneral Aydın'ın kardeşi Birsen Aydın, ağabeyinin çatışmada öldüğüne kesinlikle inanmıyor.
Suikastın içeriden düzenlendiğini ileri süren Birsen Aydın'ın iddiaları şöyle: "Ağabeyimin yerel halkla arası çok iyiydi. Kendisinin tayini oraya çıktığında
terör tırmandırıldı. Halkla kaynaştığı için öldürüldü. Vurulacak adam bir tek ağabeyim miydi orada? Onca asker vardı. Nasıl çatışma ki bir tek tuğgeneral ölüyor?" Aydın, aynı süreçte işlenen diğer cinayetlere de dikkat çekiyor. Bu olayların perde arkasında devlet içindekilerin parmağı olduğuna inandığını ifade ediyor: "
Eşref Bitlis,
Uğur Mumcu, Cem Ersever öldürüldü. Gaffar Okkan'ı da öldürdüler, Hizbullah'ın üstüne attılar. Bu olaylarda devletin içindekilerin eli var. Devletin başındakiler nasıl bunları anlamıyor? Şimdi midemiz bulandı bunlar ortaya çıkınca. Ergenekoncuların daha çok şeylerinin çıkacağına inanıyorum."
Birsen Aydın, ağabeyinin ölümü konusunda Ergenekon terör örgütünden şüphelendiğini dile getiriyor. Ergenekon sanıklarından
emekli Tuğgeneral
Veli Küçük'ün Giresun'da görev yaparken evlerine sık sık gelip gittiğini belirtiyor. Aydın'a göre cinayette baş
şüpheli Veli Küçük: "Ağabeyim vurulduktan sonra Veli Küçük'ün tayini Giresun'a çıktı. O zaman bizim eve gelip gidiyordu.
Annemle konuşuyordu. Bu Ergenekon olayı çıkınca, görüntülerini televizyondan izlerken, 'Bak!' dedim 'Anne, bunlar öldürmüştür oğlunu. Oğlunu bunlar yedi.' dedim. Ergenekonculardan şüpheleniyorum."
Tomris Özden:
Açıklama yerine otopsi yapsınlar
1995 yılında iki koruması ile birlikte öldürülen Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden'in eşi de 'çatışmada şehit düştüler' açıklamasını inandırıcı bulmuyor. Başvuruda bulunmasına rağmen kocasının otopsi yapılmadan gömüldüğünü savunan Özden, "Genelkurmay hep aynı açıklamayı yapıyor. Otopsi yapsınlar dedik. Açıklama yerine otopsi yapılsa gerçek ortaya çıkar." diye konuşuyor. Devletin saygınlığını koruma adına bu tür olayların üstünün örtüldüğünü savunan Özden şöyle konuşuyor: "Sadece eşim değil, tüm olayların açıklanması lazım. Ama tablo çok çirkin. Şu anda
rant ve cinayet suçlarından yargılanan bir sürü asker var. Bu tabloyu gördüğüm için yapılan açıklamaları inandırıcı bulmuyorum. Nasıl inandırıcı bulabilirim ki! Devlete zarar gelir mantığı büyük orduya yakışmıyor. Eşimin cesedi 48 saat arazide bekletildi. Bir albayın cesedini 48 saat arazide bekletmek Genelkurmay'a yakışıyor mu?"